Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Mehmet Aslan, hükümetin dış politikasının ekonomi politikasından daha iyi olduğunu söyledi. Aslan, ihracatın artırılması ve yabancı yatırımın önünün açılması için bürokrasinin azaltılması gerektiğini kaydetti.
Hükümetin, Gaziantepin yarattığı potansiyele rağmen teşvik sonucu yaşadığı sıkıntıların sanki hiç problemi değilmiş gibi davrandığını ifade eden Aslan, "Hükümetin söylemi ile icraatları birbirini tutmuyor. Hükümetin dış politika yaklaşımı, ekonomik politikadan daha iyi. Dış politikada radikal ve cesur politika izleniyor" dedi.
Aslan, AB süreci ve Kıbrıs politikaları konusunda hükümetin doğru işler yaptığını ifade ederek, Irak politikasının daha aktif olması gerektiğine işaret etti. Aslan, "Irakta daha aktif politika yapmamız gerekiyor. Oradaki objektif durumu iyi görmeliyiz. Irakta yaşanan kaosa rağmen hükümetin net bir politikasını görmüş değilim. Çok güncel yaklaşıyor. Irak, ihracatın dışında bizim transit geçiş ülkemiz. Yaşanan transit geçiş sorunuyla ilgili ciddi bir politika üretmediğimizi görüyorum" diye konuştu.
Aslan, Türkiyenin AB standartlarına ulaşmasının çok önemli olduğunun altını çizerek, reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Kıbrıs politikasını da öven Aslan, bu sayede dünyanın, çözümsüzlüğün Rum kesiminden kaynaklandığının farkına vardığını söyledi. ABD ile İran ve Suriye arasında kopan diyalogda Türkiyenin devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Aslan, "Türkiye, ABD ile komşu ülkeler arasında koordine görevi üstlenmeli. Suriyenin batıyla problemlerinde ağabeylik yapabiliriz. Bu da bize Arap Ortak Pazarını açacaktır" şeklinde konuştu.
GTO Başkanı Mehmet Aslan, Fransada çıkan "Hayır" oyunun Türkiyenin sorunu olmadığına dikkat çekerek, "AB Anayasasının rededilmesi, Türkiyenin reddi anlamına gelmiyor. Bu ABnin iç sorunudur. Çünkü, Türkiyenin 17 Aralık tarihinde aldığı kararda, Hayır oyu alınırsa, Türkiyeyi kabul etmeyiz maddesi yoktur. Hayır oyunun çıkması direkt olmasa bile dolaylı olarak bizi etkilemektedir. Uyum anlaşmasını imzaladığımız taktirde ABnin istediklerini yerine getirmiş olacağız. Türkiyenin içinde AB üyeliğine karşı çıkanlar olduğu gibi, AB içinde de Türkiyeyi istemeyenler olacaktır. Ancak, Türkiyenin AB sürecini etkileyecek bir konu değildir" dedi.