Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan ankette, ilk ve ortaöğretim okullarında eğitim gören öğrencilerin yüzde 79.2'sinin zararlı alışkanlıklara sahip olduğu ortaya çıktı. Ankette zararlı alışkanlıklara sahip öğrenciler içinde uyuşturucu kullananların oranı yüzde 3 olarak belirlendi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Okullarda uyuşturucu alarmının giderek artması dolayısıyla topyekün bir seferberlik ilan edilmeli ve çalışmalar buna yönelik yapılmalıdır. Aksi taktirde kaybedilen geleceğimiz olacaktır" dedi. Koncuk, İçkale Otel'de düzenlediği basın toplantısında, "Okullarda Uyuşturucu Alarmı" konulu anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Sendikanın web sitesindeki ankete katılan bin 370 öğretmen üzerinde okullarda madde bağımlılığına ilişkin bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini anlatan Koncuk, anket sonuçlarının ne yazık ki okulların uyuşturucu alarmı verdiğini ortaya çıkardığını kaydetti. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 68.4'ü ilköğretim kurumlarında, yüzde 12.8'i genel ortaöğretimde, yüzde 18.7'sinin ise mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında görev yaptığını belirten Koncuk, buna göre okullarda zararlı alışkanlıklara sahip öğrenci bulunduğunu ifade edenlerin oranının yüzde 79.2 olarak tespit edildiğini kaydetti. Koncuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öğretmenlere, 'Okulunuzdaki öğrencilerin ne tür zararlı alışkanlıkları var?' diye sorduğumuzda, yüzde 79.1'i sigara, yüzde 6.4'ü alkol, yüzde 4.3'ü uçucu madde, yüzde 2.1'i uyuşturucu (esrar, kokain, eroin v.b.), yüzde 7.1'i de hepsi yanıtını verdi. Öğretmenlerin yüzde 55'i okulunda zararlı madde alışverişine tanık olmadığını ya da bu yönde duyum almadığını belirtirken, yüzde 44.9'u buna tanık olduğunu/bu yönde duyum aldığını ifade etti. Anketten, öğrencilerin bağımlılık yapan maddeleri genelde sokakta kullandığı sonucu ortaya çıktı. Buna göre öğretmenlerin yüzde 62.5'i öğrencilerin bağımlılık yapan maddeleri sokakta, yüzde 15'i de öğrencilerin okulda arkadaşlarıyla birlikte kullandığını belirtti. Bu soruya "diğer" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 21.7'dir. Öğretmenlere, öğrencilerin zararlı alışkanlıklara ilk ne zaman başladığını da sorduk. Buna göre; zararlı alışkanlıklara öğrencilerin yüzde 42.5'i 12-13 yaşlarında, yüzde 29.3'ü 14-15 yaşlarında, yüzde 16.2'si 10-11 yaşlarında, yüzde 4.3'ü 8-9 yaşlarında, yüzde 3.7'si 16-17 yaşlarında, yüzde 2.5'i de 6-7 yaşlarında başlıyor. Öğrencilerin yüzde 80.6'sı sigara ve alkolün sağlığa zararlı olduğunu düşünürken, yüzde 19.3'ü sigara ve alkolün sağlığa zararlı olduğunu düşünmüyor."

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ankette öğretmenlere, öğrencilerin sigara ve alkolün sağlığa zararlı olduğunu düşünmesine karşın niçin kullanmaya devam ettiği sorusunu yönelttiklerini ifade ederek, öğretmenlerin yüzde 33.4'ünün bunun nedenini öğrencinin arkadaşlarını kaybetme korkusuna, yüzde 33.2'sinin öğrencinin itibarının kaybolacağına, yüzde 15.3'ünün alışkanlığa, yüzde 14.7'sinin diğer nedenlere, yüzde 3.2'sinin de öğrencinin bıraktığı zaman kendini boşlukta hissedeceğine bağladığını aktardığını kaydetti.

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 10.2'sinin okul çevresinde uyuşturucu madde satıcıları gördüğünü ya da bu yönde bilgiye sahip olduğunu söylediğini kaydeden Koncuk, yani her 100 öğretmenden 10'unun okul çevresinde uyuşturucu madde satıcılarının bulunduğunu ifade ettiğini aktardı. Koncuk, şöyle devam etti:

"Ankete katılan öğretmenler, gençleri madde bağımlılığına iten etkenlerin neler olabileceğini de değerlendirdi. Buna göre öğretmenlerin yüzde 37.3'ü arkadaş grubu/baskısı, yüzde 15'i merak, yüzde 9'u aile içi sorunlar, yüzde 3'ü psikolojik sorunlar, yüzde 1.2 kalıtımsal, yine yüzde 1.2'si anne ya da babanın bağımlı olması nedeniyle gençlerin madde bağımlısı olduğuna inanıyor. Öğretmenlerin yüzde 33.1'i de tüm bunların hepsinin gençleri madde bağımlılığına yönelttiğini düşünüyor. Öğretmenlerin yüzde 63.2'si okulunda güvenliğin yeterli olmadığını düşünürken, yüzde 36.7'si okulunda güvenliğin yeterli olduğunu belirtiyor. Peki okullarda güvenlik nasıl sağlanıyor? Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 59.1'i nöbetçi öğretmenler yardımıyla, yüzde 20.7'si kamera sistemleriyle, yüzde 7.1'i de özel güvenlik görevlileri aracılığıyla okullarında güvenliğin sağlandığını söylüyor. Okulunda herhangi bir güvenlik önlemi mevcut olmayanların oranı ise yüzde 13'tür. Öğretmenlerin yüzde 66.4'ü okullarda madde bağımlılığına karşı gençlerin yeteri kadar bilinçlendirilmediğine inanırken, yüzde 33.5'i gençlerin bilinçlendirildiğine inanıyor. Öğretmenlere, öğrencileri madde bağımlılığına karşı bilinçlendirmek için neler yapılması gerektiği sorusunu da yönelttik. Buna göre yüzde 35,5'i alternatif programlar geliştirilmesi (tiyatro, spor v.b. aktivitelerde bulunmak), yüzde 31.3'ü ailenin çocukları ile ilgilenmesi ve onlara zararlı maddeler konusunda uyarılarda bulunması, yüzde 12'si medyada madde bağımlılığına karsı yayınlar yapılması, yüzde 11.4'ü panel, konferans, sempozyum düzenlenerek, gençlerin bilgilendirilmesi, yüzde 9.6'sı da okullarda öğretmenlerin gençleri madde bağımlılığına karsı bilinçlendirmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu anket, eğitimin kanayan bir yarasını yeniden gündeme getirmiştir. Ancak, yeterli önlemler alınmadığı taktirde madde bağımlılığı okullarda büyük tehlike olarak günden güne büyüyecektir. Bu noktada görev tüm toplum kesimlerine düşmektedir. Aileler, öğretmenler, emniyet güçleri, medya, sivil toplum kuruluşları konuyla ilgili ortak hareket etmelidir. Hatta okullarda uyuşturucu alarmının giderek artması dolayısıyla topyekün bir seferberlik ilan edilmeli ve çalışmalar buna yönelik yapılmalıdır. Aksi taktirde kaybedilen geleceğimiz olacaktır."

İHA

Yayın Tarihi : 2 Mart 2008 Pazar 17:04:03