21
Kasım
2024
Perşembe
SİİRT

'Demokratik açılım' kararlılığı

DEVLET BAKANI BAĞIŞ SİİRT'TE

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış babasının ölüm yıl dönümü nedeni ile Siirt'e geldi. Bakan Bağış partisinin il binasında partilere hitaben bir konuşma yaptı.

İş adamı Ethem Sancak'la birlikte özel bir uçakla Siirt Havaalanı'na inen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Vali Necati Şentürk, AK Parti Siirt Milletvekilleri Afif Demirkıran, Yılmaz Helvacıoğlu, Belediye Başkanı Selim Sadak, Siirt Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Güven Kuzu ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Bakan Bağış, Valiliği ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığı binasına geçerek burada partililere hitap ederek, hükümetin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bakan Bağış,

"Türkiye artık kabuk değiştiriyor, artık çağdaş medeniyetler seviyesinde olma yolunda hızla ilerliyor. Atatürk'ün bizlere emanet ettiği bu vatan, onun hedef gösterdiği noktaya ulaşmakta her geçen gün yeni reformlarla yeni çalışmalarla, yeni altyapı projeleriyle ve üstyapı projeleriyle çok daha çağdaş bir ülke olma yolunda ilerliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca devlet 6 bin kilometre yol yapmış ama yeni yılda AK Parti iktidarı 9 bin kilometre yol yapmış. Bugün Türkiye'de hizmet veren okulların 3'te 1'i son 7 yıllın eserleri, hastane yatakları da son 7 yıllın eseridir.

Türkiye'de ilk defa çocuklarımıza ücretsiz ders kitapları verilmektedir. İlk defa sosyal yardımlar yükseldi ve ilk defa bu kadar fazla havaalanı oldu. Eskiden yılda 6 milyon kişi uçağa binerken artık yılda 50 milyon insan uçağa biniyor. Türkiye'de artık uçmak belli bir kesimin elinde değildir. Herkesin ulaşabildiği bir ulaşım trendi haline geldi. Bir yandan hızlı tren projeleri, yeni barajlar, yeni ağaçlandırma projeleri ve bir yandan da yasadışı örgütlerle mücadele, çetelerle mücadele, artık eskisi gibi devleti çetelerin yönetemeyeceğini herkes biliyor. Hiç kimsenin elini sürmeye cesaret edemediği bütün çeteler bugün karşısında adaleti ve hukuk devletini görüyor. Türkiye Avrupa standartlarına yükselmiş bir ülkedir.

Bugünkü Türkiye her alanda Avrupa standartları ile eşitlenmiş bir ülkedir, insan haklarıyla, demokrasisiyle, enflasyon oranıyla, kişi başına düşen gider oranıyla, büyümesiyle, çevrenin hassasiyetleri açısından temizliği açısından hijyen açısından her açıdan Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye'ye Avrupa Birliği'ne (AB) üye olup olmayacağına sizler karar verirsiniz. Ama bizim görevimiz Türkiye'yi o noktaya getirmektir. 3 ay evvel Vergilendirme Faslı'nı açtık ve bu çerçevede Türkiye'de bu vergi mevzuatı üzerinde çok yoğun çalışmamız oldu. Bugünlerde üzerinde çalıştığımız konu çevre konusudur. Çocuklarımıza daha temiz havayı teneffüs edebilmeleri için kırsal kesimde kullanılması gereken motorin ve bazı mazot türlerinin şehir içerisinde

kullanılmasına mani olmak için daha temiz havayı teneffüs ettiğimiz gibi daha temiz sularda yüzebilmemiz için daha suları içebilmemiz için atılması gereken adımları atmanın yollarını araştırıyoruz. Bir yandan Enerji Bakanlığımızla bir yandan Çevre Bakanlığımızla ve bir diğer yandan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) ile bu standartlarımızı gözden geçiriyoruz. Avrupa standartlarını inceliyoruz, bizim standartlarımızı onların standartlarına hangi zaman aşımında ulaştırabiliriz, bunun çalışmalarını

