İsrail tarafından gözaltına alınan Türk vatandaşı İzzet Şahin'in serbest bırakılması için İHH Gaziantep İnsani Yardım Vakfı'nda basın toplantısı düzenlendi.

Basın açıklamasını yapan, İHH Gaziantep İnsani Yardım Vakfı Başkanı Şükrü Okudan, "İHH personeli İzzet Şahin, İHH'nın Filistin'de yürüttüğü proje ve faaliyetlerin tetkik, denetim ve çeşitli işlemlerini gerçekleştirmek üzere 28.11.2009 tarihinde görevli olarak Filistin'e gitmiştir. Bu çalışmaları yürütmekte iken en son 27 Nisan 2010 tarihinde Beytlahim civarında İsrail kontrol noktasında görülmüş ve kendisinden bir daha haber alınamamıştır" dedi.

Okudan, "Bu süre zarfında yapmış olduğumuz araştırmalar ve bilgi alma çabaları neticesinde ulaştığımız verilere göre; İsrailli güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmış, Petah Tiqwa şehrine götürülerek Shabak'a ait bir sorgu merkezinde sorgulanmış ve daha sonra Askalon'da bir hapishaneye götürülmüştür. Bunun üzerine avukatlar ve Türk konsolosluğu eli ile görüşmelerimiz ve kurulan temaslar neticesinde "İsrail güvenliğini ihlal" ettiği gerekçesi ile suçlandığı ve 5 Mayıs tarihinde duruşması olduğu

öğrenilmiştir. İHH çok yoğun faaliyet yürüttüğü bölgelerde ofisler ve temsilcilikler açarak çalışma yürütmektedir. Filistin, İHH'nın en yoğun çalışma yaptığı yerlerden olup İzzet Şahin Batı Şeria'da hem faaliyetlerin tetkiki hem de temsilcilik çalışmalarını yürütmek üzere görevli olarak gitmiştir. Bu görev esnasında İbranice Üniversitesi'ne kayıt yaptıran İzzet Şahin burada İbranice eğitimini de sürdürmekteydi ve Haziran ayına kadar vize ve oturma izni de bulunmaktaydı" diye konuştu.

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın, dünyanın 120 ülkesinde faaliyet gösteren, 18 yıldır Türkiye'de ve dünyada yüzlerce projeyi hayata geçiren bir kuruluş olduğunu ifade eden Okudan, "Dünyanın dört bir yanında on binlerce gönüllümüz bulunmaktadır. İzzet Şahin'in İsrail güvenlik güçleri tarafından tutulmasının duyulmasından itibaren Vakfımıza Türkiye'den ve dünyanın birçok ülkesindeki kuruluşlardan tepkiler gelmekte ve bu olay İsrail'in Mayıs ayı ortasında yola çıkacak olan insani yardım filosunu engelleme girişimi olarak değerlendirilmektedir" şeklinde konuştu.

İSRAİL'İN AMACI GEMİ HAREKETİNİ ENGELLEMEK Mİ?

"Filistin halkına uygulanan ambargoya karşı İHH İnsani Yardım Vakfı, il temsilcilikleri ve derneklerinin bugünlerde yoğun bir şekilde gemilerle Gazze'ye uluslararası bir insani yardım filosu hazırlığı içerisinde olduğu tüm dünyanın malumudur" diyen Şükrü Okudan sözlerine şu şekilde sürdürdü:

"İHH görevlisi İzzet Şahin'e yönelik gözaltının bu filo ile alakalı olarak bir gözdağı olarak uygulandığına dair kurumlarımıza gelen yorumlar tarafımızca da mümkün görülmektedir. Ancak İsrail tarafından şunun bilinmesini isteriz ki yaptığımız çalışma tamamen hukuki olup; gayri yasal ambargonun ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir. Kasım 2005 tarihli bir Anlaşma ile İsrail ile Filistin karşılıklı taahhütlerde bulunmuş ve İsrail "geri çekilme planı" çerçevesinde Gazze'den yerleşimcileri ve askeri

birliklerini çekeceğini beyan ederek işgalci konumuna son vermiştir. Kaldı ki gerek İsrail'in taraf olduğu anlaşmalar gerekse Dördüncü Cenevre Konvansiyonu ile diğer uluslar arası sözleşmeler tüm halklar için insani yardım ambargosunu yasaklamış ve tüm taraflara savaş halinde insani yardım için kolaylaştırıcılık ve koruma sağlamıştır. Bunu yerine getirmek insan hayatına değer veren tüm kişi ve kuruluşların sorumluluğu olup bugün dünya halklarının ortak vicdanı bunu her fırsatta haykırmakta ve devletler ile uluslararası mekanizmaları buna zorlamaktadır"

ŞAHİN'İN HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUZ

Uluslararası insan hakları kuruluşlarının da, İsrail içinde görev yapan insan hakları kuruluşlarının da verilerine bakıldığında, İsrail'in insan haklarını ihlal eden uygulamalarının en başında yaşam hakkına ve kişi güvenliğine yönelik olduğunu belirten Okudan, "Özellikle askeri yargıda gözaltı süresinin uzunluğu, tutuklu ve mahkumlara uygulanan işkence iddiaları, yakalama sorgulama esnasında kötü muamele, uzun süreli hapsetme gibi sebeplerle, İzzet Şahin'in gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz

kalmasından ve hayatından endişe edilmektedir. İsrail'in bir Türk vatandaşı olan İzzet Şahin'i askeri istihbarat birimlerince sorgulaması ve askeri mahkemede yargılaması bu endişeleri kat kat artırmaktadır. İzzet Şahin günlerdir sorgudadır. İzzet Şahin'in gözaltına alınmasından sonra ikamet ettiği ev de İsrail güvenlik görevlilerince basılmış ve çeşitli eşyaları alınmıştır. İsrail mahkemelerinde "Adil yargılanma hakkının" yasalarla dahi ihlal edildiği İsrail'de İzzet Şahin için adil bir yargılama ortamından

da endişe duyulmaktadır. İsrail kendi halkına yönelik çocuk yaştan itibaren yürüttüğü sürekli güvenlik ve savaş psikolojisi ile yapmış olduğu zulmü ve Filistinlilere uyguladığı hukuk tanımazlığı tüm dünyaya dayatmak istemektedir. Bu asla kabul edilebilir bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

ŞAHİN DERHAL SERBEST BIRAKILMALI

İzzet Şahin'in bir insani yardım görevlisi olduğunu hatırlatan İHH Gaziantep insani Yardım Derneği Başkanı Okudan sözlerini şöyle tamamladı:

"İnsani yardım görevlileri her tür ortamda öncelikli koruma ve destek sağlanılacaklar arasındadır. Yukarıda izah edilen sebeplerle İHH görevlisi İzzet Şahin'in; öncelikle ve ivedilikle derhal serbest bırakılarak sağlıklı bir şekilde Türkiye'ye ulaşmasının sağlanmasını, fiziki ve manevi yönden sağlığı ile ilgili en kısa sürede tarafımıza ve ailesine bilgi verilmesini, Adil bir yargılama ortamının sağlanmasını ve bunun için gerekli olan her türlü kolaylığın gösterilmesini, Gerek yapılacak duruşmalara

katılım, gerekse ziyaret, görüşme ve hukuki prosedür için çalışmalar ve temaslar için ailenin Türkiye barosuna kayıtlı avukatlarına da vize dahil ivedilikle imkan ve kolaylık sağlanmasını, tüm yetkili, ilgili kişi ve kuruluşlardan İzzet Şahin için duyarlılık ve destek talep ediyoruz"