15
Ocak
2025
Çarşamba
ŞANLIURFA

3 kız kardeşten 8 aydır haber yok

(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI

Şanlıurfa'da öz ağabeylerinden eziyet görüp eski kocasından kendisine kalan tüm varlığına el konulan bir anne, 2 yıl önce hükümet tarafından da 3 kız çocuğunun elinden alınması ve 8 ay önce çocukların esrarengiz bir şekilde kaybolması, anneyi derinden sarstı.

Şanlıurfa'da ikamet eden Zahra Kılıç, eski kocası, kayınları tarafından gasp ve eziyet görmesi nedeniyle evden kaçtı. Ağabeyleri tarafından tüm mal varlığı elinden alınan Zahra Kılıç, bu sefer tanıştığı Halil Canpolat ile dini nikahla evlendi. Son olarak 2 yıl önce 3 kız çocuğuna hükümet tarafından el konulması anneyi tam sarstı. 3 kız çocuğunun yaklaşık 8 ay önce Başbakanlık Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'dan (SHÇEK) esrarengiz bir şekilde kaybolması anneyi perişan bıraktı. 3 kız kardeş olan Meryem Kılıç (16), Ayşe Kılıç (14) ve Rabia Kılıç (13) annesinin dayıları tarafından eziyet görmesi ve babalarının gasp ve eziyet görmesi nedeniyle evden kaçması ile şiddetli geçimsizlik ön plana alınarak SHÇEK tarafından alınıp yurda götürüldü. 2 yıl kadar yurtta kalan 3 kardeş, 8 ay önce esrarengiz bir şekilde kayboldu. Yaklaşık 8 aydır hiçbir haber alınamayan 3 kardeşin yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor. Başından geçen tüm sıkıntıları gözyaşları içerisinde anlatan anne Zahra Kılıç, ağabeylerinden gördüğü işkenceyi korku dolu gözlerle anlatarak, "İlk eşim ailemden dolayı beni bırakıp gitti. Ailem evimi yuvamı dağıttı. Eşimi vurdular, parasını yediler, olan arabasını elinden aldılar, kocam da bu işkencelere dayanamayıp beni bırakıp kaçtı. 10 yıl kendisinden haber alamadım. 3 ayda bir beni arayıp bankaya para yatırdığını ve gidip parayı almamı istiyordu. Şanlıurfa'da 3 çocuk ile bu sıkıntıları kaldıramıyordum. Daha sonra ağabeyime gittim ve evleneceğimi söyledim. Babam, ağabeylerim bana iftira atarak, beni deli yerine koydular. Tüm ailemden yardım bekledim hiçbiri bana yardım etmediler. En son yine evlilikte çareyi buldum. Yeni kocam Halil'le ağabeyimin de onayını alarak evlendik. Daha sonra ağabeyim babamın evine gidip gelmesiyle sıkıntılar tekrar başladı. Gelip beni ve kızlarımı döve döve babamın yanına götürdü. Babamın evine gittik bize şiddet üstüne şiddet uyguladılar. Beni içeri koyup bağladılar ve kapıyı üstüme kilitlediler. Ertesi günü beni ve çocuklarımı zorla arabaya bindirerek İstanbul'a götürdüler.

İstanbul'da beni ağabeyimin evine kilitlediler, kızlarımı elimden aldılar ve kızımın boğazına bıçak dayayarak, eski kocamdan bana kalan evin kendilerine devredilmesi için bir kağıda imza atmamı istediler. Yoksa aksi takdirde kızlarımı öldüreceklerini söylediler. Benimde elimden bir şey gelmediği için mecbur kaldım imza attım ve evimi ağabeyime devrettim. Ondan sonra ağabeyimin hanımı Halil'i arayarak, eşini, çocuklarını öldüreceklerini ve gelip kurtarmasını istedi. Halil geldi, onunda gidecek bir yeri yoktu, benimde gidecek bir yerim yoktu. Evimi satmışlardı çünkü. Eski kocamdan kalan evi, parayı hepsini yemişlerdi. Ondan sonra kocam Halil'e gelip ağabeylerimi şikayette bulunduk. Hükümet bu sefer kızlarımı elimden aldı. Yurda gidiyorum, üvey babasıdır diye çocuğumuzu bize göstermiyorlar. Hangi kapıya gittiysem hepsi bir bir yüzüme kapandı. Artık ben de bilmiyorum ne yapacağım. Benim kızlarım ortada yok, bize eziyet eden ağabeylerimin hepsi dışarıda elini kolunu sallayarak geziyorlar. Devlet hiç bir şey yapmadı onlara" dedi.

 

"YURTTAKİ YETKİLİLER, BİZE ÇOCUKLARIMIZIN KAYIP OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR"

Kızlarını en son 8 ay önce gördüğünü gözyaşları içerisinde anlatan anne Zahra Kılıç, "Ortanca kızımı 8 ay önce tek gördüm ondan sonra hiç birini görmedim. Her yurda gittiğimizde bize göstermiyorlardı. Yurttaki yetkililer bize çocuklarımızın kayıp olduğunu söylüyorlar. 15 gün önce yurda gittim oranın müdürü değişmiş. Müdüre 'Kılıç kardeşlerin annesiyim, onları görmek istiyorum' dedim, müdür bana öyle çocukların burada olmadıklarını, onların yüzünü bile görmediklerini söyledi. Benim kızlarımın kaçtığını

söylüyorlar. Benim kızlarım yurttan kaçmadı. Niçin kaçsınlar, kaçacak kişi değiller, kaçsalardı benim yanıma annelerine gelirlerdi. Fakat yoklar işte. Ben çocuklarımın kaçırıldığından şüphe ediyorum. Yaklaşık bir ay önce küçük erkek kardeşim geldi buraya, beni dövdü, tehditlerde bulundu ve dedi ki 'kızlarını görmüşüz, filan filan yerde' dedi. Bende araştırmasını yaptım öyle bir yerde değiller. Çocuklarımın ağabeylerim tarafından kaçırıldıklarından şüphe ediyorum. Çocuklarımın bulunmasını istiyorum.

Geceleri gözüme uyku girmiyor. Kızlarım ölüleri mi, hayattalar mı hiçbir haberim yok. Kızlarımın bir an önce bulunmasını istiyorum. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza sesleniyorum, bize yardımcı olsunlar. Çocuklarımın ölüsünü veya dirisini bulsunlar artık. Kayseri'de polis ekipleri, kaybolan ve öldürülen 3 çocuğun cesedini nasıl bulduysalar, çocuklarımı arayıp bulsunlar. Geçtiğimiz gün Anneler Günü'ydü, herkesin çocuğu yanında benim çocuklarım yanımda yok. Yavrularım kayıp nerde olduklarını bilmiyorum. Her

anne gibi bende isterdim çocuklarımın yanımda olmasını. Onları öpüp, koklayıp, sarılmayı ben de çok istiyorum ama elimden hiç bir şey gelmiyor" dedi.

Öte yandan, SHÇEK yetkilileri, 3 kız çocuğunun esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolması ile ilgili hiçbir açıklama yapmazken, dışardan görüntü almaya çalışan gazetecileri de engellediler.

(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI
(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI
(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI
(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI
(ÖZEL) SHÇEK'TE 3 KIZ KARDEŞİN KAYBOLMASI
İHA
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2011 Salı 14:52:00
Güncelleme :10 Mayıs 2011 Salı 18:28:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?