Aksaray Il Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Doğan, darphane binası olarak bilinen ve aslında hangah olan tarihi yapının Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında restore edilmesi için çalışmalara başladıklarını söyledi.
Aksaray'da darphane binası olarak bilinen yapının aslında hangâh olduğu öğrenildi.
Kaynaklarda Melik Mahmud Gazi Hangâhı olarak geçen yapının ne amaçla yapıldığı konusunda bilgi bulunmuyor. Planı yan mekanlı, zaviyeli camilere benzeyen hangah, aynı zamanda Konya Sahip Ata Hangâhı, Afyon Boyalıköy Kureyş Baba Hangâhı ve Çorum Mecitözü Elvan Çelebi Dergâhı ile plan bakımından benzerlik gösteriyor. Ancak bu yapılar Aksaray hangâhında olduğu gibi çini kaplı değil.
Tarihi yapı hakkında bilgi veren Aksaray Il Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Doğan, "Hangâhın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak yapının üzerinde bulunan çinilere dayanılarak XIII-XV. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Hangâha ismini veren Melik Mahmud Gazi, Danişmendli hükümdarlarından Nizameddin Yağıbasan'ın oğlu olup, asıl adı Muzafferiddin Melik Mahmud Gazi'dir." dedi.
Aksaray'ın en eski tarihi yapılarından biri olduğunu ifade eden Il Kültür ve Turizm Müdürü Doğan, şunları söyledi: "Yapının kitabesi yoktur. Ancak 1994 yılında Ege Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bekir Deniz'in yaptığı kazı esnasında Müminun süresinin 16 ayeti yazılı olduğu bir kitabe bulunmuştur. Halkın dilinde darphane, tarihi kayıtlarda vakfiyelerde hangah olarakta geçmekte. Konya Sahip Ata Fahrettin Hangâhıyla benzerlik göstermekte. Dolayısıyla bu yapının Selçuklular dönemine ait olabileceği konusunda tarihçilerin görüşleri vardır. 1925 yılına kadar olan süreçte Somuncu Baba Hazretleri soyundan gelen ailelere vakıf olarak devredilmiştir. Yapıya ait ilk vakfiyeye Sultan II.Beyazıt dönemine rastlıyoruz. Yapının 13 ve 15 yüzyıllara tarihlendiğini görüyoruz. Danişmentlerin zayıflaması ile beraber Gıyasettinkeyhüsver döneminde Melik Mahmut Gazi Aksaray Emiri olarak Selçuklular adına görev yaptığı dönemde yapıldığı söylenebilir. Bunun yol boyu örnekleri kervansaraylardır. Şehir içerisinde bir misafirhane gibi kullanılmıştır. Somuncu Baba Hazretleri döneminde, 15. ve 16. yüzyıllarda Yusuf Hakiki Baba ve onun soyundan gelen tarikat mensupları burayı bir tekke gibi zaviye gibi kullanmışlardır."
Yapının eski görünümüne dönmesi için ilgili kurumlarla çalışma başlatıldığını ifade eden Mustafa Doğan, "Günümüzde yapı şu anda restorasyonu ile ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Aksaray Belediyemiz ve Kültür Turizm Müdürlüğümüz Aksaray, Karaman, Konya ve Niğde illerini içine alan Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında 2014 yılı itibariyle tekrar ayağa kaldırılmasına yönelik çalışmalara başladık." dedi.