Başkentte, farklı kültürlerin izlerini taşıyan ve geçmişe ışık tutan birçok tarihi yapı keşfedilmeyi bekliyor. AA muhabirinin yaptığı derlemelere göre, Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makendonyalılar, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlıların hakimiyetine giren Ankara, günümüzde bu uygarlıkların izlerini taşıyan görkemli tarihi yapıları ve abide eserleri sınırları içinde barındırıyor. Tunç Çağı, Antik dönem, Helenistik, Roma, Bizans dönemleri ile Müslümanlığın ilk dönemlerine görkemli tarihi yapılar ziyaretçilerini bekliyor.
-ANTİK ESERLER-
Ankara Kalesi, bazı araştırmacılara göre, Frigler döneminde kral Midas tarafından yaptırıldı. M.Ö. 278 yılında Avrupa'dan gelen Galatlar tarafından genişletilen kale, M.Ö. 189 yılında Romalılar tarafından askeri üs olarak kullanılmış.
Frig dönemi eserlerinden olan Augustus Tapınağı, Ulus'ta Hacıbayram Camisi
bitişiğinde yer alıyor. Frigya tanrıçası Men adına yapılmış olan tapınak, zamanla
yıkılarak, Bizanslılar zamanında çeşitli eklemeler yapıldı ve pencereler açılarak
kilise haline getirildi.
Defterdarlık ve valilik binası arasındaki havuzun kenarında bulunan Julianus
Sütunu, Bizans İmparatoru Julianus'un M.S. 361-363 yılları arasında Ankara'dan
geçişinin şerefine dikildi. Sütun, ''Belkıs Minaresi'' adıyla da anılıyor.
Ulus Meydanından Yıldırım Beyazıt Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde
yer alan Roma Hamamı ise iki bölümden oluşuyor. Hamamın alttaki ısıtma katları
ile servis kısımlarına ait kalıntıları görülebiliyor. Hamamda yapılan kazılar
sonucunda ele geçirilen sikke ve yazıtlar ile Korinth başlıkları gibi mimari
buluntulardan yapının İmparator Karakalla döneminde (211-217) inşa edildiği ve
Bizanslılar döneminde de onarılarak kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Son yıllarda
kısmen restore edilmiş olan Roma Hamamı'nda, Roma devri Ankara'sından toplanan yazıtları kapsayan zengin bir koleksiyon sergileniyor. Bizans mezarlığı, saat kulesi ve Ankara'da bulunan tek Bizans dönemi yapısı Clemens kilisesi başkentin tarihine tanıklık eden eserlerden.
-CAMİLER, HANLAR, HAMAMLAR-
Malazgirt Savaşı'nın ardından 1073 yılında Selçuklular tarafından fethedilen
ve bu tarihten sonra sürekli Müslümanların elinde kalan Ankara'da, o döneme ait
başta han, hamam ve camiler olmak üzere sayısız eser bulunuyor.
Suluhan, Hacı Doğan Mahallesi Tekneciler Sokağı ile Sulu Han Sokağı arasında
yer alıyor. Suluhan'ın, Şeyhülislam Cevvar Zade Emin Bey tarafından 1685 yılında
Zincirli Camisi vakıf olarak yaptırıldığı tahmin ediliyor.
Ankara Kalesi'ne giden yol üzerinde bulunan Kurşunluhan, Osmanlı Padişahı
Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamlarından Mahmut Paşa tarafından 1421 yılında inşa edilmiş. Kurşunluhan'ın bitişiğinde yer alan Mahmut Paşa Bedesteni, 1421-1459
yılları arasında han ile birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmış.
15. yüzyılda inşa edilen Hacı Bayram Camisi, Anadolu tüccarlarının piri
sayılan ''hoşgörü sultanı'' Hacı Bayram Veli'nin türbesi olarak kabul ediliyor.
İstiklal Mahallesi Acı Çeşme Sokak'ta bulunan Şengül Hamamı ve geçmişi 15.
yüzyıla dayanan Harap Hamam, bu dönemin önemli eserleri arasında sayılabilir.
Klasik Osmanlı şehir içi hanlarına örnek olarak gösterilen Atpazarı Meydanı
Sefa Sokak'ta bulunan Çengelhan, Atpazarı'ndaki Zafran Hanı, Pilavoğlu Hanı,
Yenihan, Kıbrıs Hanı, Çengelhan'ın bitişiğindeki Çukurhan bu döneme ait önemli
yapılardan.
Hamamönü semti, adını Osmanlı paşası Ankaralı Karacabey'in yaptırdığı tarihi
Karacabey Hamamından alıyor. Karacabey Hamamı yıllara meydan okurcasına hala
Ankaralılara hizmet veriyor.
Tüm bu eserlerin yanı sıra İslamiyet dönemine ait onlarca camii de bu tarih
hazinesi içindeki yerini alıyor. Zincirli Camisi, Ağaçayak Camisi, Ahi Elvan
Camisi, Alaaddin Camisi, Eskicioğlu Cami, Hacı İlyas Camisi, Kurşunlu Cami bu
eserler arasında sayılabilir.
-40 TARİHİ ESER ONARILDI-
Başkentteki Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait han, hamam ve camilerden
birçoğu Vakıflar Ankara Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilerek yeniden
vatandaşların ziyaretine sunuldu.
Vakıflar Ankara Bölge Müdürü Aslan Yıldız, Vakıfların sorumluluğunda, Ankara ve ilçelerinde 160 tarihi yapı bulunduğunu söyledi. Onlarca yıllık geçmişe sahip olan bu yapılardan 2005-2007 yılları arasında 40'ını restore ettiklerini belirten Yıldız, 2008 yılında 19 tarihi yapıyı daha onaracaklarını dile getirdi.
Yıldız, Ankara'daki restore edilen han, hamam ve cami gibi tarihi yapılardan
17'sinin Ulus ve çevresinde bulunduğunu belirterek, vatandaşlara Türk kültürünün
önemli eserlerinden olan bu yapıları mutlaka ziyaret etmelerini önerdi.
Restore edilerek Ankaralıların ziyaretine sunulan tarihi yapılar arasında
Çengelhan'ın da bulunduğuna anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
''Ankara'da birçok tarihi eseri yeniden kazandık. Bunlardan, Hamamönü'nde
bulunan Zeynel Abidin Camii ve türbesini restore ederek ibadete açtık. Rüstem
Nail Mescidi, Beypazarı Suluhan, Hacı Bayram Veli Camisi, Zincirli Cami, Nasuh
Paşa Camisi, Yenikent Eski Bucuk Köyü Camisi, Çiçeklioğlu Cami ve Hoca Hundi
Mescidi restorasyonları tamamlanan eserlerden bazıları.''
Yıldız, Mimar Kemalettin tarafından inşa edilen eski Hukuk Mektebi'ni de
restore ederek müzeye dönüştürdüklerini anımsattı. Yıldız, içinde paha biçilmez
halı, kilim, çini ve el yazmalarının bulunduğu müzenin görülmeye değer olduğunu
söyledi.
-CUMHURİYET DÖNEMİ YAPILARI-
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin
başkenti olan Ankara'da, birçok Cumhuriyet dönemi mimarisi eserleri de bulunuyor.
1. Ulusal Mimari dönemine ait eserler arasında, 1. Meclis ve 2. Meclis
binaları Ankara Palas, Etnografya Müzesi Binası geliyor. Günümüzde, Büyük Önder Atatürk'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir ile TBMM binası da ziyaretçi akınına uğruyor.