Şırnak ili Cizre ilçesinde bulunan surlar MÖ.4000 yıllarında Gudi İmparatorluğu tarafından, Dicle Nehri kıyısında yaptırılmıştır. Günümüze harap ve pek az bir bölümü gelebilen bu surlar siyah bazalt taşından yapılmıştır. Sur duvarlarına ait kalıntılar Dicle Nehri kıyılarında ve ilçenin mezarlığında da görülmektedir. Kale ve surlar bölgedeki savaşlar sırasında kısmen yıkılmış, Asurlular, Babiller ve Abbasiler döneminde onarılarak kullanılmıştır. Abbasiler döneminde Ömer oğlu Abdülaziz kalenin yıkılan yerlerini onarmıştır. Emir Seyfeddin İbn İzeddin Bey de burada Seffiye Medresesini yaptırmıştır. Günümüzde kalenin üzerinde bu medresenin mihrabı bulunmaktadır.
Halk arasında yaygın bir söylentiye göre Gudiler, Cudi Dağı’nda karaya oturan Nuh’un gemisinin şeklini bu surlara vermişlerdir. Surların kuzeyi gemi ucu gibi dar olup, güneyi de geniş bir biçimde yapılmıştır. Surların Bağdat, Diyarbakır-Mardin ve Sarayburnu kapıları bulunuyordu.
Cizre surları yapılışından sonra değişik dönemlerde onarılmış ve onarımları belirten kitabelerin yanı sıra kufi yazı ile Kuran’dan alınma ayetler duvarlar üzerine kazınmıştır. Günümüze sur kalıntılarının yanı sıra kalenin Aslanlı Kapısı (Sarayburnu Kapısı), Mem’u Zin Zindanı ve Cizre Beyi Şeref Bin Muhammed Bin Han Abdal’ın 1596 yılında kalenin kuzeybatısına yaptırdığı Belek Burcu gelebilmiştir. Bu burç bir sıra siyah, bir sıra da beyaz taştan dikdörtgen şekilde yapılmıştır. Bunlardan kale içerisinde bulunan kapıyı MÖ.241-246 yıllarında Sasani egemenliği sırasında I.Erdeşir Babekan yaptırmıştır. Büyük ölçüde yekpare siyah taştan olan bu kapının kubbesi içerisinde de iki aslan figürü ile bir kitabe bulunmaktadır. Mem’u Zin Zindanının Mem’u Zin destanında ismi geçmektedir. Zindanın üzeri kubbe ile örtülü olup, bu kubbenin ortasında 3-4 m. genişliğinde geniş bir kuyu vardır. Bunun yanı sıra kalenin batısında Develer Hanı olarak isimlendirilen deve kervanlarının barındığı bir de han bulunuyordu.
Cizre kalesinin kesme taştan üç katlı olduğu, içerisinde 360 odasının olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. Kale içerisinde hamam, hücreler, zindan türü yapılar da bulunuyordu. Kalenin Belek Burcu ile Seyfiye Medresesi arasında Sarasin denilen büyük bir alan vardı. Burası bahçe haline getirilmiş olup 1700’lü yıllarda çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu bir yerdi.
Kale içerisinde bulunan iki katlı, on odalı, kalın taş duvarlı bir yapı bulunmakta idi. Cizre Emiri Tacdin burasını 1480’li yıllarda ev olarak kullanmıştır. Ayrıca kalenin kuzeybatısında Sultan II.Abdülhamit tarafından yaptırılmış Cizre’yi yöneten Mustafa Paşa’nın kullandığı Hamidiye Alaylarının bir bölümünün konakladığı Hamidiye Kışlası bulunmaktadır.
Sur ve Kalenin günümüze gelebilen bölümleri Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, www.freewebs.com adresinden alınmıştır.