yapıyoruz. Bunun dışında bin 500 sayfalık bir çevre strateji belgesi hazırlıyoruz. Bunu Brüksel'deki Avrupa Birliği Komisyonu'yla gözden geçirdik. Üzerinde bazı değişiklikler talep ettiler, onları geldik kendi kurumlarımızla tekrardan müzakere ettik. 2'nci taslağımızı hazırladık onun üzerinde çalışmaları yaptık, 3'ncü taslağı da hazırladık. Şu anda Avrupa Komisyonu kabul ettiğini resmen ilan etti. Bir müzakere komisyon belgesi hazırlığı içerisindeyiz. 80 sayfa tutmasını beklediğimiz bir müzakere komisyon

belgesi hazırlıyoruz. Şunu demek istiyorum; artık Türkiye durmuyor, her gün bir aşamada bir adım atıyor. Bu yıl bir ulusal program yayınladık, bu süreçte yapacaklarımızın listesini ilan ettik. Altında Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın ve bütün Bakanlarımızın imzası var. Daha sonra Ocak ayından bu yana bir zamanlar bu ülkede 'Kürt'üm demeye korktuğu insanlar şu anda devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapan bir kanal açtık. İlk defa bu tür işlemler ile uğraşacak bir AB başmüzakereci yapacak bir bakan

atandı. Bu bölgeye sadece bu sene 500 milyon euronun üzerinde yani 1 milyar TL'nin üzerinde fon aktarımı yapıldı. Ama yılmadık, bıkmadık, usanmadık, Türkiye'nin önünü açmak için ne lazımsa onları yapma konusunda gerekli adımları attık. Biz Türkiye'de ayırım yapmıyoruz, ayırım yapanları da ayıklıyoruz. Bazı partiler Sayın Başbakanımızın sıkça söylediği gibi Sivas'ın doğusuna gidemiyorlar ama çok şükür biz Türkiye'nin tüm bölgelerinde 7 bölgenin 7'sinde de 81 vilayetin tamamında varız. Seçimlere giriyoruz.

Oradaki vatandaşın sorunlarını da dinliyoruz. Onlarla muhabbet edebiliyoruz ve 81 ilin 80'inden milletvekili çıkarabiliyoruz. Bütün bölgelerin birinci tercihi olan bir partiyiz. Bugün Türkiye'nin Ege'sinde de birinci partiyiz Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de birinci parti olarak Ak Parti'dir. Demek ki bu milletin hala en büyük umudu bizde. Demek ki halen yıllardır asırlardır aşamadığı sorunları aşma mesuliyeti görevi bizim omuzlarımızdadır. Onun için korkmadan onun için usanmadan sıkılmadan cesaretle bu

sorunların üzerine gitmek istiyoruz. Bu milleti bölüştüren değil birleştiren olma yolunda kararlıyız. Onun için bir milli birlik projesi ile yola çıktık. Bir 'Demokratik açılım' yapma konusunda kararlıyız. Çünkü bugün Türkiye'de demokratik haklarının sınırlandığına şu an tek grup sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan ve büyük çoğunluğu Kürt asılı olan kardeşimiz değil, bugün Türkiye'nin diğer kesimlerinin de demokratik standartların eksikliklerinden sınırlandırılmış olmasında şikayetçiler. Bugün

Türkiye'deki Alevilerin de, Musevilerin de ve Ermenilerin de sorunları var. İşçilerimizin sorunları var, kadınlarımızın da sorunları var çocuk hakları ile ilgili sorunlarımız var. Türkiye'nin sınırları ile ilgili sıkıntıları var. Suriye ile karşılıklı olarak vize kaldırdık, akrabalar bu bayramda birbirleri ile rahat rahat bayramlaşabildiler. Bu ülkeye bir zarar oldu mu, TRT 6 yayınlarına başlayınca bu ülke bölündü mü, parçalandı mı yıllarca bizi korkularla yıllarca bizi endişelerle ürkütmeye çalışanlara

