Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''4 milyon 800 bin civarında insan, eğer ülkemizde 2008'den 2009'a geçeceğimiz bu günlerde hala okumaz, yazmazsa bu devlet olarak bizim ayıbımızdır'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde ve Halk Bankası'nın desteğiyle Milli Eğitim Bakanlığı'nca başlatılan ''Ana-Kız Okuldayız Kampanyası''nın 1. değerlendirme toplantısı, Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Haziran ayında İstanbul'da başlatılan kampanyaya ismini Emine Erdoğan'ın verdiğini hatırlattı. Türkiye'de okuma-yazma bilmeyenlerin sayısının 4 milyon 800 bin civarında olduğunu kaydeden Çelik, toplantı sonunda kampanyaya katılarak okuma-yazma öğrenenlere sertifika verileceğini ve bu kişiler arasında bir erkeğin de bulunduğunu kaydetti.

''Ana-kız okuldayız demek ana-oğulun okulda olmayacağı anlamına gelmiyor'' diyen Çelik, ''Haydi Kızlar Okula Kampanyası"nı başlattıklarında okula gitmeyen kız çocuklarını tespit ederken binlerce erkek çocuğun da aynı durumda olduğunu belirlediklerini ifade etti.

Çelik, ''Ana-Kız Okuldayız Kampanyası''nın hedef kitlesinin sadece yetişkin kadınlar değil, Türkiye'deki tüm okuma-yazma bilmeyenler olduğunu söyledi. Bu kampanyayı başlattıklarında ''ütopik bir hedef koymadıklarını'' vurgulayan Bakan Çelik, ancak belli yaşın üzerinde olup okuma-yazma bilmeyenlerin kampanyaya katılmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Kampanya ile okuma-yazma bilmeyenlere mevcut 958 halk eğitim merkezinde eğitim verildiğini belirten Çelik, bu merkezlerde binlerce kurs düzenlendiğini ve katılanların meslek edinmesinin sağlandığını anlattı.

Kampanyanın geniş kitlelere yayılmasında valilere, kaymakamlara büyük görevler düştüğünü kaydeden Çelik, okuma-yazma bilmeyenlerin kurslara yönlendirilmesinde ikna yönteminin kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

Çelik, ''Eğer bir yerde okumaz yazmaz insan varsa, onların yöneticileri olarak, onlar adına memlekette icraat yapan insanlar olarak bu utancı kendimizde duymalıyız, bu sorumluluğu kendi omuzlarımızda hissetmeliyiz. 4 milyon 800 bin civarında
insan ülkemizde 2008'den 2009'a geçeceğimiz bu günlerde hala okumaz, yazmazsa bu bizim ayıbımızdır, devlet olarak bizim ayıbımızdır'' dedi.

Okuma-yazma bilmeyenlerin çoğunlukta olduğu metropol iller arasında Ankara, İstanbul, İzmir'in bulunduğunu, bu illerin kitleler halinde göç aldıkları için okuma-yazma bilmeyenlerin sayısının arttığını söyleyen Çelik, sorunun çözümü için ''bu konunun dert edilmesi gerektiğini'' ifade etti.

En çok okuma- yazma bilmeyenin bulunduğu illerin aynı zamanda medeniyetin beşiği, ekonomik faaliyetlerin odağı, entelektüel kitlenin yoğunlukta bulunduğu yerler olduğunu ifade eden Çelik, bunun bir tezatlık örneği oluşturduğunu ifade etti. Okuma-yazmanın güzelliğini, faziletini insanlara tattırmanın bir zorunluluk olduğunu ifade eden Çelik, 81 ilde eğitim taramaları yaptıklarını, kısa sürede bu çalışmaların biteceğini anlattı.

4 YILDA 3 MİLYON KİŞİNİN OKUR-YAZAR OLMASI HEDEFLENİYOR

Emine Erdoğan ise, bilginin en büyük değer olarak kabul edildiği bir çağda yaşandığını belirterek, ''Böyle bir çağda ülkemizin neresinde olursa olsun okuma-yazma bilmeyenlerin olmasını asla kabul edemeyiz. Bizler, tarih boyunca dünya bilimine, sanatına ve kültürüne büyük katkılar sağlamış bir medeniyetten geliyoruz'' diye konuştu.

Emine Erdoğan, medeniyetin en temel taşı bilgi olmasına rağmen hala okuma-yazma bilmeyen insanların varlığına sessiz ve duyarsız kalmanın mümkün olamayacağını belirtti. Kampanyanın 6 Haziran 2008 tarihinde başlatıldığını, aktif olarak da Eylül ayında uygulandığını anımsatan Erdoğan, üç aylık kısa bir sürede de rekor kabul edilebilecek bir noktaya gelindiğini ifade etti.

Kampanya kapsamında 1 Aralık 2008 tarihi itibarıyla kurslara katılanların sayısının 136 bin 466 olduğunu bildiren Erdoğan, okuma-yazma bilmeyenlerin kampanyaya gösterdikleri ilgiden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Türkiye genelinde 4 milyon 800 bin civarında okuma-yazma bilmeyen bulunduğunu belirten Erdoğan, 4 yıl içinde 3 milyon kişinin kampanya dahilinde okur-yazar olmasının hedeflendiğini anlattı. Okuma-yazma bilmeyenlerin çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu belirten Erdoğan, ''Kadınların ailenin olduğu kadar ekonominin, sosyal dönüşümün temel aktörü olduğuna inanıyorum'' dedi.

Emine Erdoğan, kadınların hayatın her safhasında aktif rol alması, ülke kalkınmasında en az erkekler kadar katkı sağlaması gerektiğini vurgulayarak, ''Hangi yaşta olursa olsun, hangi gelir düzeyinde olursa olsun hiçbir kızımızın eğitim imkanlarından uzak kalmasına gönlüm asla razı olmaz. Kızlarımızı eğitim hakkından mahrum tutan bir anlayışın her şeyden önce bizim kültürümüzde, geleneklerimizde, inancımızda yeri yoktur'' şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Çelik ve eşi Şahsenem Çelik, 20 kursiyere sertifikalarını verdi. Kursiyerlere çay makinesi de hediye edilirken, kursiyerler arasındaki tek erkek olan 15 yaşındaki Hüseyin Doğan, sertifikasını alırken erken yaşta kuaförde çalışmaya başladığını ve bu nedenle okuma-yazma öğrenemediğini anlattı.

Programın sunuculuğunu yapan televizyoncu Erkan Tan'ın okuduğu şiirler ve kursiyerlerle diyaloğu ise salonda neşeli anların yaşanmasına sebep oldu. Kendisinin de Siirtli olduğunu söyleyen Tan, Emine Erdoğan için yazdığı şiirle büyük beğeni topladı. Tan, şirinde Emine Erdoğan'a 'Siirt'in asıl kadını' diye seslendi.

İHA

Yayın Tarihi : 20 Aralık 2008 Cumartesi 19:06:38