22
Aralık
2024
Pazar
ANKARA

Ramazan ayında cinsel yaşam

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Dr. Cem Keçe, Ramazan ayında cinselliğin bir suç ve günah gibi algılandığını belirterek, "Hangi ayda olursa olsun insan eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde rahatlar ve keyif alır. Ramazan ayı, cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırma zamanıdır" dedi.

CİSED Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Dr. Keçe, 'Ramazan ve cinsellik' konusunda yıllardır devam eden tartışmaları değerlendirdi. Cinselliğin Türkiye'de halen daha bir tabu olduğunu savunan Keçe, "Cinsellikte topluma hakim olan abartılmış ayıp, yasak ve günah kavramları, kişinin nikahlı eşiyle yaşadığı normal cinsel ilişkileri bile gölge altına alabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Ramazan ayında yaşanan cinsellik tartışmalarıdır. Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor. Hangi ayda olursa olsun, bir insan yanlış yapıp sonuçlarına katlanıp acı çekerse; eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde de o kadar rahatlar ve keyif alır" diye konuştu.

Ramazan ayının cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabileceğini söyleyen Keçe, şöyle devam etti:

"İslam inancına göre oruçluyken cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve iftarla imsak arasında ilişkiye girilmelidir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır. Doğadaki bütün canlılara şefkat ve merhamet esasının egemen olması gereken Ramazan ayı boyunca, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşanabilir. Kişi beynini kapatarak duygularına odaklanabilir, endişe, korku ve kaygılarını bir tarafa bırakarak anın tadını çıkarabilir. Çünkü insanın maddi ve manevi gelişmesinin yanı sıra ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinsellik; İslam dini tarafından insan doğasının en temel ihtiyaçlarından biri olarak görülmüştür. İnsanlar için cinsel arzu ve istekler; açlık, susuzluk gibi doğal olgulardır. Bu nedenle arınma ve arındırma ayı olan Ramazan'da, insanlar cinselliği yasaklamadan gönüllerini, kalplerini ve beyinlerini arındırmalıdır. İçlerindeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtularak olumsuzlukları bir kenara bırakmalı, cinsel yaşam ve partnerleriyle ilgili i yi düşüncelere sahip olmaya gayret etmelidirler."

CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psikolog Gülüm Bacanak ise, iftar sonrası tokluk hissiyle beraber cinsel isteğin artmasının sık rastlanan bir durum olduğunu söyledi. İnsanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinselliğin bir zincirin halkaları gibi olduğunu kaydeden Bacanak, "Ancak aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı olmayabilir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir. Bu nedenle iftardan hemen sonra cinsel ilişkiye girilmemesi daha doğru bir davranış olur" uyarısında bulundu.

İHA
Yayın Tarihi : 26 Ağustos 2008 Salı 12:19:12
Güncelleme :26 Ağustos 2008 Salı 12:23:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?