Başbakanlık, Güneydoğu'daki 'erken yaşta evlilikleri' mercek altına aldı.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde yapılan araştırmaya göre, ergenlik çağına gelmiş bir kız çocuğu için 'Okumuyorsa namusuyla evlensin' yaklaşımının hakim olduğu Güneydoğu'da kız çocukları ailelerini ekonomik yükten kurtarmak için erken yaşta evlenmeye zorlanıyor.
Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde yaptırdığı erken yaşta evlenenler araştırması, bölge gerçeğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre kız çocukları kalabalık ailelerini ekonomik yükten kurtarmak için erken yaşta evleniyor. Çocukların erken yaşta evlenmesinde başlık parası hala önemli bir etken. Ergenlik çağına gelmiş bir kız çocuğu için "Okumuyorsa namusuyla evlensin" yaklaşımı hakim. Kadınların yüzde 71'i 18 yaş ve altında evlendiğini belirtirken, yüzde 54'ü de ilk doğumunu bu yaşlarda yaptığını ifade etti.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 950'si erkek, bin 398'i kadın olmak üzere 2 bin 348 kişi üzerinde yapılan araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlar şöyle:
"- Erken evlenme ve erken çocuk sahibi olma büyük oranda toplumsal bir kabulden kaynaklanıyor. Başka deyişle toplumsal bir meşruiyetinin olduğu görülüyor. Bu meşruiyetin sonraki kuşakta kırılmaya başlandığı düşünülse de bu eğilimin gerçeğe yansıması konusunda şüpheler bulunuyor.
- Annenin hamilelik sürecinde sağlık kurumlarıyla ilişkileri çok sınırlı. Kişiler sağlık problemlerini sağlık kuruluşlarında gidermeye alışkın değiller. Bu hem anne hem de çocuk sağlığını tehdit ediyor. Bebek ölümlerine, kadın hastalıklarına yol açıyor.
- Erken evlilik, özellikle mikrokredi ve halk kredisi alan eğitimsiz yoksul bireyler arasında kararlılıkla sürüyor. Erken evlilik riskinin bilincinde olsalar da gerçekte bu tutumlarında pek bir değişiklik görülmüyor. Geleceğini göremeyen insanlar, en kısa yoldan hayatın içine atılmayı tercih ediyorlar.
- Erken yaşta evliliğin itici ve çekici nedenleri sorgulandığında kız ailesi, çok çocuğa sahip olduğu için evlenecek her bir kız çocuğunun aileyi ekonomik yükten kurtaracağı düşünülüyor.
- Başlık parası, kısmen de olsa erken yaşta evliliği etkilemeye devam ediyor. Ergenlik çağına gelmiş bir kız çocuğu için "okumuyorsa namusuyla evlensin" yaklaşımı hakim.
- Çevrede kendi yaşında kız çocuklarının evlenmesi de bu çocukları evliliğe özendiriyor."
İDEAL EVLİLİK YAŞI 19-21
Rapora göre evli kadınların yüzde 71.3'ü 18 ve altı yaşlarda evlenirken, yüzde 54.3'ü de ilk doğumunu bu yaşlarda yaptığını belirtti. Evli kadınların yüzde 31.5'inin 4-5 çocuğu ve yüzde 38.6'sının ise 6-9 çocuğu bulunuyor. Buna karşın 570 evli kadından 283'ünün çocuğunun öldüğü belirlendi. En az bir çocuğu ölenlerin oranı yüzde 49.8, iki çocuğu ölenlerin oranı ise yüzde 33.2.
Katılımcıların yüzde 70'inin annesi ve yüzde 39.7'sinin babası okuma yazma bilmiyor. Ayrıca yüzde 64.4'ü çevrelerindeki evliliklerin erken yaşta olduğunu kaydetti. Erken yaşta evliliklerin gelenek ve görenekler nedeniyle olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 46.6. Bölgedeki kız çocuklarının yüzde 35.3'ü ideal evlilik yaşının 19-21, yüzde 39.2'si ise 22-24 yaş aralığı olduğunu ifade etti.
KARARI AİLELER VERİYOR
Katılımcıların yüzde 29.9'u, evlilik kararının ebeveynleri tarafından verildiğini belirtti. Yüzde 49.6'sı, bu kararı erkek ve kadının birlikte vermesi gerektiğini ifade etti. Yüzde 44.9'u erken evliliği engellemek için anne babalara yönelik eğitim projelerinin geliştirilmesi ve yüzde 31.6'sı ise erken evliliklerin taşıdığı riskler konusunda kampanyalar düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Ankete katılanların yüzde 22.2'si ideal çocuk sahibi olma yaşının 19-21, yüzde 32.3'ü ise 22-24 yaşlarında olması gerektiğini söyledi. Katılımcıların yüzde 51.5'i erken yaşta evlenmenin ve anne olmanın taşıdığı riskler arasında anne ölümünün olmadığını, yüzde 53.4'ü böyle bir durumun bebek ölümüne neden olmadığını, yüzde 61.9'u sakat doğumla karşılaşılmayacağını, yüzde 58'i annede ruhsal fizyolojik ve biyolojik etki yaratmadığını ifade etti.
Rapor, bölgedeki kız çocuklarının yüzde 15.7'sinin akraba evliliğinin taşıdığı riskleri bilmediğini ve yüzde 8.6'sının bu konuda fikri olmadığını da ortaya çıkardı.