Erdoğan DTP'ye meydan okudu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'ya ve 'yandaşı' olarak nitelendirdiği DTP'ye meydan okuyarak, "Teröre destek verenler, terörün yandaşları kalkıp da 780 bin metrekareyi vatan toprakları içerisinde Başbakan'ın herhangi bir ile gidişini engelleme gayretleri içine giriyorsa, boşuna. Her metrekaresine gideceğiz, çalışacağız, yatırımlarımızı yapacağız" dedi.

Erdoğan, terör örgütüyle halk arasındaki mesafenin gittikçe açıldığına da işaret ederek, terör örgütünün bu yalnızlığın
içinde kendi kendine kıvranarak biteceğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan, stand-by anlaşmasının imzalanıp imzalanmayacağı tartışmaları devam ederken IMF'ye de sert çıktı. Erdoğan, "Böyle bir kriz döneminde IMF'nin isteklerine boyun eğerek, yarınlarımızı karanlığa sokamayız. Benim menfaatlerim yerine gelirse oturur, anlaşmamızı yaparız. Yoksa 'böyle bir fırsat bulduk, ümüğünü sıkalım' olmaz. Kusura bakmayın bedeli ne olursa olsun buna fırsat vermeyiz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, partisinin Altındağ İlçe Teşkilatı 3. Olağan Kongresi'ne katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında küresel kriz ve terörle mücadeleye ilişkin önemli mesajlar veren Başbakan Erdoğan, terör örgütünü ve DTP'yi hedef aldı. Erdoğan, IMF ile imzalanıp imzalanmayacağı tartışılan stand-by anlaşmasına ilişkin de ilk kez açıklama yaptı.

"IMF 'ESNEK' OLURSA ANLAŞMA İMZALARIZ"

Erdoğan, yaşanan küresel krizi Türkiye'nin en az hasarla atlatacağını belirterek, "Çünkü 90'lı yılların krizleri, 2001-2002 yılların krizlerinden biz dersimizi aldık. Dersimizi ona göre çalıştık, çalışıyoruz. Sıkıntılarımız yok mu? Var ama biz bunları başarıyla atlatacağız" diye konuştu.

Türkiye'nin milli gelirini 230 milyar dolar olarak devraldıklarını ancak AK Parti iktidarının bunun üzerine 429 milyar dolar ilave ettiğini belirten Erdoğan, milli gelirin 659 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı rakamlarla açıklayan Erdoğan, "Göreve geldik, 79 senede ihracatımız 36 milyar dolar olmuş. Geçen ay sonu itibariyle 5.5 yılda 97.5 milyar dolar ilave etmişiz. Şu an 133 milyar dolar. Borçlanma faizi yüzde 63.4'ten yüzde 23'e düştü. Enflasyon da ortada. Göreve geldik 130, şu anda 9" dedi.

Erdoğan, böyle bir dönemde hala Türkiye'de felaket tellallığı yapanlar olduğuna dikkati çekerek, "Siz dünyada felaket tellallığı yapanlardan mı yanasınız, yoksa ülkemizin aydınlık yarınlarını yakalama gayreti içinde olanlardan mı yanasınız?" şeklinde konuştu.

Erdoğan, ilgili bakanların Türkiye'de ekonominin içerisinde olan tüzel kişiliklerle, gerçek kişilerle görüşmeler yaptığını da hatırlatarak, IMF ile yürütülen görüşmelere ilişkin tartışmaları değerlendirdi. Bazı çevrelerin 'IMF ile alınan kararı neden açıklamıyorsunuz?" diye kendilerine akıl verdiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Oturup konuşmadığımızı nerden biliyorsunuz? Biz sizin talimatınızla mı IMF ile görüşüp, karara bağlayacağız. IMF ile zaten görüşmelerimizi yapıyoruz. Bu karşılıklı menfaat esasına dayalı. Eğer benim menfaatlerim yerine gelirse oturur anlaşmamızı yaparız. Bugüne kadar IMF'ye karşı olmayan iktidar şimdi niye karşı olsun? Böyle bir kriz döneminde IMF'nin isteklerine boyun eğerek yarınımızı karanlığa sokamayız. Mesele bu. Ülkenin Başbakanı olarak şunu söylüyorum. Bakanlarıma da şunu söylüyorum. Bizim böyle bir dönemdeki büyüme hızımız, eğer bizimle bir esneklik çerçevesinde anlaşmaya varırsanız eyvallah, oturur imzalarız ama yok, 'Böyle fırsatı bulduk, ümüğünü sıkalım'. Kusura bakmayın bedeli ne olursa olsun buna da fırsat vermeyiz. Şu anda bizler yatırımlarımıza durmadan devam edeceğiz."

