Üniversitelerde öğrenci affını düzenleyen kanun tasarısı, yarın TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülecek.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, Türkiye'de 1983 yılından bu yana, neredeyse her 1,5 yılda bir af çıkartıldığını anımsatarak, affın başlangıç tarihi ile ilgili olarak, “(af tarihi, 1950'den başlasın) diyenler var. Belli süre içinde insanlar üniversiteleri boşaltmazsa, geriden gelen gençlere yer açmak mümkün olmaz” dedi.
Sağlam, TBMM'ye sunulan tasarının neler getirdiğini anlattı.
Tasarıda, 28 Haziran 2000 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun üniversiteden ilişiği kesilenlere, 2 ay içerisinde başvurmaları halinde aftan yararlanabilmelerine imkan tanındığını ifade eden Sağlam, ön lisans ve lisans düzeyinde ilişiği kesilenlere; devam şartını yerine getirmedikleri dersler için
bir eğitim öğretim yılı, dönemlik dersler için bir dönem devam etme ve 4 sınav hakkı verildiğini bildirdi.
Sağlam, açık öğretim sistemi ile öğrenim yapılan ön lisans, lisans tamamlama ve lisans programlarından kaydı silinenler de bu haktan yararlanacağını bildirerek, aftan yararlanacakların askerliğinin tecil edilebileceğini, öğrenim kredisi veya katkı kredisi borcu bulunanların da borçlarının erteleneceğini kaydetti.
Tasarının, ön lisans, intibak sınıfları, lisans tamamlama, 4 yıllık lisans eğitimi, pedegojik formasyon, lisansüstü eğitim, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlilik gibi yükseköğretimdeki tüm alanları kapsadığını vurgulayan Sağlam, “Tasarı çok ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş ve geniş tutulmuş. Kapsamı daha fazla olamazdı, bütün ayrıntıyı vermişler” dedi.
YAKLAŞIK 164 BİN KİŞİ YARARLANMIŞ
Sağlam, 1983 yılından bu yana öğrenci affıyla ilgili 9 ayrı kanun çıkartıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Bu kanunlardan 163 bin 851 öğrenci faydalanmış. Türkiye'de 1983 yılından bu yana, neredeyse her 1,5 yılda bir af çıkartılmış. Bunun sonu yok. Her insanın kendine göre mazeretinin olmasını anlayışla karşılarım. Ama her insanın mazeretine göre kanun tarihini koyamazsınız. En büyük tartışma da buradan çıkıyor. 'Af tarihi, 1950'den başlasın' diyenler var. Bana bu yönde müracaat eden, 74 yaşında insan var. Bir düzenleme yapılırken, uygulamaya da bakmak lazım. Geçmişte öyle haller oldu ki aftan yararlanan insan üniversiteye gittiği zaman, kendi sınıf arkadaşı fakültenin dekanı olmuş... Bir de geride bekleyen çocukları var.
Üniversitelerdeki kontenjan sıkıntıları malum. Belli süre içerisinde insanlar, üniversiteleri boşaltmazsa, geriden gelen gençlere yer açmak mümkün
olmaz. Dolayısıyla işin popülist tarafını düşünürseniz, yararlanma tarihinin geriye gitmesi için birçok tartışma olacaktır. Bir adama ne kadar şans verilir, ne kadar geriye gidilir? Bunun da bir sınırı olmalı. Üniversitelerimiz zaten af meselesine hiç sıcak bakmıyorlar. YÖK Başkanı olduğum dönemde, 'Bunlara son verilsin' diye bir düzenleme yapıldı. Öğrenciler bize 'Tek dersten atıldım' diye gelirdi. Yıllardır, artık 'tek dersten atılma' diye bir şey kalmadı. Mezuniyet için 3 derse indirenlerin de 2 yıl ilave hakları var. Bütün bunlardan sonra başarısızlıkta okuldan atılma oluyor. Bunları da düşündüğünüz zaman bir insanın 7-8, bazen de 9 yıl bir üniversitenin kadrosunu işgal ettiğini görüyorsunuz. Arkadan gelen daha çalışkan çocukları da düşünmek lazım.”
“TARİHİN GERİYE ÇEKİLMESİ İÇİN BİR ŞEY SÖYLEMEM”
Mehmet Sağlam, komisyon toplanmadan, kapsamın genişletilmesine ilişkin taleplere bir şey söylemek istemediğini belirterek, “Komisyon Başkanı olarak
peşinen, 'Şuna karşıyım, buna karşıyım' demem doğru olmaz. Ama olabilecek en kapsamlı affı hazırlamışlar. Bu şekliyle herkesin sorununa çözüm getireceği kanaatindeyim. Ama tabii ki işin Komisyon, TBMM Genel Kurulu tarafı var. Ne çıkar? Onu bilemiyorum” diye konuştu.
Kendi kişisel fikrinin sorulması üzerine de Sağlam, “Benim için bir öğrenci de önemlidir. Kendi çocuğunuz olduğu zaman anlarsınız. Birini kazanmak için yapılanlara hiçbir zaman karşı çıkmam” dedi.
Bu düzenlemeden kaç öğrencinin yararlanacağının henüz bilinmediğini de dile getiren Sağlam, 2000 yılından bu yana “kimler üniversiteden atılmış” diye bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi. “Bu da en güzel, başvuru yapanlardan anlaşılır” diyen Sağlam, geçmişte af başına düşen öğrenci sayısının 18 bin civarında olduğunu bildirdi.
Sağlam, “Kamuoyuna öğrenci affından 600, 800 bin kişi yararlanacak” gibi mesajlar verildiğine dikkati çekerek, “Kanun teklifi veren muhalefetteki arkadaşlar, '600, 800 bin kişi yararlanacak' diye açıklama yapıyorlar. Bu tür beyanlar gereksiz bir baskı oluşturuyor. 18 bin kişi az rakam değil. Ama bir de üniversiteye girmek için bekleyen gençleri düşünmek lazım” dedi.
Türkiye'de ilişiği kesilen öğrencilerle ilgili yapılan düzenlemelerin, hep “af” olarak nitelendirilmesini de eleştiren Sağlam, Hükümetin TBMM'ye gönderdiği tasarıya “imkan yasası” olarak nitelendirdi.