İçli: Direnme hakkımı kullanıyorum!

DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün DSP'ye katılımının parti içinde ciddi bir ayrışmaya neden olabileceğini belirterek, "Bu parti eğer benim tutarlı, ilkeli siyaset yapan partim olmaktan uzaklaşırsa ben en doğal hakkım olan direnme hakkımı ve düşündüğümü ifade etme hakkımı kullanmak zorundayım. O hakkı kullanıyorum" dedi.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün DSP'ye katılımı ile parti içinde başlayan gerginlik, DSP'nin kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit'in yaptığı sert açıklamayla zirveye tırmandı.

Ecevit'in, 'DSP artık varlığının nedeni anlaşılamayan bir kuruluş haline geldi, bu nedenle ya adını değiştirmeli ya da Bülent Ecevit'in adını kullanmaktan vazgeçmeli' açıklamasına DSP milletvekillerinden de destek geldi.

Meclis'te, parti içinde yaşanan tartışmayla ilgili soruları cevaplayan DSP Eskişehir Milletvekili, Ecevit'in açıklamalarının sürpriz olmadığını, Rahşan Ecevit'in 3 ay önce bir takım girişimleri olduğunu, partinin gidişatından memnun olmadığını dile getirdiğini hatırlattı.

Mustafa Sarıgül'ün partiye katılımının ardından bir açıklama yaptığını ve 'sanki Sarıgül partiye katılmamış, DSP Sarıgül'e katılmış gibi' dediğini belirten İçli, Sarıgül'ün DSP'ye gelmesini, ilkeler bazında doğru bulmadığını, bir
pişmanlık duyarak DSP'nin ideallerini benimsediği anlamında kabul etmediğini söyledi. İçli, "Saygı duyarım. Yeniden seçilmek isteyebilir. Siyaset herkesin yapmaya hakkı olan bir hedeftir. Ama beni bu görüntüler rahatsız etti. Aklın yolu bir. Ortada ciddi bir sıkıntı varsa, parti şimdiye kadar uyguladığı çizgiden ayrılıyorsa ve sonuca 'oyum artsın, nasıl artarsa artsın' anlayışıyla gidiyorsanız bu, partiye emek vermiş bir çok demokratik sol düşünceye sahip insanı rahatsız eder" diye konuştu.

DSP Genel Başkanı Sezer'e duydukları rahatsızlığı dile getirdiklerini anlatan İçli, bunların konuşulduğunu ama bir sonuç alınamadığını belirtti. Siyasi partilerin yapısının, parti yönetimindekilerin bu yetkileri istedikleri gibi kullanmasına çok elverişli olduğunu vurgulayan İçli, "Biz sözümüzü söyledik ama sanıyorum bir açmazın içinde kaldılar. Halk şöyle algıladı. Sarıgül, sayın Baykal'la çok şiddetli kavga etti. Şimdi DSP'yi kullanarak Baykal'dan öç alma saikiyle hareket ediyor. Bir çok yerde ciddi sıkıntılar olacaktır. Ciddi bir ayrışmaya neden olacaktır. Benim kaygım, siyaset rakiplerini imha etmeye yönelik olmamalıdır" şeklinde konuştu.

İçli, 'Parti içinde bir kopma yaşanabilir mi?' sorusuna şu karşılığı verdi:
"Ben bu partiye emek veren biriyim. Daha önce görüşlerimi ifade ettim, tıkandı. Dikkate alınmıyoruz. Ama bu parti eğer benim tutarlı, ilkeli siyaset yapan partim olmaktan uzaklaşırsa ben en doğal hakkım olan direnme hakkımı ve düşündüğümü ifade etme hakkımı kullanmak zorundayım. O hakkı kullanıyorum."

DSP İzmir Milletvekili Birgün ise, Rahşan Ecevit'in açıklamasının, DSP içindeki rahatsızlığın bir tezahürü olduğunu belirtti. "Belki de geç kalmış bir açıklama. Belki daha önce böyle sert tonda bir açıklama yapılmış olsaydı parti yönetimi şu günlerde attığı yanlış adımları atmamış olurdu. Zamanlama olarak belki biraz geç kaldı ama yerinde buluyorum" diyen Birgün, bu açıklamanın 3 gündür evde hazırlanan ama bekletilen bir açıklama olduğunu söyledi. Birgün, "3 gün önce bu açıklama hazırlanmıştı. 3 gün boyunca bu açıklamanın artılarını, eksilerini, ne getirip ne götüreceğini konuştuk. Bunları tartıştık. 3 gün sonra da bunun açıklanması gerektiğine karar verdi hanımefendi" diye konuştu.

Bu açıklamanın, sadece bazı isimlere dayalı olmadığını belirten Birgün, yaz aylarından beri yaşanan sıkıntının giderilmediğini, partinin kurucu Genel Başkanı olan bir kişinin tavsiyelerinin dikkate alınmadığını anlattı. Tam tersine bağların tamamen koparıldığını ve 'iyi ki kurtulduk' havası estirildiğini dile getiren Birgün, bu açıklamanın, DSP felsefesi ve ilkelerine uygun olmayan bazı davranış ve hareketlerin, açılımların veya katılımların sonucu ortaya çıktığını vurguladı. Sarıgül'den önce ortaya çıkan bir sıkıntı bulunduğunu kaydeden Birgün, son katılımların bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi. Birgün, parti ayrışma yaşanıp yaşanmayacağı sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bu parti bizim partimiz. Biz partinin yolundan çıkmaya başladığını düşünüyorsak tekrar eski temellerine oturtmak için mücadele etmek zorundayız. Partiyi bırakıp gitmek herhalde en kolay çözüm. Doğru da değil. Eğer bir yanlış olduğunu düşünüyorsak önce bunu düzeltmek için mücadele etmeliyiz. Bu söylediğiniz en son tercihtir."