22
Aralık
2024
Pazar
GAZİANTEP

Gülen Alpaydın'dan açıklama

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Alpaydın, yılbaşı sofrasının çok yeme ve içmenin gerekçesi ve fırsatı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. 

Alpaydın, toplumun bir bölümü için çok anlam taşımasa da, büyük bir bölümü için yaşamlarının önemli bir dönemi olan yılbaşı ve abartılmışın en iyi örneklerinden biri olarak çok çeşitli besinlerin yer aldığı yılbaşı sofralarından sağlıklı beslenme adına en az zararla kalkma için çaba harcanması gerektiğini kaydetti. ‘’Yeni yıl ister evde, isterse dışarıda nerede kutlanırsa kutlansın, bu kutlama sırasında ne kadar yenildiği değil, nelerin yenildiği çok önemlidir. Bu gece için temel kural azar azar ve sık yemektir’’ diyen Alpaydın, şöyle devam etti: 

‘’Yılbaşı veya diğer özel günler için düzenlenen yemeğe zeytinyağlılar gibi hafif yiyeceklerle başlanmalı ve yarım porsiyon yiyerek sürdürülmeli. Vitamin, mineral ve posa içeriği yüksek besinlere sofrada mutlaka yer verilmeli. Yemek mümkün olduğu kadar yavaş ve uzun zaman dilimine yayılarak yenilmeli. Yılın ilk gününü mide ve bağırsak sorunlarıyla ‘berbat’ biçimde karşılamamak için yiyecekler yanında içeceklere de dikkat edilmeli, alkol alınıyorsa birlikte bol su ve alkolsüz içecek tüketilmeli. İçkinin rengi koyulaştıkça içindeki toksik madde artacağından açık renkli içkiler tercih edilmeli, aç karnına kesinlikle içilmemeli. İçerken arada bir şeyler atıştırmalı. İdeal ölçü kadınlar için en fazla iki, erkekler için üç kadeh sınırının aşılmamasıdır.’’ 

Özel yemeklerin ertesi sabah zinde uyanmak için yatmadan önce ya kaloriferlerin kapatılması ya da yatak odasının iyice havalandırılması gerektiğini belirten Alpaydın, ‘’Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlığı olan kişilerin sofraları, yılbaşı ve diğer özel günlerde daha dikkatli olarak hazırlanmalı’’ dedi.
Bu tür kronik rahatsızlığı olan kişiler mutlaka diyetlerini sürdürmesi, gerekirse diyetisyenlerine danışıp ek besin almaları gerektiğini vurgulayan Alpaydın, ‘’Aşırı gıda alımı sonucu ortaya çıkan mide gerginliği tansiyonun yükselmesine, kalbe daha fazla yük binmesine ve kriz riskinin artmasına yol açmaktadır’’ diye konuştu.
Yeni yıl günü işin sırrının öğün düzeninde olduğunu, kahvaltı, hafif bir öğle ve akşam yemeği olacak şekilde üç öğünde beslenilmesi gerektiğini vurgulayan Alpaydın, sözlerini şöyle tamamladı: 

‘’Çok fazla çeşit ve yağlı besin tüketimi mide bulantısı, hazımsızlık ve ishal gibi sağlık sorunlarına yol açacağı için mümkün olduğu kadar yağsız ve az çeşit besin tüketilmesine dikkat edilmeli. Yemekten önce 45–60 dakika yürüyüş yaparak metabolizma hareketlendirmeli. Doygunluk sağlandıktan sonra sofrada oturmak yemek miktarının artmasına neden olacağı için yemek bitiminde sofradan kalkmalı ve özellikle yatmadan 2 saat önce yemek tüketimi sonlandırılmalı. Yılbaşı sofrasına aç olarak oturulmamalı, 1-2 saat öncesinde çorba, yoğurt, salata, meyve gibi düşük kalorili besinler tüketilmeli. Kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Hamur tatlıları yerine sütlü ve meyveli gibi hafif tatlılar tercih edilmeli. Bu tatlıların yapımı sırasında - enerji alımını azaltmak için yapay tatlandırıcıların toz formları kullanılabilir.”

iha
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2008 Cumartesi 17:14:04
Güncelleme :27 Aralık 2008 Cumartesi 18:45:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?