Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "2009 yılı için belirlenecek asgari ücretin, komisyon tarafından çalışma barışına olumlu katkı sağlayacak, ülkemizin koşullarına uygun bir seviyede tespit edilmesini temenni ediyorum" dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 1 Ocak 2009'dan geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda toplandı.
Bakan Çelik, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, komisyonun gelecek yıl geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmalarına başladığını söyledi.
Asgari ücretin bir sosyal koruma ücreti olduğunu vurgulayan Çelik, mevzuatta asgari ücretin en geç 2 yılda bir öngörülmesine rağmen hükümetin asgari ücret konusundaki hassasiyetini, komisyonu her yıl toplantıya çağırmak suretiyle gösterdiğini ifade etti.
Çelik, 10 yıl aradan sonra oy birliğiyle belirlenen ve halen uygulanan asgari ücretin yıl sonuna kadar uygulanacağını anımsattı.
Geçen yıl asgari ücrete asgari geçim indiriminin yanında 6'şar aylık dönemler halinde yüzde 4 ve 5'lik artışlar yapıldığını dile getiren Çelik, Aralık 2002'de brüt 250,86 YTL olan asgari ücretin yüzde 155,5 artışla Temmuz 2008'den itibaren 638,70 YTL'ye çıktığını kaydetti.
Çelik, 5,5 yıllık dönemde kümülatif enflasyon oranının yüzde 75,60 olduğu dikkate alındığında asgari ücretle çalışanların enflasyon karşısında korunduğunun açık şekilde görüldüğünü söyledi.
Faruk Çelik, geçen yıl yapılan düzenlemelerle asgari ücretlinin eline geçen tutarın yüzde 20 ile yüzde 28 arasında artış sağlandığına işaret etti.
İşsizlik Sigortası Fonunun kullanımı
Bakan Çelik, İşsizlik Sigortası Fonu'nun kullanımı konusundaki sorular üzerine, bu konunun çok hassas olduğunu söyledi.
Konunun işçi, işveren ve kamu tarafından birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, fonun bu üç ayak üzerine oturduğunu ifade etti.
İstihdam paketi ile işverenlerin üzerindeki yüklerin hafifletilmesi konusunda çok önemli düzenlemeler getirdiklerini anlatan Çelik, hükümetin ayrıca bir paket üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü ve bunun kısa süre içerisinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını belirtti. Çelik, "Piyasaların dinamik hale getirilmesi için elimizden geleni yapma gayretindeyiz" dedi.
İşverenlere de seslenen Çelik, yasaların tanıdığı imkanların iyi kullanılması gerektiğini vurguladı.
Çelik, "Öncelikli göreviniz işten çıkarma olmamalı. Bu doğru değildir. Kısa Çalışma Ödeneği gibi bir imkan varken, üç ay gibi bir nefes alma süresi varken, bu kullanılmalı. İşçiyi kapının önüne koymak doğru değildir. Bu, bazı işverenlerin krizi nasıl algıladığını göstermesi açısından önemlidir. İşçi, emek kıyımına dönük bir anlayış ortaya çıkıyor. Bunu doğru bulmuyorum."
Çelik, Fonun ancak bu şartlarda ve sosyal taraflarla uzlaşmaya varılarak ele alınabileceğini, reel sektörün de bu şekilde fonlanabileceğini dile getirdi.
"Şu anda Fona ihtiyaç duyulacak atmosferi görmüyoruz" diyen Çelik, tüm kesimlerin Fonun kullanımına karşı olduğunu ancak gerektiği halde nasıl kullanılabileceğinin konuşulduğunu belirtti.
Fondan GAP İdaresine kaynak aktarılmasına rağmen Fon varlığının arttığına dikkati çeken Çelik, "Fon varlığına göz dikmiş, aşağıya çekmek gibi bir anlayışta değiliz" dedi.