22
Aralık
2024
Pazar
ANKARA

SOL ANKARA'DA NİÇİN KAYBEDİYOR

Yıl 1994 oy farkı 1200, yıl 1999 oy farkı 30 bin, yıl 2004 oy farkı 352 bin. Tüm bu yenilgiler Ankara’yı bir taşra kasabası gibi yöneten, hukuk tanımaz bir belediye başkanı siluetine karşı alınıyor.

Yerel seçimlere aylar kaldı, siyaset sahnesi iyiden iyiye ısındı, partiler yerel seçim stratejilerini ortaya koymaya başladılar. Solun eski kalelerinden olan Ankara da, siyasi partiler açısından son derece önemli bir mevzi. Cumhuriyet’in başkenti yeniden solla kucaklaşabilecek mi? 15 yıldır süregelen Melih Gökçek saltanatına son verilebilecek mi? Bugünlerde, Ankaralı sol seçmenin aklını meşgul eden en önemli sorular bunlar. Tam üç yerel seçimdir, dile kolay 15 yıldır her seçim sonrasında yine aynı mısralar mırıldanılıyor; “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak/uyan uyan Gazi Kemal şu feleğin işine bak”.
Uyanması gereken yegâne bilincin kendisine ait olduğunun farkına varmadan, olan bitenin felekle ilgisinin olmadığını anlamadan, çile kültürünün tebaası olmuş ağıtlar yakıyor, hayata soldan bakan Ankaralı. Ne oldu bu 15 yılda hatırlamıyor, geçmişten ders alarak geleceği şekillendiremiyor. Her seferinde temcit pilavı gibi önüne konan aynı senaryoyu ilk kez izliyormuş gibi yapıyor. AKP ve Gökçek’le olan oy makası her seçimde bir sonrasına göre biraz daha açılıyor. Yıl 1994 oy farkı 1200, yıl 1999 oy farkı 30 bin, yıl 2004 oy farkı 352 bin, plato Ankara, aktörler aynı, senaryo aynı, sonuç hüsran. Tüm bu yenilgiler Ankara’yı bir taşra kasabası gibi yöneten, çağdaş kent yönetimine ve bilimsel tüm yöntemlere sırtını dönmüş, hukuk tanımaz bir belediye başkanı siluetine karşı alınıyor.
Solda birlik kavramını diline pelesenk etmiş ve bu satırların CHP’li yazarınca da çok büyük sempatiyle ve ilgiyle çabaları izlenmiş Karayalçın, Baykal’ın bir selamıyla, solda birliği kendi belediye başkan adaylığı etrafında şekillenecek “Ankara birlikteliği” talebine indirgeyiverdi. Her seçim bir vazgeçiştir de, vazgeçilen bütüncül ve ülke düzeyinde gerçekleşmesi umut edilen solda birlik projesiydi.

Ezberleri bozalım


Her seçim bir öncekine göre daha büyük farkla kaybeden Karayalçın, yeniden şah! dedi. Tıpkı 2004 yerel seçimlerinde , “Şah! diyorum, Ankara Belediye Başkanlığı’na adayım, Gökçek’e hayırlı olsun, bu kıyağımı da unutmasın” dediği gibi. Karayalçın, 1989 ve 1993 yılları arasında Ankara Belediye Başkanlığı döneminde çok büyük projelere imza atmış, başarılı sonuçlar elde etmişti; metro, Ankaray, Dikmen Vadisi, Mamak Viyadüğü, Bakay projeleri bunların sadece birkaçı. Peki neden her seferinde tüm bu başarılarına rağmen seçim kaybetmişti? Ankara’da son mücavir alan değişikliği de gözönünde bulundurulduğunda, sağ seçmen yüzde 65, sol seçmen yüzde 35 skalasındadır, dengeler geçen seçimlere göre sol aleyhine daha da bozuldu. Gökçek, Karayalçın popülaritesini “Demokles’in kılıcı” gibi sağ seçmen üzerinde kullanarak, sağ seçmenin kendi ismi etrafında birleşme refleksini her seferinde tetiklemeyi başardı, yine aynı stratejiyi uygulamaya başladı. AKP’nin geçtiğimiz son seçimlerde adayı olabilmeyi bile, AKP yönetimindeki “Karayalçın fobisine” borçlu olduğunu söylemek abartılı olmaz sanırım. Karayalçın ismi sol seçmen üzerinde ne kadar katalizör görevi yapıyorsa, belki kat be kat fazlasını sağ seçmen üzerinde yaratıyor. Bu gerçeği yok saymak, görmezlikten gelmek, “bile bile lades” demektir. Tüm bu saptamalar ışığında sanırım Gökçek’in en büyük kabusu, rakipleri arasında Karayalçın isminin bulunmadığı bir seçime girmektir. Böyle bir seçimde Gökçek’in elinde sağ seçmenin polarize olmasını önleyecek “Karayalçın fobisi” dışında başkaca bir argümanı yoktur.

