Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Referans Gazetesi’nin ortaklaşa düzenlediği "Enflasyonsuz Ortamda İşletme Yönetimi Semineri" Gaziantep’te yapıldı.

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Toplantı Salonu’nda düzenlenen seminere, Vali Yardımcısı Gökhan Veli Kişioğlu, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, sanayiciler, iş adamları ve öğretim üyeleri katıldı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan GTO Başkanı Mehmet Aslan, Türkiye’nin yaklaşık 30 yıldır yüksek enflasyonla yaşadığını belirterek, "Ancak son 3 yılda uygulanan istikrarlı ekonomik politikalar sonrasında nihayet tek haneli enflasyonlu günlere tekrar kavuştuk. Enflasyonun düşmesi ile halkın alışkanlıkları da değişecektir" dedi.

Düşük enflasyonlu dönemin, halkı ve işletmeleri etkileyeceğini kaydeden Aslan, "Düşük enflasyon ortamının işletmelere dayattığı değişimler; düşük kar marjları, daha fazla yatırım yapma mecburiyeti ve işletmelerin daha iyi yönetilmesi zorunluluğudur. Bu dönemde firmalar kendi başlarına fiyat artışı yapamayacaklarından, serbest piyasanın belirlediği fiyatlara göre kendi maliyetlerini kontrol altına almak zorundadırlar. Her açıdan büyük bir değişimin yaşandığı günümüzde üretim yapmak, imal ettiklerini satmak ve yeni yatırımlar yapmak her işletme için eskiye oranla çok daha zorlu süreç haline gelmiştir" diye konuştu.

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer de son yıllarda düzenlenen toplantılarda krizin, durgunluğun ve umutsuzluğun konuşulduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
"Geldiğimiz son dönemde toplumun bütün kesimleri fark etmese de Türkiye önemli bir değişim sürecini yaşıyor. Bu süreç hayatımızda temel değişimleri de beraberinde getirmeye başladı. Enflasyon, Türkiye’nin toplumsal belleğinde çok önemli bir figür oldu. Koskoca bir nesil ’canavar’ olarak simgeleştirdiği enflasyonun yıkıcı etkileri altında büyüdü. 70 milyonun alın teri, emeği, umutları yıllarca bu canavarın ellerinde eridi gitti. Tam umudumuzu kaybetmek üzereyken güçlü bir irade ortaya çıktı ve bu kararlı irade bizi bugünkü sonuca getirdi. Türkiye, hem kendi değişim sürecini hem de dünya piyasalarındaki hareketleri iyi tahlil edip, doğru etütler ortaya koymalı."

Enflasyonsuz ortamın Türkiye için yeni bir dönem olacağını vurgulayan Koçer, şöyle devam etti:
"Türkiye, bütün kurum ve kesimleri ile bu döneme hazırlanmalı. En başta atılması gereken adım; ülke ekonomisinin risklerinin iyi yönetilmesidir. Risklerimiz bizi yönetir ve kontrolümüz dışında bir yerlere sürüklerse, bir çuval incir berbat olur. Vergi sistemimizin bu yeni döneme göre yeniden düzenlenmesi ve vergi oranlarının düşürülmesi şarttır. Yeni dönemde eski kar marjları olmayacak, paradan para kazanma devri sona erecek. Yeni dönem işi bilenlerin değil, iş yapanların dönemi olacak. Türkiye’de 40 yaşın altındaki kuşak enflasyonsuz yaşamın ne demek olduğu bilmiyor. Bu yüzden tüketim alışkanlıkları da yeni dönemin gerekleri doğrultusunda değişmelidir. Üretmeden tüketme yanlışından vazgeçilip, önce üretip sonra tüketmeyi öğrenmeliyiz."

Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can ise, Türkiye’nin AB dışında bir alternatif aramasının gerçekçi olmadığını ifade ederek, "AB’nin Türkiye’ye yüzde 3 ithalatı, yüzde 2.5 ihracatı var. Bizim ise AB’ye yüzde 58 oranında ihracatımız, yüzde 47 oranında ithalatımız var. Bu nedenle bizim AB dışında bir alternatif aramamız gerçekçi olmaz. Türkiye ile AB arasında yeni bir süreç başlıyor. Eğer gereken hazırlıkları yapmazsak bu süreç sıkıntılı geçer. AB bir yaşam standardıdır. Bu yaşam standardını yakalamak istiyorsak gereken kaliteyi yakalamak zorundayız" şeklinde konuştu.

Seminerde daha sonra Referans Gazetesi yazarlarından David Judson ve Abdurrahman Arıman, "AB sürecinde Türkiye ekonomisinin bekleyen fırsatlar ve tehditler" konusunda bilgiler verdiler.

iha

Yayın Tarihi : 3 Aralık 2004 Cuma 10:00:13