Patoloji Dernekleri Federasyonu'nun girişimleri ve Roche ilaç şirketinin katkılarıyla meme kanseri hastalarına en doğru teşhisi koyabilecek FISH (Floresan In Sıtu Hibridizasyon) isimli cihaz, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hizmete girdi.
Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Moleküler Patoloji Laboratuvarı'na bağışlanan cihaz sayesinde, meme kanseri hastalarının yüzde 25'inde görülen ve hastalığın çok hızlı ilerlemesine neden olan HER2 reseptörünün pozitif olup olmadığı kesin bir doğrulukla saptanabilecek. Böylece meme kanseri hastalarına, HER2 reseptörlerine karşı geliştirilmiş, ciddi klinik yararlar sağlayan antikor tedavisi uygulanabilecek.
FISH cihazının hastaneye kurulmasının ardından düzenlenen açılış toplantısında konuşan Başhekim Doç. Dr. Nurullah Zengin, meme kanserinin kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olduğunu belirterek, Türkiye'de şu anda yaklaşık 25 bin civarında meme kanseri hastası olduğunu ifade etti.
Bu sayıya her yıl yaklaşık 8 bin yeni meme kanseri hastası eklendiğini, her 11 dakikada 1 kadının meme kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini, her 3 dakikada ise 1 kadına meme kanseri tanısı konulduğunu söyleyen Zengin, "Son yıllarda meme kanseri tedavisinde oldukça önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu tedaviler önemli ölçüde hastalığın saptandığı aşamaya göre değişiyor. Hastalığın hangi karakterde olduğu doğru olarak saptanırsa, tedavi edilme olasılığı da yükseliyor. Doğru teşhisle hastaların yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde artıyor, hatta kanserden kurtulmak bile mümkün hale gelebiliyor" diye konuştu.
FISH cihazı sayesinde erken ve doğru tanı olanaklarının arttığını, artık hastalara daha doğru tedavi yöntemleri önerebileceklerini belirten Zengin, HER2 varlığı belirlenemeyen bir hastanın yanlış teşhis nedeniyle yeni tedavi yöntemlerinden faydalanamamasının kötü sonuçlar doğurabildiğini kaydetti. Zengin, "Tüm hastalarımız doğru teşhis ve doğru tedaviyi hak etmektedir. Bu yüzden FISH cihazının bölümümüze kurulmasını çok önemli görüyorum. Artık HER2-pozitif hasta grubunun, hassas yöntemlerle ve doğru olarak saptanabilecek olması kritik önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'de tümörlü hücreler üzerinde çalışma yapan en büyük merkez olan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Moleküler Patoloji laboratuarı, 1987 yılından bu yana faaliyet ve eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Yılda yaklaşık 5 bin yeni meme kanseri hastasının müracaat ettiği laboratuvarda tanılar, en güncel teknikler kullanılarak gerçekleştiriliyor. Laboratuar, aynı zamanda meme kanseri konusunda Türkiye'de en çok dış yayının bulunduğu merkez olarak da öne çıkıyor.
Bu arada, önümüzdeki günlerde 4 merkeze daha FISH cihazı kurulacağı bildirildi.