Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türk ihracatçısının bu dönemde ölümüne ihracat yaptığını belirterek, "İhracatı, Türkiye'nin sigortası, ihracatçıları da milli takımı olarak adlandırıyorum. Biz onlar adına maça çıkamayız. Onlara ancak teknik danışmanlık yapabiliriz, kaptanlık yapabiliriz. Ve sahanın uygun şartlara, güzel bir maç için uygun ortama kavuşmasını sağlamak için çalışmalar yapabiliriz" diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı Hilton Otel'de gerçekleştiriliyor.
Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TİM Başkanı Oğuz Satıcı ve TİM üyeleri katılıyor.
Toplantının basına açık bölümünde bir konuşma yapan Bakan Tüzmen, Türkiye'nin proaktif hareketlerle dünya pazarında yer almaya başladığını belirterek, Türkiye'nin dünya mal ticaretinde yüzde 1.2 oranında pay aldığını bildirdi.
Reel ekonominin motorunun ihracat olduğunu kaydeden Tüzmen, "Bu ülkenin sigortası ihracattır. Sadece geçen yıl yüzde 25 ihracat artışı sağladı Türk ihracatçısı. 17 bin kalem malı 200'ün üzerinde ülkeye ihraç etme başarısı gösterdi" dedi. Türkiye'nin dünyanın 22. büyük ihracatçı ülkesi olduğunu, bu yıl da ilk 20'ye girmesini beklediklerini kaydeden Tüzmen, sıkıntılara rağmen istikrarlı bir ihracat büyümesi sağlandığını söyledi. Uzakdoğu kaynaklı fiyat eksenli rekabeti, ürün sofistikasyonunu, özgün tasarım gücünü ve ileri pazarlama stratejilerine dönerek bu başarıların elde edildiğini belirten Tüzmen, "Bu çalışmalar içinde pazar çeşitlemesi ve katma değeri yüksek, bilgi yoğun ürünlerin daha fazla ağırlık kazanması, keskinleşen küresel rekabet ortamında başarımızı beraberinde getiriyor" dedi. 2006'da ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 61.3, 2007'de ise yüzde 63 olduğunu söyleyen Tüzmen, Türkiye'nin artık daha yüksek fiyata mal satmaya başladığını ve bunun önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
"2007-2009 İhracat Stratejik Planı, Turquality Projesi, Kümelenme Projesi gibi enstrümanlarla 'innovasyon ekonomisine' geçişi hedefliyoruz" diyen Tüzmen, ihracattaki başarı öyküsünün aşırı Türk lirasına rağmen gerçekleştiğini ifade etti.
Şu anda 2 bin endeks alındığında Türk lirasının yaklaşık yüzde 60 daha değerli olduğunu vurgulayan Tüzmen, "Türk ihracatçısı ölümüne ihracat yapıyor bu dönemde" dedi. Dünyada kaybedilen pazarı geri almanın mümkün olmadığına işaret eden Tüzmen, bu yüzden kar marjlarının hızla erimesine rağmen pazar kazanımlarına ağırlık verildiğini söyledi.
Dünyanın dengelerinin de değiştiğini, Çin'de işçiliğin artık o kadar ucuz olmadığını vurgulayan Tüzmen, "Ama bu aradaki geçiş dönemini biz, sizlerle beraber akıllı bir şekilde yürütebilirsek o zaman bütün dünyanın siparişleri tekrar, bir dönem olduğu gibi amiral sektörlere verilmeye devam edecek diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Konuşmasında toplantıya katılan ihracatçılara seslenen Tüzmen, "Sizin daha fazla Ar-Ge'ye, eğitime, daha fazla yüksek teknolojiye dönüştürmeniz için karlı olmanız lazım. Kar olmadığı zaman iş yürümez. Sizin karlılığınız Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ihracat rakamlarının daha da artması demektir. Yüksek teknoloji ürünlerinin daha fazla ihracatı demektir" dedi.
"İHRACATÇILAR TÜRKİYE'NİN MİLLİ TAKIMI"
Türkiye'nin 2008 ihracat hedefinin 125 milyar dolar olduğunu hatırlatan Tüzmen, "Program hedefimiz 118 milyar dolar. 2012 yılında 200 milyar dolarlık bir ihracat rakamını yakaladığımız zaman, 500 milyar dolarlık 2023 hedefine doğru sağlam adımlarla yolumuza devam etmiş olacağız" ifadelerini kullandı. İhracatçıları Türkiye'nin milli takımı olarak adlandırdığını belirten Tüzmen, "İhracatı, Türkiye'nin sigortası, ekonominin sigortası, ihracatçıları da milli takımı olarak adlandırıyorum. Onların şampiyonluklarının yarınlar için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz onlar adına maça çıkamayız. Onlara ancak teknik danışmanlık yapabiliriz, kaptanlık yapabiliriz. Onları yönlendirebiliriz. Ve sahanın uygun şartlara, güzel bir maç için uygun ortama kavuşmasını sağlamak için çalışmalar yapabiliriz" diye konuştu.
TİM Başkanı Oğuz Satıcı ise, gerçekleşen ve kamuoyuna yansıyan olumlu rakamlara rağmen üreticiler, ihracatçılar ve reel sektörlerin hayatlarından pek memnun olmadıklarını söyledi. Türkiye'de üretim yapmakta zorlandıklarını ifade eden Satıcı, en pahalı enerji maliyetleri, en pahalı üretim maliyetleri, en yüksel reel faiz kamçısı altında üretmeye çalıştıklarını belirtti. Satıcı, "Tüm bu mücadelemize rağmen ne yazık ki büyük rakamlara rağmen fakirleşen bir ihracata doğru sürükleniyoruz. Bu toplantının gerçek sebebi, fakirleşen ihracattan zenginleşen ihracata geçmek" dedi. Satıcı, ihracatçılar olarak artık yavaş yavaş kitlesel üretimden, küçük kadrolu şirketlere dönüşmek mecburiyetinde olduklarını ifade ederek, küçük ama etkin, çabuk karar alabilen, bilgiye hemen ulaşabilen ve son derece innovatif şirket yapıları oluşturmaktan başka çareleri olmadığını vurguladı. Satıcı, "Odaklanmamız gereken nokta şudur: Değişimi görebilmek, değişimi yorumlayabilmek ve bu doğrultuda pozisyon alabilmek. Bu değişime ayak uydurabildiğimiz sürece başarılı olma şansımızın çok yüksek olacağından hiç kuşkunuz olmasın" şeklinde konuştu.
Türkiye ekonomisinin gündeminin son senelerde 'nedense' hiç değişmediğini ifade eden Satıcı, senelerdir aynı konulardan konuşulduğunu ve siyasetin gölgesinden kurtulamadıklarını söyledi. Satıcı, "Dönem dönem siyasi bir takım konular Türkiye'nin gündemine zorla giriyor. Sanki gizli bir el tarafından zorla getiriliyor. Halbuki bizim gündemimiz ekonomi olmalı, büyüme olmalı, ihracat olmalı, üretim olmalı, istihdam olmalı" diye konuştu.
Merkez Bankası'na faiz indirimi için yaptıkları baskıların sonuç vermeye başladığını ve son 5 toplantıda art arda indirim yapılarak faizlerin yüzde 17.25'ten yüzde 15.25'e indiğini belirten Satıcı, başka kesimlerin de aynı baskıyı gerçekleştirmesiyle bu indirimin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. Satıcı, yüzde 7'lik büyüme hedefine kilitlenmek gerektiğini de söyledi.