Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Operatör Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, hastanelerinde son 15 günlük süre içerisinde "20 civarında bebeğin" yaşamını yitirdiğini belirterek, "Bu bebeklerden sadece 2’si bin 500 gramın üzerinde, diğerleri bin 500 gramın altındaki bebekler" dedi.
Mollamahmutoğlu, Sağlık Emekçileri Sendikasının (SES), "son bir hafta içinde hastanede enfeksiyon nedeniyle 27 bebeğin yaşamını yitirdiğine yönelik" iddiaları üzerine, AA muhabirine açıklama yaptı.
Söz konusu ölümlerin "prematüreye bağlı" gerçekleştiğini ifade eden Mollamahmutoğlu, "Son 15 günlük süre içerisinde 20 civarında bebeğimiz yaşamını yitirdi. Bu bebeklerden sadece 2’si bin 500 gramın üzerinde, diğerleri bin 500 gramın altındaki bebekler" diye konuştu.
Ölümlerin, enfeksiyondan kaynaklandığı iddialarının hatırlatılması üzerine Mollamahmutoğlu, "Belli oranda enfeksiyondan kaynaklı ölümler söz konusu ama bu bebeklerin tamamı enfeksiyon nedeniyle ölmüş değil. Yaşamını yitiren bebeklerin yaklaşık yüzde 30’u enfeksiyon kaynaklı ama net değil" dedi.
Genellikle prematüre bebeklerde görülen ölümlerde birinci etkenin enfeksiyon olduğunu vurgulayan Mollamahmutoğlu, bunun dışında kalpte anomali, bağırsakta delinme ve solunum problemleri gibi çeşitli sorunların da ölüme neden olabildiğine dikkati çekti. Mollamahmutoğlu, "Normal doğan bir bebekte enfeksiyon oranı düşükken, prematüre doğan bebekte enfeksiyonla doğma, enfeksiyon bulaşma riski daha da artar" dedi.
Hastanelerinde yaşamını yitiren bebeklerde görülen enfeksiyonun "hastane enfeksiyonu" olarak tanımlanamayacağını ifade eden Mollamahmutoğlu, şunları söyledi: "Ölen bebeklerin bir kısmında enfeksiyon var. Ancak bu enfeksiyonlara hastane enfeksiyonu diyemedik, 2 gündür bunun için uğraşıyoruz. Kültürler alınıyor. Her bebekte aşağı yukarı farklı mikroorganizmalar var. Hastane enfeksiyonu denilebilmesi için bazı enfeksiyonların yoğun bir şekilde olması lazım. Yani bir enfeksiyonun, ölümlerin çoğundan sorumlu olması lazım. Böyle bir şey yok. Enfeksiyon tespit edilen bebek sayısı hakkında ayrıntılı bilgiyi daha sonra vereceğiz. Kültürlerin sonucunu bekliyoruz. Sonucun netleşmesi için 48 saate ihtiyacımız var." Yeni doğan kliniğinde bir hastane enfeksiyonunun da söz konusu olmadığını vurgulayan Mollamahmutoğlu, "Hayır, kesinlikle kliniğimizde böyle bir durum yok. Böyle bir durum olsa, bunu Bakanlığa bildiririz, hastanemizi kapatırız. Böyle bir durum söz konusu değil. Sadece bazı bebeklerde var" dedi.
Mollamahmutoğlu, dünyanın hiçbir yerindeki prematüre bebeklerde mortalite oranının (ölüm oranının) sıfır olmadığını belirterek, "Hemen her gün bana nöbet teslim edilir. Her gün, 1 bebeğimiz öldü veya gün aşırı öldü denilebiliyor. Biz, yaşatma oranlarımız arttıkça seviniyoruz" diye konuştu.
"DOĞUM SALONU ŞU ANDA TADİLATTA"
Mollamahmutoğlu, hastanelerinde doğum yapılan salonunun yaklaşık 3 aydır tadilatta olduğunu, doğumların bir başka serviste yapıldığını belirterek, tadilatın herhangi bir hastane enfeksiyonu nedeniyle değil, daha iyi hizmet verilebilmesi için yapıldığını söyledi.
Yeni doğan kliniğinde de bazı yerlerde revizyon yapıldığını belirten Mollamahmutoğlu, şöyle devam etti: "Biz 85 yaşında bir hastaneyiz. Bu nedenle de hiçbir zaman ne boyacı çıkar hastanemizden ne de tadilatımız biter. Sürekli bir yerleri yeniliyoruz ve genişletmek için ilaveler yapıyoruz. Biz zaten Sağlık Müdürlüğüne tadilatımız olacağını ve bu nedenle de doğumların başka hastanelere yönlendirilmesini istiyoruz. Bakanlık da zaten bu konuda destek veriyor. Çünkü yer sıkışıklığımız var.
Şu anda 38 haftanın üstündeki doğumlar yaptırılıyor. Bizim, hasta kabul etmemek gibi bir durumumuz yok. Sadece prematüre doğumların, şu problemimizi çözene kadar 1 hafta 10 gün kadar başka merkezlerde yaptırılmasından yanayız. Bu da daha iyi bir hizmet verebilmek amaçlıdır."
"HASTANEMİZDE, YILDA 26 BİN DOĞUM YAPILIYOR"
Hastanelerinde yılda 26 bin doğum gerçekleştirildiğini bildiren Mollamahmutoğlu, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir doğum oranının olmadığını söyledi. Mollamahmutoğlu, hastanelerinin, yeni doğan yatak sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük servisi olma özelliği taşıdığına, 2003’te 55 olan yatak sayısının şu anda 122’ye ulaştığına dikkati çekerek, "Ancak yoğunluk nedeniyle 180 bebeğe kadar çıktık. Çok büyük bir teveccüh var hastaneye, yoğunluk var" diye konuştu.
Prematüre bebek sayısının her geçen gün arttığını belirten Mollamahmutoğlu, tüp bebek yöntemi ile gebeliklerin prematüre riskini artırdığını savundu. Mollamahmutoğlu, bu tür hastaların hep hastanelerine yönlendirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla normalde yüzde 10’u geçmemesi gereken prematüre oranı bizim hastanemizde yüzde 25-30’u da geçiyor. Gelen hastaların büyük çoğunluğu bu şekilde yüksek riskli gebelik nedeniyle bize geliyor. Bizim yüksek riskli gebelik oranımız yüzde 44’e ulaştı. Bu çok astronomik bir rakam. Normalde bu oran yüzde 20-25’i hiçbir hastanede geçmez. Dolayısıyla bizim hastanemizin prematüre oranı çok daha yüksek oluyor. Prematüre oranı artıkça da ölüm oranı artıyor. Dünya genelinde, bin 500 gramın altındaki bebeklerde yüzde 40-50’lere varan mortalite söz konusudur. Bizim hastane mortalitemiz bunlardan çok daha iyi yani yüzde 25’i geçmez."