Anadolu semalarından Avrupa ufuklarına
Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Erk, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’yi çıkarları çerçevesinde kurmaya çalıştığı sistem içerisinde görmek istediğini söyledi.
Prof. Dr. Erk, Gaziantep Ticaret Odası Avrupa Bilgi Bürosu’nun düzenlediği "Anadolu Semalarında Avrupa Ufukları" konulu seminere konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Erk, yaptığı konuşmada, her ulusun istediği gelişmeyi yakalayabilmesi için önüne bir "öcü" koyması gerektiğini belirterek, "Türkiye’nin ’öcü’sü de AB’dir. Bu Türkiye için 41 yıllık bir inattır. Türkiye ’Ben AB’ye gireceğim’ diyor. Zaten Türkiye için AB dışındaki alternatifler de gerçekçi değildir. Bu nedenle Türkiye bulunduğu konumu iyi değerlendirmeli, geleceğini iyi planlamalıdır. AB’nin de Türkiye’de çıkarları olması görüşmeleri keserdi. AB, Amerika’ya karşı kurmaya çalıştığı sistem içerisinde Türkiye’yi görmek istiyor. Amerika’ya karşı ileride bir ordu kurulacaksa bunun merkezi Türkiye olacaktır" dedi.
Türkiye’nin çok badireler atlattığını ve deneyimli bir ülke olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erk, "Bu süreçte Türkiye için komplolar da kurulabilir. Özellikle müzakere sürecinde Ermeni sorunu Türkiye’nin önüne getirilebilir. Ancak Türkiye çok deneyimli bir ülke. Olayları bir mantık ve akıl çerçevesinde düşünmek zorundayız. Daha önce yaptığımız gibi ’biz yaptık oldu’ anlayışı bundan sonra olmayacak. Türkiye Güney Kıbrıs’ı tanıyacaksa KKTC ile aynı şartlarda tanımalı. Eğer bu konuyu müzakere tarihinden önce AB ülkelerine kabul ettiremezse AB ile müzakerelere başlamamalı. Zaten AB Güney Kıbrıs meselesini Türkiye ile ileride pazarlık konusu yapmak için gündeme getirdi. KKTC bizim kırmızı çizgilerimiz içerisindedir. Dolayısıyla kırmızı çizgilerimizin içi kesinlikle tartışılmamalı" diye konuştu.
Prof. Dr. Erk, Türkiye AB’ye girdiği taktirde Türkiye’den Avrupa’ya göç yaşanacağı iddiasının asılsız olduğunu ifade ederek, "Türkiye AB’ye girdiği taktirde 40 milyon insanın AB’ye gidip iş arayacağı söylentileri var. Bunlar tamamen asılsız, inanılmayacak ve saçma sapan şeylerdir. Zaten bu söylentilerin ardında Avrupa’nın başka korkuları var. Avrupa, Türkiye’nin birliğe girdiği taktirde komisyonda en fazla üyeye sahip olacağını ve AB ülkelerini etkileyeceğini biliyor. Bu nedenle serbest dolaşım hakkı ile ilgili Türkiye’nin önüne engeller koyuyor" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Erk, Türkiye’nin tarım ve denizcilik sektörlerinde AB ile rekabette, AB’nin üstünde olduğunu ve AB’nin bu durumun önüne geçmesinin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan da Türkiye’ye müzakere tarihi verilmesi ile Türkiye’nin dünyada ne kadar önemli bir ülke olduğunun tescillendiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Türkiye’nin AB’ye tam üye olması sürecinde mutlaka engeller olacak. Ama bu engeller bizi yıldırmamalı. AB’nin Türkiye’ye ne getireceği konuşulmalı, tartışılmalı. Türkiye’nin ufku açık ve çok büyük bir devlet. Biz AB standardlarını yakalamak zorundayız. Zaten biz bu standardları yakalarsak AB’ye girmişiz girmemişiz o kadar da önemli değil. Bu süreçte yek vücut olup hükümete destek vermemiz gerekir."
