DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçmen kütükleriyle ilgili işleminin durdurulması için yarın Danıştay'a başvuracağını açıklayarak, "Yargı kıskanç davranmalı, kendi yetkisinde olan yetkileri ve görevleri yürütme organına devretmemelidir. Bu işlemin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek davayı açıyorum ve yürürlüğün durdurulmasını istiyorum" dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında seçmen kütükleri askıya çıktığında YSK tarafından yapılan işlemin hatalı olduğunu savunan DSP Eskişehir Milletvekili İçli, gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde konuyu Danıştay'a taşıyacağını açıkladığını hatırlattı.
YSK'nın dün bir açıklama yaptığına işaret eden İçli, seçmen kütüklerinin tekrar askıya çıkacağının belirtildiği bu açıklamada mevcut düzenlemelerde kararlı olunduğunun da kaydedildiğini söyledi. Bu konudaki dava dilekçesinin hazır olduğunu ifade
eden İçli, dava dilekçesini yarın saat 10.00'da Danıştay Başkanlığı'na vereceğini bildirdi.
Danıştay Yasası'nın 24. maddesine göre ülke çapındaki düzenleyici işlemlere karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'a dava açılabildiğine işaret eden İçli, bu hakkını kullanacağını belirtti. Dava dilekçesinde iki işlemin yer aldığını belirten İçli, birinci işlemin YSK'nın 24 Kasım 2008 tarihinde kabul ettiği genelge ve bu genelgeye uygun olarak yürürlüğe koyduğu seçmen kütüklerine ilişkin işlem olduğunu, bu işlemin iptalini istediğini belirtti.
YSK'nın bu kütükleri tanzim ederken Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ni esas aldığına dikkat çeken İçli, İçişleri Bakanlığı ile YSK arasında 5 Eylül günü yapılan protokolün ise davaya konu olan ikinci işlem olduğunu söyledi. İçli, "Bu işlemin de hukuka aykırı olduğunu iddia ederek davayı açıyorum ve yürürlüğün durdurulmasını istiyorum. Bu, YSK'nın şu an askıya çıkarttığı seçmen kütükleriyle seçim yapılamamasının talep edilmesidir" diye konuştu.
Bu kütüklerin iptal edilmesi halinde seçimlerin yapılamaması gibi bir tehlikenin söz konusu olmadığını vurgulayan İçli, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ve Cumhurbaşkanlığı ile ilgili referandumda kullanılan seçmen kütüklerinin güncel kütükler olduğunu, bu seçimlerde de kullanılabileceğini dile getirdi. Bu iki işlemin Anayasa'nın başlangıç hükümlerine, 2. maddesine, 11. maddesine ve özellikle 67. ve 79. maddelerinin hükümlerine açıkça aykırı olduğunu öne süren İçli, Anayasa'nın 67. ve 79. maddelerinde seçimlerin yargı organlarının denetimi ve yönetiminde yapılacağına dair amir hüküm bulunduğunu ifade etti.
Bu düzenlemelerle yargının, yetkilerini yürütmeye devrettiğini savunan İçli, YSK'nın kararlarının kesin olduğuna dair Anayasa hükmünün, seçimin başlamasından bitimine kadar olan işlemler için geçerli olduğunu belirtti. İçli, seçmen kütüklerinin düzenlenmesi işleminin ise seçimin başlamasından önce olduğunu vurgulayarak, yapılacak mahalli idare seçimlerinin başlangıç tarihinin yasaya göre 1 Ocak 2009
olduğunu kaydetti. İçli, "Seçmen kütüklerine ilişkin işlemler seçimlerin başlamasından önceki işlemler olması sebebiyle yargı yoluna açıktır" dedi.
Seçmen kütüklerinin ne derece denetimden uzak olduğunun görüldüğünü savunan İçli, YSK'nın itirazlarla ilgili verdiği cevabın da seçmen kütüklerine yönelik kaygılarının haklılığını ortaya koyduğunu dile getirdi. İçli şunları söyledi:
"Yargı kıskanç davranmalı, kendi yetkisinde olan yetkileri ve görevleri yürütme organına devretmemelidir. Demokrasisi gelişmiş bütün ülkelerde seçimler yargı organlarının denetim ve gözetimi altında yapılır. Ama böyle bir işlem, yargının yetkilerinin yürütmeye devri şeklindedir. Bir milletvekili olarak, milletin temsilcisi olarak, onun ötesinde bir seçmen, bir vatandaş olarak bu konuyu Danıştay'a, idari yargıya götürüyorum."