22
Aralık
2024
Pazar
GAZİANTEP

Dökmen'in konferansına yoğun ilgi

Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi ve Küçük Şeyler Akademisi Anaokulları Kurucusu Prof. Dr. Üstün Dökmen, Gaziantep Küçük Şeyler Akademisi Anaokulları'nın düzenlediği konferansa katıldı.

“Ailede Kalite, İletişim ve Birlikte Yaşama Sevinci” konulu konferansa yoğun bir katılım olurken, salonun kapasitesi Üstün Dökmen dinleyicilerine yetmedi.

Prof. Dr. Üstün Dökmen, Küçük Şeyler Akademisi Anaokulları'nda merkezi metotlar uyguladıklarını, Türkiye'nin birçok ilinde bulunan okullarında ortak müfredatla hareket ettiklerini dile getirirken, merkezi bir yönetimin daha faydalı olduğunun da altını çizdi. Küçük Şeyler Akademisi Anaokulları'nda sadece çocukların eğitim görmediklerini söyleyen Dökmen, “Biz okullarımıza öğrencilerimizi alırken, sadece onları değil ailelerini de kaydediyoruz. Hep birlikte çocuğumuzu ve kendimizi eğitiyoruz” diyerek, Küçük Şeyler Akademisi Anaokulları'nda aile içi eğitime verdikleri önemin üzerinde durdu.

Günümüz şartlarının insanları stresle yüklediğini vurgulayan Prof. Dr. Üstün Dökmen, stresle savaşmak yerine onunla uzlaşmanın daha doğru bir çözüm yolu olduğuna dikkat çekti. Bunun da iletişimin kalitesini artırmaktan geçtiğini vurgulayan Dökmen, bu şekilde stresle başetmede daha fazla yol alınabileceğini dile getirdi. İletişimde farklı bakış açısının önemine değinen Prof. Dr. Dökmen, “Yüzyıllardır teknolojide hep farklı bakış açıları geliştiriyoruz. Ama bunu kişilerle, toplumla ilişkimizde önemsemiyoruz. Bakın, bir icat yapılıyor, birkaç gün ya da birkaç ay sonra aynı icadın ilerletilmiş halini görüyoruz. Bunun sebebi farklı bakış açılarını yakalamaktan geçiyor. Oysaki bunu toplumsal ve günlük hayatımızda yapmıyoruz. Kişisel iletişimimiz hep geride kalıyor. Daha kaliteli toplumlar oluşturabilmek için iletişimimizde de farklı bakış açılarını yakalamalıyız” şeklinde konuştu.

Aile içindeki iletişim araçlarında da birçok kez uzlaşıdan çok bireylerin ikna yoluna gittiğini söyleyen Dökmen, ya kadının ya da erkeğin kendi dediğinin doğruluğuna karşısındakini inandırma yoluna gittiğinin üzerinde durdu. Prof. Dr. Dökmen, “Aile içinde kararlar alınırken, hep birinin dediğinin doğruluğunu ispata çalışırız. Ya kadın kendi dediğinin doğruluğuna erkeği ikna etmeye çalışır, ya da erkek kadını ikna yolunu seçer. Oysa ki konuşarak, üçünü ve en uygun olan yolu bulmak çok kolaydır. Ama bunu denemeyiz. Önemli olan üçüncü olan ve uzlaşıyı getiren yolu bulmaktır. Aileyi esirler evine ya da eşitler evine çevirmek bizim elimizde” diye konuştu.

Türkiye'de erkeğe çok yüklenildiği için insanların sinirli olduğunu söyleyen Üstün Dökmen, “Biz erkek çocuklarımıza küçüklükten fazla yük yüklemeye başlıyoruz. Bu da erkeklerimizi sinirli yapıyor. Erkek, iyi okullarda okumak zorundadır ki, iyi para kazanabilsin. Erkek, fazla para kazanmak zorundadır; çünkü aliesine bakabilsin. Bunlar gibi birçok şey erkeğe yüklenmiştir. Bu da bizi sinirli yapıyor. Böyle bir zorunluluk yok” dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2008 Pazar 13:00:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
c.g. IP: 81.213.208.xxx Tarih : 3.11.2008 10:19:07

Tüm halkımız davetlidir denilmiş ama yer yeterli değildi.Salon girişi kapı ağzı tıka basa doluydu.Salon kapısından geri dönmek zorunda kaldık.Kitap standında bulunan görevlilerin de kitap satma ısrarlarına da anlam veremedim.Almak isteyen alır zaten.