Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, tarım sektöründe 2007 yılında yaşanan yüzde 7.3 oranındaki küçülme sonucunda sektörün 2001 kriz yılında yaşanandan daha büyük bir gerileme içine girmiş bulunduğunu söyledi.

Başta buğday fiyatları olmak üzere pek çok tarım ürünündeki fiyat artışları ve üretim konusunda bir basın toplantısı düzenleyen Yetkin, devletin resmi kurumu olan TÜİK verilerinin de bunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Yektin, "Tarım sektöründe 2007 yılında yaşanan yüzde 7.3 oranındaki küçülme sonucunda sektör 2001 kriz yılında yaşanandan daha büyük bir gerileme içine girmiş bulunuyor. 2000 yılında Tarım Reformu adı altında uygulamaya konular kemer sıkma politikaları ve o yıl yaşanan ekonomik kriz sonucu tarım sektörü 2001 yılında 6.1 oranında küçüldü. Tarımdaki küçülmenin 'stratejik' ürünlerdeki etkisi, geçen yıl yaşanan kuraklıkla geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir gerileme içinde" diye konuştu.

TÜİK verilerine göre, 2001 yılında 19 milyon ton olarak gerçekleşen toplam buğday üretiminin 2007 yılında önceki yıla göre 2 milyon 776 bin ton azalarak, 17 milyon 234 bin ton düzeyinde gerçekleştiğini bildiren Yetkin, "Geçtiğimiz yıl buğday üretimindeki azalmanın en önemli sonucu, uzun yıllar sonra ilk kez buğday üretiminin 18 milyon ton olan tüketim düzeyinin altında gerçekleşmesiydi" dedi.

Şeker pancarı ve baklagiller, pamuk ve tütün üretiminde de aynı şekilde düşüşler yaşandığını belirten Yetkin, ayçiçeği ve çeltikte ise üretimde artışlar olduğunu, bunun da doğru ürüne doğru destek verildiğinde üretim artışı yaşandığının kanıtı olduğunu söyledi. Yetkin, Türkiye'de tarım ürünlerinin teşvik edilen bazı ürünler dışında düşme eğilimi göstermesinin en temel nedeninin, girdi maliyetlerindeki artış olduğunu da belirterek, "Yıllardan beri Türkiye'de genel enflasyon düzeyi yüzde 10 civarındadır. Buna karşılık tarımsal girdilerdeki enflasyon oranı geçen yıl yüzde 27 olarak hesaplanmıştır" dedi.

Türkiye'nin, üyesi olmaya çalıştığı AB'nin bütçesinin yüzde 40'ını tarımsal desteklere ayırdığını belirten Yetkin, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 2.5 olduğunu, geçen yıl ise GSMH'nın yüzde 1'inden az olmayacağı hükme bağlanmışken, bu yıl oranın binde 8'de kaldığını açıkladı.

TMO Başkanı İsmail Kemaloğlu'nun bu yıl hasat döneminde de buğday ithalatına devam edeceklerini açıkladığını belirten Yetkin, "Böyle bir yaklaşımı yadırgıyorum, inanmak istemiyorum" diye konuştu. Yetkin, BM Tarım ve Gıda Örgütü FAO'nun 'kendi kendine yetemeyen ülkelerde, ayaklanmalar ve çatışmalar olacağına' ilişkin bir rapor yayınladığını da kaydetti.

Şu anda piyasada 2 milyon ton buğday olduğunu, ancak kimsenin bunu deposundan piyasaya çıkarmadığını savunan Yetkin, TMO'nun piyasa düzenleme yetkisini kullanması gerektiğini savundu.

"Türkiye'de gıda anarşisi, gıda terörü yaşanıyor" diyen Yetkin, kuraklık adı altında da fırsatçılığın kol gezdiğini söyledi.

Yetkin, tütün olayının ise bir facia olduğunu söyleyerek, yıllardır büyük tütün ve sigara şirketlerinin Türkiye piyasasını ele geçirdiklerini ve IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü'nün palanlı olarak tütün üretiminin çok büyük oranda düşmesini sağladığını söyledi. Yetkin, aynı oyunun şeker pancarında da oynanmaya başladığına dikkat çekerek, Türkiye'nin kendi kendine yettiğinin söylendiğini ancak başka ülkelerin Türkiye'yi kendilerine pazar olarak seçtiklerini anlattı.