'Terör Zirvesi' başladı

Aktütün Sınır Karakolu'na ve Diyarbakır'daki polisleri taşıyan servis aracına yönelik saldırıların ardından terörle mücadelede yeni yol haritasını belirlemek üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 'Terör Zirvesi' başladı.

Terörle mücadelenin tüm boyutlarıyla masaya yatırılacağı zirvede sınır güvenliği, karakolların fiziki şartlarının iyileştirilmesi, istihbarat alışverişi, sosyo-ekonomik tedbirler kapsamlı olarak değerlendirilecek. Zirvede, askerin 'geniş yetki' talebi de ele alınacak.

Terör örgütü PKK'nın Aktütün Sınır Karakolu'na yönelik saldırısının ardından ikinci kez 'Terör Zirvesi' toplandı. Başbakan Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen toplantı saat 13.00'de başladı. Başbakanlık Merkez Bina'da yapılan zirveye Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık, Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız, MİT Müsteşarı Emre Taner, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala katılıyor.

ÖNCELİK KARAKOLLARIN GÜVENLİĞİ

Hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Aktütün ve Diyarbakır'daki terör saldırısının ardından terörle mücadele kapsamında atılacak adımları gözden geçirecek. Terörle mücadelede yol haritasının masaya yatırılacağı zirvenin öncelikli gündem maddesi karakolların güvenliği olacak. Özellikle sınır karakollarının güvenliğinde zafiyet yaşandığı yönündeki eleştirileri yoğunlaşırken, hükümet ve TSK karakolların güvenliğini arttırıcı çalışmaları ele alacak.

aşbakan Erdoğan, mevcut karakolların fiziki şartlarının daha iyi hale getirilmesi için çalışmalar yapıldığını açıklamıştı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız ise maddi sorunlara dikkat çekerek, karakolların fiziki şartlarının iyileştirilmesinin belli bir zaman aldığını bildirmişti. Maliye Bakanı'nın da katıldığı toplantıda karakolların fiziki şartlarının yenilenmesi konusunda bir bilançonun ortaya konulması bekleniyor.

İŞTE ASKER VE POLİSİN TALEPLERİ

Terör Zirvesi'ne asker ve polisin terörle mücadelede zafiyet doğurduğuna inandığı bazı yasal düzenleme talepleri damgasını vuracak. Güvenlik birimleri, terörle daha etkin mücadele için mahkeme izni olmadan arama ve teknik takip imkanı sağlanmasını istiyor. Hem Genelkurmay hem Emniyet, Ceza Muhakemesi Kanunu prosedüründen kaynaklanan sıkıntıların giderilmesini talep ediyor.

Özellikle Polis ve Vazife Selahiyetleri Kanunu'na 2007 yılında eklenen 'Durdurma ve Kimlik Sorma' başlığı altındaki araç araması sırasında dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerin açılması istenemez' şeklindeki düzenlemenin değiştirilmesi için ısrar eden güvenlik birimleri, silah olduğundan şüphe edilen bir bölmenin açılmasını talep edememenin terörle mücadelede ciddi sıkıntılar ortaya çıkardığı görüşünde.

ADLİ KOLLUK YETKİSİ

Güvenlik birimleri CMK'nın 119. maddesinde yer alan '...konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir' şeklindeki düzenlemenin de kaldırılmasını istiyor. Özellikle terör örgütü üyelerine yönelik sıcak takip sırasında, bir eve sığınan teröristin yakalanması için mahkeme kararı beklenilmesi terörle mücadelede zafiyet doğurduğu savunuldu.

Güvenlik birimlerinin özellikle üzerinde durduğu bir diğer talep ise, jandarma ve polise verilen 'adli kolluk yetkisinin' terörle mücadele eden birimlere verilmesi oldu. Mevcut düzenlemeye göre, terörle mücadele eden birimler için operasyon sırasında adli kolluğun yetkilerini kullanamıyor. Bu nedenle de güvenlik birimleri operasyon sırasında gözaltına alma ve ifade alma gibi avantajlardan yararlanamıyor. Asker ve polis, mahkeme kararı olmadan teknik takibe izin verilmesi de talep listesine aldı.

"DAĞ YOLUNU KAPATACAK" TEDBİRLER MASADA

Zirvede, terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışında psikolojik, sosyolojik, sosyo-ekonomik boyutları da gözden geçirilerek, atılması gereken adımlar karara bağlanacak. Terörle mücadelede önemli bir adım olarak görülen zirveden, bölgenin sosyo-ekonomik gelişimi ve terör örgütü PKK'ya katılımları önlemek amacıyla önemli kararlar çıkması bekleniyor.

Bütün birimlere Doğu illerindeki halkla teması arttırma talimatı veren Başbakan Erdoğan, bölge insanını devletle barıştıracak önlemleri zirvenin gündemine taşıyacak. Terörle mücadele zirvesinin ana gündemi de halkı terör örgütünden koparmak amacıyla alınacak tedbirler olacak. Başbakan Erdoğan, dağ yolunu kapatacak yeni bir paketin sinyalini vermişti. Bölgeye yönelik bazı teşviklerin de ele alınacağı zirvede, terörün en yoğun olarak yaşandığı 1990'lı yıllardan günümüze kadar terör örgütüne katılımların istatistiki tablosu çıkarılacak.

Başbakan Erdoğan, 1990 yılında dağlarda 6 bin kişinin olduğunu, bugün de yaklaşık aynı sayıda teröristin örgüt bünyesinde olduğunu belirterek, "Buna rağmen katılımların önüne geçilememiş demek ki. Örgüte katılımların önüne geçmeliyiz" ifadesini kullanmıştı.

Hükümetin geçtiğimiz aylarda açıkladığı Güneydoğu Anadolu Projesi terörle mücadele için önemli bir adım olarak görülüyor. Güneydoğu'ya yönelik ekonomik ve sosyal pakete ilave olarak terör örgütü PKK'ya yeni katılımları önleyecek zirveye hazırlanan hükümetin hedefi, bölge insanını devletle barıştırmak. Bölgenin sosyo-ekonomik yapısını geliştirmek amacıyla Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik yatırımları hızlandıran hükümet, özellikle eğitim, sağlık, ulaşım ve enerji alanındaki çalışmalarına hız verecek.