Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hükümet tarafından açıklanması beklenen ekonomik paket içerisinde tarım sektörünün yer almaması halinde önümüzdeki günlerde gıda krizinin yaşanacağını belirterek, "Şu anda narenciye ve süt etkilenmiş durumda. Mısırı ve pamukta gerekli tedbirler alınmazsa gıda krizi kaçınılmaz olur" dedi.
Bayraktar, Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında her ay düzenli olarak hazırlanan Kasım ayı üretici ile tüketici arasındaki rakamları açıkladı. Kasım ayı için yapılan tespitlere göre, üretici ve tüketici fiyatları arasında yaş sebze ve meyvede yüzde 384,9, kurutulmuş ürünlerde yüzde 346,4, baklagillerde yüzde 362,8, pirinçte yüzde 275,4'lere ve hayvansal ürünlerde yüzde 244,4'lere kadar çıktığının görüldüğünü kaydeden Bayraktar, üretici ve tüketici fiyat farkının en fazla olduğu ilk 5 ürünün yüzde 384,9 ile salatalık, yüzde 374,5 ile domates, yüzde 362,8 ile nohut, yüzde 346,4 ile kuru üzüm ve yüzde 343,6 ile mandalina olduğunu ifade etti.
Tüketicilerin, gıda terörü önlenemeden krize yakalandığını ve üretici ile tüketici arasındaki fiyat farklarının yüzde 400'lere ulaştığını hatırlatan Bayraktar, "Bu durum üretici tüketici fiyat farkının kapanmadığını göstermektedir. Tüketicilerimizin gıda ürünlerini pahalıya tüketmesinin sorumlusu üretici değildir. Bilakis ürünün üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçtiği hal, pazar ve market zinciri halkalarının, fiyat artışlarında önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır" dedi.
"HALKIMIZIN ALIM GÜCÜDE DİKKATE ALINARAK SAĞDUYULU DAVRANILMALIDIR"
Hasadın yoğun olduğu bir dönem olmasının yanı sıra yeterli talep olmamasının mandalina ve limonda fiyat düşüşlerin etkili olduğunu ve hava sıcaklılarının mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor olmasının da narenciye tüketimini olumsuz etkilediği kaydeden Bayraktar, "Bu durumdan kurtulmak için ihracat teşvikleri gecikmeden ödenmelidir. İhracat açılmalıdır. İhracat ve iç talepte daralma var. Buna rağmen üretici-tüketici fiyat farkı yüksek. Halen narenciyede bu rakam yüzde 343'lere ulaşmaktadır. Aslında talebin düşmeye başlaması yüzünden narenciye yanında birçok ürün, hatta marketler dışında satılan ürünler de etkilenmeye başladı" dedi.
Yem fiyatları artarken süt fiyatlarının düşmesi nedeniyle üretici büyük bir sıkıntı içinde olduğunu hatırlatan Bayraktar, sanayicilerin, ellerinde stok olduğunu, depolarında yer olmadığını, marketlerin ödemelerde vade süresini uzatmasını, arz talep dengesinin değişmesiyle satışların azalmasını gerekçe göstererek fiyatları düşürmeleri sonucunda üreticiler sütlerini geçen aya göre yüzde 9,5 oranında düşük fiyata satmak zorunda bırakıldığını ifade etti.
Hükümet tarafından hazırlanan Hal Kanunu tasarısının biran önce yasalaştırılması ve üretici ile tüketici arasındaki zincirin kısaltılması gerektiğini kaydeden Bayraktar, "Mevcut sistemde tüketicinin ödediği fiyat üreticiye yansımadığı gibi bu durumdan ne üretici ne de tüketici karlı çıkmaktadır. Bu sistem böyle devam ettiği sürece enflasyon artışı körüklenmekte; dar gelirli insanlarımızın bu ürünlere ulaşması giderek zorlaşmaktadır. Talepte meydana gelecek olası bir daralma başta üreticilerimiz olmak üzere tüm sektörü olumsuz etkileyecektir. Halkımızın alım gücüde dikkate alınarak sağduyulu davranılmalıdır. Aksi takdirde tüketicilerimiz daha da zorlanacaktır. Ayrıca gıda üretim ve tüketim yerleri denetlenerek denetim boşluğu ortadan kaldırılmalı, gıda denetimi sahipsiz bırakılmamalıdır. Sonuç olarak; stokçulara ve fırsatçılara fırsat verilmemelidir. Bu şekilde, yapılması muhtemel fırsatçılığa mani olunmalı, üreticilerimiz ve tüketicilerimiz mağdur edilmemelidir" dedi.
Toplantı sonrası gazetecilerin ekonomik paketle ilgili soruları üzerine Bayraktar, "TZOB olarak bu konuda hükümete gerekli rapor ve açıklamaları yaptık. Ekonomik pakette tarım sektörünün unutulmamasını ifade ettik. Zaten narenciye ile süt sektörü etkilendi. Mısır ve pamukta gerekli tedbirler alınmazsa gıda krizi kaçınılmaz olur. Hükümet şimdiden tedbir almalıdır. Çiftçide istihdam sağlamaktadır" dedi.