DTP'YE SERT ÇIKTI

Başbakan Erdoğan, konuşmasında terör örgütü ve 'terör örgütü yandaşı' olarak nitelendirdiği DTP'ye de sert çıktı. Diyarbakır ve Tunceli ziyaretini protesto eden terör örgütünü ve DTP'yi hedef alan Erdoğan, engelleme gayretlerine aldırmadan Türkiye'yi dolaşacaklarının mesajını verdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğer teröre destek verenler, terörün yandaşları kalkıp da 780 bin metrekareyi vatan toprakları içerisinde Başbakan'ın herhangi bir ile gidişini engelleme gayretleri içine giriyorsa, boşuna. Her metrekaresine gideceğiz, çalışacağız, yatırımlarımızı yapacağız. Bizi bu ülkede herhangi bir vatandaşımızdan koparmak mümkün değil. İster Türk, ister Kürt, ister Zaza, ister Çerkez olsun, ne olursa olsun. Dedim ya biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki, Yunus'un diliyle 'Yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz'.

PKK terör örgütü bizi Kürt kökenli vatandaşlarımızdan koparmak istiyor, boşuna uğraşıyor. Bizim için Türk kökenli vatandaşlarımızla Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında fark yok. Hepsine aynı mesafedeyiz. Terör örgütü ve yandaşı olan siyasi parti kimlik siyaseti yapıyor. Hizmet anlayışları yok. Terörle oy alacaklarını sanıyorlar, tehditle oy alacaklarını sanıyorlar. Bir kere sıçrarsın, iki kere sıçrarsın ama üçüncüde yorulursun, bunun neticesi bu. Benim milletimle terör örgütü arasındaki mesafe açılıyor, daha da açılacak. Terör örgütü bu yalnızlığın içinde kendi kendine kıvranarak bitecektir. Birbirimize inanacağız, gözümüzü hedeflerden ayrılmadan ilerleyeceğiz. Türkiye bugünlerden çok daha müreffeh olacak."

"ÇİNÇİN'İN NAMINI BİLİRİZ"

Başbakan Erdoğan, Altındağ'ın hikayesi ile Türkiye'nin hikayesi arasında geçmişte olduğu gibi bugün de paralellik olduğuna işaret ederek, geçmişte ülkenin problemleri ne kadar aşılmaz görünüyorsa, Altındağ'ın sıkıntılarının da öyle aşılmaz göründüğünü hatırlattı.

"Türkiye ne kadar kendi haline terkedilmişse Altındağ da o kadar unutulmuştu" diyen Erdoğan, bugün ise hem Türkiye hem Altındağ'ın o karamsarlıkları aşarak, büyük bir kalkınma sürecine girdiğini söyledi. Ankara'nın Altındağ'dan doğduğunu ancak
geçmiş hükümetlerin cumhuriyetin başkenti Ankara'yı adeta tarihsiz bir kent haline getirdiklerini ifade eden Erdoğan, şu an Türkiye'de adaleti önceleyen, insanı merkeze alan bir siyasi anlayışın işbaşında olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Bu kadro şehirlerimizin kalkınması için yüreğini ortaya koymuştur. Bu kadro milletin ta kendisidir. Kardeşliği, adaleti siyasetin ana dinamiği haline getiren, emanet taşımayı şeref bilen kadro işbaşındadır" dedi.

Erdoğan, Altındağ'ın büyük bir dönüşüm içinde olduğunu dile getirerek, aynı zamanda Çinçin bağlarında da aynı değişimin yaşandığını söyledi. Erdoğan, "Çinçin'in kaderini Ankaralılar çok iyi bilir ama Ankara dışındakiler de namını duymuştur. Bu başarı, bu onur tablosu nasıl ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Altındağ Belediyesi'nin popülizm ve istismar yapmadığını sözlerine ekledi.

Kongreye İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Haluk İpek ve Reha Denemeç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de katıldı.