Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türk kahvesinden sonra yeni bir milli marka olarak Türk tipi borlu çimentonun üretildiğini ve TSE'den de standardının alındığını belirterek, "Türk kahvesinin kendisine has özelliği var, Türk betonunun da böylece daha cazip özelliklerini kullanarak öğrenecek herkes" dedi.
Bakan Güler, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) tarafından düzenlenen 'Borlu Çimento Üretimi ve Kullanılması' konulu basın toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Güler, borlu çimentonun 'Türk kahvesinden sonra yeni bir milli marka' olduğunu belirterek, literatüre de 'Türk tipi çimento' olarak gireceğini söyledi. Borlu çimento konusunda uzun süredir çalıştıklarını belirten Güler, artık bu cevherin madenciliğinden kimyasallarına geçildiğini söyledi.
Borun, tarım, askeri araçlar, seramik gibi alanlarda da kullanımının olduğunu anlatan Güler, "Borun hakkını vermeye çalışıyoruz" dedi. Borlu çimentonun TSE'den standardını da aldıklarını ifade eden Güler, "Artık bu ürün standardı da hazır olarak, inşaatlarımızda, barajlarda, yollarda, binalarda kullanılacak duruma geldi" diye konuştu.
Borlu çimentonun gönül rahatlığıyla binalarda ve baraj inşaatlarında kullanılabileceğini belirten Güler, borlu çimento ile mukavemeti yüzde 70 daha fazla depreme dayanıklı yapılan inşa edileceğini söyledi. Çimento fabrikalarının hava kirliliği ile ilgili en büyük eleştirileri alan kuruluşlar olduğunu ifade eden Güler, "Karbondioksit üretiminde de önemli avantajlar sağlıyor. Yüzde 30 oranında karbondioksit salınımı düşüyor" dedi. En önemli özelliklerinden birinin çimentonun mukavemetini artırmak olduğunu anlatan Güler, "Beton mukavemeti artıyor. 'Beton gibi mukavim' lafı, Türk tipi çimento ile daha mukavim olacak" dedi.
Çimentonun çatlamaması için sulanması gerektiğini, örneğin 100 metrelik bir baraj duvarının sulanmasının çok zor ve maliyetli olacağını belirten Güler, "Türk tipi borlu çimento hidratasyon ısısını giderdiği için sulamaya gerek kalmıyor. Bu da yüzde 20 maliyet avantajı sağlıyor" diye konuştu.
NÜKLEER SANTRALLERDE KULLANIMI
Dünyada nükleer santrallere yönelim olduğunu ve borun da nötron tutucu, netron kalkanı olarak kullanıldığını belirten Güler, santrallerde borlu çimento kullanılırsa reaksiyon açısından güvende olunacağını söyledi. Borun beton yollarda da kullanıldığını ve ilk denemeyi Ordu ve Isparta'da yaptıklarını belirten Güler, bu yollarda 1 yıldır hiçbir olumsuzluk yaşanmadığını kaydetti. Güler, duble yollar ile köy yolları dahil tüm yolları betonlaştırmayı düşündüklerini ifade etti. Güler, su geçirgenliği çok az olduğu için suda yapılacak köprü bacakları ve Marmaray gibi su altı tünellerinde kullanılabileceğini belirtti. Herkesin daha mukavim binalarda oturmak isteyeceğini ifade eden Güler, inşaat maliyetlerin de düşeceğini kaydetti.
İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu da, borun dünyanın en önemli madenlerinden biri olduğunu söyledi. Kendilerini ilgilendiren kısmının ise borun inşaat sanayinde de bolca kullanma imkanı olduğunu belirten Koçoğlu, "Özellikle çok büyük kitle betonlarında hidratasyon ısısı dediğimiz bir ısı oluşuyor. Ya buzla bunu soğutuyorsunuz, ya da soğuk havada dökmeniz gerekiyor. Bu ısı bizler için çok büyük bir handikaptı ve çok da büyük maliyet gerektiriyor. Halbuki borlu çimento kullandığınız anda, baraj gibi büyük beton yapılarında bunu çok rahat kullanabiliyoruz. Çimentonun içine bor külleri katıldığı zaman çimentonun maliyetinde de ekonomi sağlıyor" şeklinde konuştu.
Borun AB tarafından insan üremesine zararlı zehirli madde olarak tanımlanmak istendiğini ve Türkiye'nin de bu konuda dava açtığını hatırlatan Koçoğlu, "Borun çıktığı Türkiye'deki illerdeki aileler ortalama 2-3 çocuk sahibi. Bu, AB'de üremeyi engelliyorsa bu bordan değil, bana göre kendi kabiliyetsizliklerinden dolayıdır" ifadelerini kullandı. Koçoğlu'nun bu sözleri Bakan Güler ve diğer katılımcıları güldürdü.
"MALİYETLERİ YÜZDE 15-20 DÜŞÜRECEK"
Daha sonra toplantının yapıldığı salonun fuayesinde borlu çimento torbalarını basına gösteren Bakan Güler, borun kullanım alanları ve yararları hakkında da bilgi verdi. Güler, hastane binalarında, nükleer tıpta odaların yapımında da borun kullanılabileceğini söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Güler, borlu çimentonun maliyet avantajının ne kadar olduğunun sorulması üzerine, "Yüzde 15-20 arasında daha ucuz olacak fiyatı. Ayrıca da daha az kullanma imkanı olacak. Mukavemeti fazla olduğu için, aynı mukavemetteki bir çimento ile karşılaştırdığımızda daha az kullanma söz konusu. Mesela metreküpte 350 kilogram çimento kullanacağınız yerde, 300 kilogram kullanacaksınız. Aşağı yukarı bir torba çimento daha az kullanmış oluyorsunuz. Ayrıca bunun de ötesinde karbondioksit salınımı daha az olduğu için, çevre ve sağlığımız açısından çok önemli bir şey" dedi.
Çimento üreticilerinin tümünün borlu çimento üretmesini istediklerini belirten Güler, bunun için ek yatırım gerekmediğini de söyledi. Güler, Bayındırlık Bakanlığı'nın fiyat cetveline borlu çimentonun da dahil edileceğini belirterek, DSİ'nin de 11 barajını Türk çimentosu ile yapacağını söyledi. Maliyetlerdeki bu düşüşün ev fiyatlarına yansıyıp yansımayacağının sorulması üzerine Güler, "Onu siz değerli iş adamlarımıza sorun. Ama biz görevimiz gereği çimentomuzu hazır ettik. Madeni çıkarttık, hazırladık, kolemanit haline getirdik, testlerini yaptık, 4 bin ton ürettik. Artık şimdi görücüye çıktı. Bundan sonra ne kadar talip olursa ona göre. Türk kahvesinin kendisine has özelliği var, Türk betonunun da böylece daha cazip özelliklerini kullanarak öğrenecek herkes" ifadelerini kullandı.