AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, 'AK Parti, Deniz Feneri ile iç içe' diyen eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'i 'mezar soyucusu' olmakla suçladı.
Şener'in muhatap alınmak istediğini ancak AK Parti olarak böyle bir niyetlerinin olmadığını kaydeden Fırat, "Bir partiden milletvekilisiniz, hükümetinde 4.5 yıl başbakan yardımcısısınız. Hiç çıtınız çıkmıyor. Hiçbir gün beyanat vermiyorsunuz, hiçbir kurulda şu gün söylediklerini söylemiyorsunuz. Ondan sonra bir
parti kapatma süreci içinde mezar soyuculuğuna soyunuyorsunuz. Ölmeyince şimdi bunu söylüyorsunuz. Çok ciddiye almıyorum" diye tepki gösterdi.
Fırat, düzenlediği basın toplantısında CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'Sülün Osman'a benzetti. "Sülün Osman diye bir meşhur bir üçkağıtçı vardı. Anadolu'dan gelenlere köprüyü, Galata Kulesi'ni satardı" diyen Fırat, Baykal'ın mal varlığına yönelik sorular sorduğu için CHP'nin hedefinde olduğunu söyledi. Baykal'ın mal varlığına yönelik soruları ısrarla gündeme taşıyacağını ve haftada 3-4 kez basın toplantısı düzenleyerek soracağını belirten Fırat, "Neden Dengir Fırat? Çok önemli. Neden Dengir Fırat hedef alındı. Aslında çok basit. Ben bir iki tane çok basit soru soruyorum. Ortalığı dumana vererek bu sorulardan kurtulmak isteyenlere karşı her gün soracağım. Haftada 3-4 kez basın toplantısı yapacağım" dedi.
'KANUNDAKİ FORMATA GÖRE MAL VARLIĞINI AÇIKLA'
CHP liderinin kendisinin ve eşinin aynı anda ve kanunda belirtilen format içerisinde mal beyanını bildirmekten kaçtığını belirten Fırat, "Sayın Baykal, eğer formatın ne olduğunu bilmiyorsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'nın sitesine girsin, Başbakan ve eşinin mal beyanına görsün" diye konuştu. Baykal'a 'Hangi tarihten hangi tarihe avukatlık yaptınız? Hangi vergi dairesinin kaç numaralı mükellefiydiniz? Beyan ettiğiniz gelir ve ödediğiniz vergiyi açıklayın?" sorularını da yönelten Fırat, bunlara cevap verilmesi halinde Baykal'ın servetinin helal olduğuna inanacaklarını vurguladı. Baykal'ın bu sorulara cevap vermediğini, parti yetkililerinin de 'kimin haddine genel başkanımızın malvarlığını sormak' dediğini anlatan Fırat, "Benim haddime. Çünkü ben milletvekiliyim, halkım. Belki o beyefendinin haddine olmayabilir, çünkü seçimlerde listeye koymazsa haddine değildir" diye konuştu.
BAYKAL'A HİSSE SENEDİ SORUSU
Baykal'ın ayrıca Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın halka arz ettiği menkulleri kendisi, eşi ve kızı adına aldığını söyleyen Fırat, "Anlayamadığım bir şey var. CHP kontenjanından yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş birinin şoförü üzerinden niye alındı? Yönetim kurulunun avukat olan eşinin sekreteri üzerinden neden alım yaptınız? Sınai Kalkınma Bankası bir limit koymuş muydu? Sayın Baykal sınır koyulmuşsa aldı mı?" diye sordu. Bu işin peşini bırakmayacağının altını çizen Fırat, şöyle konuştu: "Bana istedikleri kadar saldırmakta serbestler ama benden bir şey çıkmaz, başka kapıya. Ben bu işin peşini bırakmam. Öyle haddine mi, laflarına bakmam. Her fırsatta ben soracağım. Medyada yer alıp almaması çok önemli değil. Ama ben her yeri gezerim 81 ili gezerim, kongrelere gidiyorum, her yerde sorarım. Kalkıp dürüstlük tafraları atarak meydanda konuşmak yok. Ben belgelerle konuşuyorum. Sayın Baykal da servetinin kaynağını açıklamak zorunda. Geri adım atmam."