en güzel cevapları sizler ve sizin idealleriniz ile bizler verdik. Hep beraber bu korkuları yeneceğiz Türkiye'nin yeni korkulara değil yeni cesaretlere ihtiyacı var. Türkiye'nin kendi gücünün farkına varmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin sorunları ile artık yüzleşerek başkaları istedi diye değil, kendi sorunumuzu çözmenin bize çıkarı olduğunu hesap ederek sorunlarımızla yüzleşip kendi içimizde helalleşmenin kendi içimizde sorunlarımızı çözebilme cesaretini göstermenin vakti geldi. Bu çerçevede biz azimle

kararlılıkla bu sorunların üzerine gideceğiz. Almanya'da seçimler oluyor, Fransa'da Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlar iktidarda, Yunanistan'da seçimler oluyor. Bütün bunlara rağmen Türkiye'nin AB sürecini durdurabildiler mi, hayır. Çünkü biz azim ve kararlılık ile inançla bu sürecin üzerine gidiyoruz. Ama AB yolunda ilerlerken komşularımızı da ihmal etmiyoruz. Bir yandan Suriye ile vizelerimizi kaldırıyoruz, bir yandan 'Medeniyetler İttifakı' projesine eşbaşkanlık ediyoruz. Birleşmiş Milletler (BM)

Güvenlik Konseyi üyeliğine ülkemizin seçilmesini sağlıyoruz. İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) genel sekreterliğini üstleniyoruz. Türkiye doğusunda da batısında da kuzeyinde ve güneyinde de merkezdir, enerjinin merkezidir, gücün merkezidir, ama hepsinden önemlisi barışın merkezidir. Ümit ediyorum ki Ermenistan bu fırsatı iyi değerlendirir, Azeri kardeşlerimizin işgal ettiği topraklarından bir an evvel çekilir ve bütün bölgede sadece Türkiye ile Ermenistan arasında değil Rusya, Amerika ve Fransa'nın başını çektiği grubun da, Gürcistan'ın da Ermenistan'ın da Azerbaycan'ın da Türkiye'nin de İran'ın da çok daha huzur içerisinde yaşayabilecekleri günlerin başlangıç adımını atar.

Bu çerçevede biz bölgede barış için çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Suriye ile İsrail arasında, Irak ile Suriye arasında, Afganistan ile Pakistan arasında ve Rusya ile Gürcistan arasında birbirleri ile geçinemeyen liderleri bir araya getirmeye devam edeceğiz. Bölgemizde barışı inşa etmek için elimizden geleni yapacağız. ÇünküTürkiye artık barışın merkezi bir ülke halinde. Çünkü Türkiye'de bölgesine barış ışıkları yayan bir yönetim var. Bir Başbakanımız var, bir iktidar partimiz var. İnşallah AK Parti'nin ampulleri bütün bölgeyi barış içinde aydınlatacak" dedi.

Parti binasından sonra babası eski Belediye Başkanlarından Abdullah Bağış'ın mezarını ziyaret eden Devlet Bakanı Bağış, Siirt Lisesi Mezunları Derneği'nin geleneksel hale getirmeyi planladığı 1. Perde Pilav Gecesi'ne katıldı. Bakan Egemen Bağış burada yaptığı konuşmada, Siirt'in ortaya koydukları milli birlik projesinde aörnek il olması gerektiğini belirtti. Daha sonra iş adamı Ethem Sancak'ın Siirt Lisesi'ne yaptırdığı bilgisayar laborovaturanın açılışı yapıldı. Bakan Bağış son olarak babası Abdullah Bağış'ın 20. vefat yıldönümü nedeniyle Hacı Abdülhakim Sancak Camii'nde okutulan Mevlid-i Şerife katıldı.

DEVLET BAKANI BAĞIŞ SİİRT'TE
DEVLET BAKANI BAĞIŞ SİİRT'TE
DEVLET BAKANI BAĞIŞ SİİRT'TE
İHA
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2009 Pazar 11:25:02
Güncelleme :11 Ekim 2009 Pazar 11:38:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?