Siirt'te ilk defa yapılan çift taraflı meme kanseri ameliyatında 75 yaşındaki kadın, başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu. Devlet Hastanesi'nde ameliyat olan yaşlı kadının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Siirt'te ilk defa yapılan çift taraflı güğüs kanseri ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. Siirt Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr Tamer Gülsu, "Hastamız Halime Zing Genel Cerrahi Polikliniği'ne her iki memede ortaya çıkan kitle şikayeti ile başvurdu. Her iki memesinden alınan biyopsi sonucu meme kanseri olarak rapor edildi. Yapılan ileri tetkik ve araştırmalarda metastaz yani tümörün vücuda yayılımını saptamadık. Hastamıza ve yakınlarına mevcut hastalık hakkında gerekli tüm bilgiler,

ameliyatın riskleri ve ameliyat sonrası olabilecek komplikasyonlar (istenmeyen kötü durumlar) anlatılıp yazılı onayları alındıktan sonra hastamızı ameliyata aldık ve modifiye radikal mastektomi dediğimiz tüm memenin ve koltuk altındaki lenf dokularının iki taraflı olarak çıkarılması ameliyatını gerçekleştirdik. Bu ameliyat Siirt'te bu alanda yapılan ilk büyük kanser ameliyatıdır. Hastamızın şu anda genel durumu iyi, ameliyat yarası temiz olup hasta, günlük yaşamına kısa zamanda dönebilecektir. Ameliyata yardımcı tedavi olarak hastaya kemoterapi (ilaç tedavisi) ve radyoterapi (ışın tedavisi) verilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

"MEME KANSERİ KADINLARDA KANSERDEN ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA İLK SIRADA"

Meme kanseri ile ilgili vatandaşları gerekli tedbirlerin alınması için uyaran Op. Dr. Gülsu, "Ülkemizde meme kanseri kadınlarda kanserden ölüm nedenleri arasında ilk sırayı almaktadır. Yaklaşık olarak her 8 kadından birisinin yaşamı sırasında meme kanseri tanısı alacağı ve her 30 kadından birisinin meme kanseri nedeniyle öleceği tahmin edilmektedir. Meme kanserinin en sık görülen belirtileri memelerde ortaya çıkan ağrısız kitle ya da kitleler, meme başı akıntısı, meme ucunun içeriye çekilmesi, meme

cildinde ödem ve kabalaşma ve koltuk altında ele gelen büyümüş lenf düğümlerinin bulunmasıdır. Meme kanserine yakalanmadaki risk faktörleri ise; ilk adet görme yaşının erken olması; özellikle de 12 yaşından erken olması, menopoz yaşının geç olması, ailede 1. ve 2. derece yakın akrabalarda meme kanseri olması, sigara ve alkol kullanımı, ilk doğum yaşının geç olması, hiç doğum yapmama, şişmanlık ve doğum kontrol haplarının kullanımıdır" ifadelerini kullandı.

"KANSERDEN DEĞİL, GEÇ KALMAKTAN KORKUNUZ"

Op. Dr. Gülsu, meme kanserinde erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Bu amaçla hastanemizin genel cerrahi poliklinikleri ve Kanser Erken Teşhis Merkezi (KETEM) tarafından yürütülen tarama programları ve hastaların bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Erken tanı ve tedavi ile hastalık tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Tarama programı olarak 40 yaş altındaki kadınlara ayda bir kez kendi kendine meme ve koltuk altı muayenesi yapmaları ve yılda bir kez Genel Cerrrahi uzmanına

başvurmaları söylenmekte; 40 yaş üzerindeki kadınlara ise yılda bir kez mamografi çekilmesi ve genel cerrahi polikliniğine başvurmaları söylenmektedir. Sonuç olarak eskiden beri söylenen klasikleşmiş bir söz olan 'kanserden değil, geç kalmaktan korkunuz' sloganı bugün de geçerliliğini korumaktadır" şeklinde konuştu.

Hastanın oğlu Mehmet Zing ameliyatan sonra annesinin iyileştiğini belirterek, "Annem için daha önce de hastanelerde tedavi için başvurduk ama annemin hastalığı için bir şey yapılamadı. En son Doktor Tamer Bey'in yanına getirdik ve annemin çift tarflı güğüs kanseri olduğunu söyledi. 75 yaşında olmasına rağmen biz de bize anlatılan doğrultusunda ameliyat yapılmasını kabul ettik ve yapılan başarılı bir ameliyat ardından annem iyileşti. Annemin şu an durumu iyi. Yemeğini yiyebiliyor, konuşabiliyor. Bu

ameliyatın ilimizde gerçekleşmesinden memnun olduk. Bu hizmeti bize sağlayan tüm yetkililere teşekür ediyorum" dedi.