Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe, ilk gece başlayan ve çiftlerin hayatını bir kabusa çeviren cinsel ilişkiye girememe (CİG) hastalığının oldukça yaygınlaştığını belirterek, "Evliliğin ilk günlerinde 'cinsel birleşmeyi başaramama' olarak tanımlanan CİG hastalığının temelinde genellikle abartılı ve yanlış beklentiler, başaramama korkusu, cinsel bilgisizlik, tecrübesizlik, yanlış örf ve adetler yatıyor" dedi.
Cinsel Terapist Gülüm Bacanak ise "Sağdıçlık kurumunun içini boşalttığımızdan beri CİG hastalığından şikayetçi olan çiftlerin sayısında hızlı bir artış söz konusudur. Bu çiftler ön sevişmeyi çok iyi başarsalar bile, tam bir cinsel birleşme gerçekleştiremezler" uyarısında bulundu.
Cinsel ilişkiye girmede zorlanan çiftlerin her geçen gün arttığına dikkat çeken CİSED Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe; bu hastalığın özellikle yeni evli çiftlerde sık rastlanan sorunların başında geldiğini vurguladı.
Evliliğin ilk günlerinde cinsel birleşmeyi başaramama olarak tanımlanan CİG hastalığının temelinde genellikle abartılı ve yanlış beklentiler, başaramama korkusu (performans anksiyetesi), cinsel bilgisizlik, cinsel mitler, tecrübesizlik, yanlış örf ve adetlerin yattığını ifade eden Dr. Keçe, "CİG erkeklerde görülürse adına bağlanma, kadınlarda görülürse adına vajinismus, çiftin bilgisizliğine ve tecrübesizliğine bağlı ise ilk gece sendromu adı verilir" diye konuştu.
Vajinismusun genellikle kadınların bilinçdışına yerleştirdikleri ilk gece korkusunun bir mahsulü olduğuna dikkat çeken CİSED Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe, şöyle devam etti: "Yeni evli çiftlerde en sık rastlanan sorunlardan biri, evliliğin ilk günlerinde cinsel birleşmeyi başaramamadır. Kadınlarda cinsel ilişkiye müsaade etmeyecek kadar yineleyici ve sürekli olarak vajina kaslarında ve tüm vücutta istem dışı kasılma ve cinsel ilişkiyi ret etmeyle giden vajinismus hastalığı; sadece kadın cinselliğini etkilemekle kalmayıp, evliliği de temelden sarsmaktadır. Yani ülkemizde her 10 kadından birinde görülen vajinismus; zamanla hayatın günlük koşuşturmaları arasında git gide daha az konuşulur, daha az paylaşılır bir hale geldiği için, hem kadını ve evlilik ilişkisini yıpratarak evlilikleri bitirir, hem de çiftin toplumdaki görevlerini aksatmalarına yol açarak toplum sağlığını da olumsuz etkiler".
Türkiye'de sağdıçlık kurumunun yavaş yavaş ortadan katlığını söyleyen CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Gülüm Bacanak ise, "Sağdıçlık kurumunun içini boşalttığımızdan beri; CİG hastalığından şikayetçi olan çiftlerin sayısında hızlı bir artış söz konusudur. Bu çiftler ön sevişmeyi çok iyi başarsalar bile, tam bir cinsel birleşme gerçekleştiremezler" diye konuştu.
Cinsel Terapist Psk. Gülüm Bacanak, "Bazı çiftler ilk gece rahat oluyorlar, kanama ve ağrı gibi sorunlar yaşamıyorlar. Ancak bu kez de, erkeğin kafasında 'acaba bu kız daha önce başka biriyle ilişkiye mi girdi?' diye bir korku meydana geliyor ve eşini doktora götürüyor. Çünkü normalde olması gereken bu duruma alışık olmayan veya beklemeyen çiftin kafası karışabiliyor. İşte bütün bu meseleler sağdıçlık kurumunun önemini bizlere göstermektedir. Sağdıçlık kurumunun yerine yeni ve modern kurumları tahsis etmek zorundayız. Bu amaçla Ergenlik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Eğitimi, Evlilik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Eğitimi ve Anne Baba ve Eş Eğitimi verecek kurumlara acilen ülke olarak ihtiyaç duymaktayız" ifadesini kullandı.