'DANIŞTAY KARARI HAYALİ İHRACATLA İLGİLİ DEĞİL'
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Fırat, dün kendisini arayan ve vicdan azabı çektiğini söyleyen Gümrük müfettişinin ismini vermekten kaçındı. Fırat, şunları kaydetti: "İki rapor var. Biri Hazine Müsteşarlığı müfettişinin, bu alınmış 500 YTL'nin alınmasını isteyen rapor. Ama hayali ihracat onun işi değil, gümrükerin işi. Hayali ihracat olup olmadığı konusunda Gümrük Müsteşarlığı'na yazı yazılıyor. MENAS'a sordum, böyle bir raporun gelmediğini bildirdiler. Gümrük müfettişi şu an bayram tatili için Erzurum'da ailesinin yanındaymış. 'Bayram sonunda ben bu belgeyi vereceğim. Ben AK Parti'li değilim, bugüne kadar da oy vermedim, vermeyi de düşünmem ama saygı duyarım.
Tartışmada vicdanım kanadı. Haksız bir şekilde size saldırı oldu. Bununla ilgili rapor bende' dedi. Ben de gönderir misiniz diye sordum, kendisi hay hay, dedi. Hayali ihracat bir suç. Burada adı geçen şirket hayali ihracatla suçlanmıyor, yapımlı bir ödemenin Hazine'ye irat kaydedilmesi isteniyor. Bunu almış, o şirketin avukatı itiraz ediyor, bölge idare mahkemesine dava açıyor, bu parayı istemeniz haksız diyor. Mahkeme haklıdır, diyor. Şirketin avukatı Danıştay'a başvuruyor, ödenmesi lazım diyor.
İddia hayali ihracat iddiası. Danıştay'da görülen dava hayali ihracat davası değil. Ben üç kağıtçılık yapmam, belgeyi sizlere dağıtırım. O şirketin Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF), KDV'leri ödenmiyor rapor olduğu için. Bu daireler bu raporu göz önüne alıyor aksi varit olana kadar. Aksi vari ne zaman oluyor, mahkeme kararıyla."
Fırat, Baykal'ın istemesi halinde malvarlığı konusunda bir televizyon kanalında tartışabileceklerini de belirterek, açıklamasının da yeterli olacağını söyledi. Gümrük Kontrolörü Bayram Çolak hakkında kullandığı 'tosun' ifadesi nedeniyle hakkında 50 bin YTL'lik tazminat davası açtığının hatırlatılması üzerine de Fırat, Çolak'ın daha önce eşi, kardeşleri ve çocuklarıyla ayrı ayrı 7 dava açtığını, hepsinin de reddedildiğini hatırlattı. Fırat, "Tosun çok kötü bir ifade de değil" savunmasını yaptı.
Fırat, Şüpheli bir durum ortaya çıktı bazı kesimlerde, istifa etmeyi düşünüyor musunuz?' yönündeki bir soruyu da, "Bir destekleme grubu olacak. Birilerinin şüphe duyması değil, vatandaşın şüphe duymasıyla ilgili. Bazı soru işaretleri vardı, onlara da cevap verdim" şeklinde yanıt verdi.
ŞENER'E 'MEZAR SOYUCUSU' SUÇLAMASI
Fırat, bir gazetecinin sorusu üzerine AK Parti'yi Deniz Feneri ile içiçe olmakla suçlayan eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in açıklamalarını da değerlendirdi. "Muhatap alınmak istiyor, böyle bir niyetimiz yok, girmek istemiyoruz" diyen Fırat, Şener'e şu cevabı verdi: "Şu soruyu sorun kendi kendinize. Bir partiden milletvekilisiniz, hükümetinde 4.5 yıl başbakan yardımcısısınız. Hiç çıtınız çıkmıyor. Hiçbir gün beyanat vermiyorsunuz, hiçbir kurulda şu gün söylediklerini söylemiyorsunuz. Ondan sonra bir parti kapatma süreci içinde mezar soyuculuğuna soyunuyorsunuz. Ölmeyince şimdi bunu söylüyorsunuz. Çok ciddiye almıyorum. İddia eden ciddi delil ortaya koymalı."