Ne yapmalı?


Özelde Ankara, genelde bütün illerde uygulanabilir bir “sol birlik modeli”oluşturulabilir, henüz hiçbir şey için geç değil. AKP iktidarının pençesinden ülkemizi kurtarmak açısından yerel seçimler yaşamsal önemde. Kamuoyunda tartışılmasını istediğim önerim “demokrasi sarmalı” olarak nitelendirilebilecek, sol siyasal genetiğe ve çoğulcu pratiğine uygun biçimde “üye inisiyatifine dayanan” seçim birlikteliğidir. Koşulları ise şunlar:
1- Sol birlikteliğe katılacak bütün partilerin her il, ilçe, beldedeki üye listeleri birleştirilir, “önseçim seçmen kütüğü” oluşturulur.
2- Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyesi adayları “önseçim seçmen kütüğü” tarafından seçilir.
3- Son yerel seçimde hangi parti il, ilçe, beldede birinci partiyse seçilen adaylar o partinin listesinden aday gösterilir.
Örnek 1. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP, DSP, SHP, ÖDP vs. üye listeleri birleştirilir “önseçim seçmen kütüğü” oluşturulur. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı bu kütüğü oluşturan üyelerce seçilir. Son seçim olan 2004 yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde sol birliğin birinci partisi yüzde 20.99 ile SHP olduğu için, belirlenen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı, SHP’nin adayı olarak seçimlere katılır.
Örnek 2. Ankara/Çankaya Belediye Başkanlığı için, sol birlik partilerinin Çankaya üye listeleri birleştirilir “önseçim seçmen kütüğü” oluşturulur. Çankaya Belediye Başkan adayı, belediye meclis üyesi adayları, il genel meclis üyesi adayları, “önseçim seçmen kütüğünce” seçilir. Son seçim olan 2004 seçimlerinde, Çankaya Belediye Başkanlığı seçimlerinde sol birliğin birinci partisi yüzde 50.82 ile CHP olduğu için, belirlenen adaylar CHP’nin adayları olarak seçimlere katılırlar.
Amacımız, pişmiş aşa su katmak değil, şeytanın avukatlığını yapmak hiç değil, solcu olmanın gereğini yerine getirmektir, sürünün gittiği yere gitmemek, doğru bildiklerimizi ifade etmek ve tarihe not düşmektir, “henüz testi kırılmadan”, “atı alan Üsküdar’ıgeçmeden”. Umarım etkili ve yetkililer savunduklarımızın doğruluğunun farkına 29 Mart 2009 gecesi seçim sonuçlarıyla varmazlar.

YALNIZ TÜTELOĞLU:Hukukçu, ekonomist

YALNIZ TÜTELOĞLU - Radikal
Yayın Tarihi : 8 Aralık 2008 Pazartesi 16:04:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yüksel tekin IP: 78.164.154.xxx Tarih : 11.12.2008 22:24:40

melih gökçek aday gösterilmeyecek kesinlikle ama karayalçınında kazanması imkansız


bekir soylu IP: 88.230.211.xxx Tarih : 13.12.2008 17:51:58

karayalçın neden kendini kötüleyen bir partiden aday oldu neden gökçek ile bir araya gelmedi tek sorun yanlış adam yanlış aday yanlış parti chp ne yaptıki buzamana kadar sol cular oy veriyor dsp verin başka sol partilere verin iş yapan belediye başkanını ihraç eden zaman aşımı ile ihale üsulsüzlüğünden hüküm yemekten kurtulan bir adamı belediye başkan adayı yapan bir partiden ne beklenir.ben muhafazakar biriyim örneğin mustafa sarigül ankaradan aday olsaydı ona oy verirdim


yüksel tekin IP: 88.252.128.xxx Tarih : 10.12.2008 23:11:59

istediği birliği kursunlar sol ve karayalçın bir kez daha hezimete uğrayacaktır,şunuda belirteyim ak partili veya melih gökçek taraftarı değilim ama güneş balçıkla sıvanmaz.


yüksel tekin IP: 78.164.154.xxx Tarih : 11.12.2008 22:27:04

sorun gökçek veya karayalçının seçilmesi değil türkiye cumhuriyatinin başkenti 2 kişiden oluşmuyor başkente layık yöneticiler biran önce çıkmalılar çıkarılmalılar.