Gaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu'nda, İngiliz Büyükelçiliği'nden gelen heyet tarafından, "Türkiye'nin AB'deki Yeri ve AB'nin Dünyadaki Geleceği" adlı söyleşi gerçekleştirildi.
İngiltere'deki Müslümanların ve Türkiye'nin AB süreci hakkında gerçekleşen söyleşiye, "İngiltere Müslüman Kadınlar Ağı Temsilcisi" Shalista Gohir, "İngiltere İslam Derneği Kuruluşu Başkanı" Dr. Zahoor Qureshi, Akademisyen Aftab Malik, Belgesel Yapımcısı Navid Akhtar, Yazar Shelina Janmohamed ve "İngiltere Müslüman Sosyal Bilimciler Birliği Başkanı" Dr. Aras Al - Shaikh - Ali konuşmacı olarak katıldılar.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini, İngiltere'nin her zaman desteklediğini söyleyen İngiltere Müslüman Kadınlar Ağı Temsilcisi Shalista Gohir, İngiltere'de yaklaşık 2 milyon Müslüman'ın yaşadığını ve çoğu Müslüman'ın Pakistanlı olduğunu belirtti. İngiltere'de bin 600 tane caminin bulunduğunu ifade eden Shalista Gohir, yerel yönetimler de dahil olmak üzere farklı pozisyonlarda çalışan Müslüman İngilizlerin bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin Avrupa Birliğine ihtiyacı olduğu kadar, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurgulayan İngiltere Müslüman Sosyal Bilimciler Birliği Başkanı Dr. Aras Al - Shaikh - Ali, Türkiye'nin doğu ile batı arasında köprü vazifesi gördüğünü belirtti.
Türkiye'nin AB'ye alınmamasını büyük bir kayıp olarak nitelendiren Dr. Aras Al - Shaikh - Ali, İngiltere'nin Türkiye'nin AB'ye girmesini her zaman çok güçlü bir şekilde desteklediğini ve Türkiye'nin hiçbir zaman umudunu yitirmemesi gerektiğini söyledi.
AB'ye giren ülkelerin geçmişine bakıldığı zaman her ülkenin sancılı bir dönemden geçtiğini ifade eden İngiltere İslam Derneği Kuruluşu Başkanı Dr. Zahoor Qureshi, Türkiye Müslüman diye alınmıyor gibi bir görüşün yersiz olduğunu söyleyerek, "Sabırlı olmak gerekiyor. Örneğin, yeni kurulmuş bir üniversite ilk önce düşük ya da yüksek puana bakmadan herkesi alır. Ama yıllar geçip o üniversite isim yapınca kriterleri değişir. AB'de yıllar geçtikçe kriterlerini değiştirebiliyor" diye konuştu.
İngiltere'deki Müslümanlar olarak Türkiye'yi çok yakından takip ettiklerini belirten Dr. Zahoor Qureshi, Türkiye'nin hem laik hem de Müslüman olabileceğini kaydetti.
AB'yi bir vizyonun etrafında toplayabileceğimizi belirten Akademisyen Aftab Malik, küreselleşme anlamında ülkelerin AB'ye ihtiyacı olduğunu söyledi. Günümüzde nasıl bölgesel ticaret bloklarına ihtiyaç oluyorsa aynı şekilde AB'ye de ihtiyaç olduğunu ifade eden Aftab Malik, "AB tamamen ortadan kalkar diye düşünmüyorum. Bazı şeyler değişebilir ama tamamen yok olmaz. Çünkü AB kurulurken çok zor günler geçirdi. Kimileri kurulsun derken, kimileri kurulmasın dedi" şeklinde konuştu.
Kendilerini "Batıda yaşayan fakat doğu kimliğine de sahip olan Müslüman insanlar" olarak nitelendiren Belgesel Yapımcısı Navid Akhtar, doğu ve batıyı bir arada yaşayan her toplumun çok iyi yerlere geleceğini kaydetti. Hindistan'ın ve Çin'in yükselişte olduğunu ifade eden Navid Akhtar, Türkiye'ye bakıldığı zaman her şeyin üretildiğini ve Türkiye'nin çeşitlilik bakımından zengin bir ülke olduğunu söyledi. AB'nin geçmişten bugüne kadar hep büyüyen ve gelişen bir yapısı olduğunu belirten Navid Akhtar, dünyanın çok hızlı bir şekilde değiştiğini ifade etti.
Türkiye'nin sadece doğuya ya da sadece batıya dönmek zorunda olmadığını vurgulayan Yazar Shelina Janmohamed, Türkiye'nin sadece doğuya dönmesinin Avrupa için büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Geleceği görmenin çok zor olduğu bir dönemde yaşadığımızı ifade eden Shelina Janmohamed, Avrupa'nın şu an çok önemli olduğunu ve 30 - 40 yıl sonra da yine aynı önemini koruyacağını kaydetti.