22
Aralık
2024
Pazar
ANKARA

Yargıtay'da buruk veda

Yargıtay Başkanvekili ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Osman Şirin, “Kendini güçlü sayanlar ya da devletin iktidar gücünü elinde tutanlar, yargı erkini güçlerin ellerinde olduğu zamana göre kurallara bağlamasınlar” dedi.

Yaş haddinden emekliye ayrılan Şirin için Yargıtay Konferans Salonu'nda veda töreni düzenlendi.

Şirin, burada yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti'nin görevde olan en yaşlı yargıcı” olduğunu, kamu hizmetinde bulunduğu 43 yıl 7 ayın, 41 yıl 7 ayını yargıda geçirdiğini ve 18 yıldır da Yargıtay'da görev yaptığını, gururlu ve mutlu olduğunu söyledi.

Dünyadaki yargı erkleri içerisinde en çalışkan, en becerikli, en özverili ve en iyi ürün üreten yargıçları, savcıları ve yardımcı personelinden oluşan Türk yargı erki içerisinde yer aldığını ifade eden Şirin, 1943 yılında Vakfıkebir'de doğduğunu anımsattı. Şirin, şöyle konuştu:

“Hamd ve şükrediyorum ki Türkiye Cumhuriyeti topraklarında dünyaya gelmeme Tanrı lütfetti ve üzerine titrediğimiz, birlikte yaşadığımız ve birlikte yaşattığımız, bundan sonra da ilelebet yaşatacak ve içinde olmaktan övünecek olduğumuz laik, demokratik, Türkiye Cumhuriyeti'nin içine doğdum. Bu rejim beni kandil ışığında okuttu, çamurlarda sürünerek okullara gönderdi. Bu rejim beni hukuk fakültesine kaydettirdi. Yargıç yaptı. Rejime hizmet ettirerek, Yargıtay'ın emrine naspetti. Bu rejime, beni buralara getirenlere, bu kadere ve sizlere minnet borçluyum.”

Bir faninin yaşayabileceği her güzelliği yaşadığını anlatan Şirin, çok mutlu olduğunu, çünkü erklerin en üstün değer taşıyan, herkesin mutluluğu için çalışan yargı erkinin bir mensubu olduğunu söyledi.

“HİÇBİR YARGITAY YILDA 518 BİN KARAR VERMEMİŞTİR”

Yargı erkinin çok daha farklı yerlerde olmasını ümit ettiğini, ancak gerçekleşmediği için hüzünlü olduğunu dile getiren Şirin, Atatürk'ün savaş yıllarında bile genel bütçeden yüzde 5 pay verdiği yargının, günümüzde yüzde 0.7 seviyesine kadar gerilediğini, düzeleceğini umarak bu durumu çok çeşitli platformlarda dile getirdiklerini belirtti.

“Bugünden sonra vasıtanın direksiyon hanesinden yolcu hanesine geçeceğim” diyen Şirin, şöyle devam etti:

“Bu yolcu hanesinde çocuklarım ve torunlarım var, sizlerin çocukları ve torunları var. Keyifliyim ve güvendeyim. Direksiyonda sizler varsınız. Ama o vasıta, menzili maksuduna ulaşabilecek yetkinlikle ve olanaklarla donatılmamıştır. Bunu başaramamış olmanın hüznünü yaşıyorum. Dünyada hiçbir yargı bu kadar yorulmamıştır. Hiçbir yargı erki yılda, 5 milyon davayla uğraşmamıştır. Dünyada hiçbir yargıtay yılda 518 bin karar vermemiştir. Bu yüce Yargıtay bir yılda Almanya'nın 80 yıllık, Fransa'nın 70 yıllık, İskandinav ülkelerinin ise 120 yıllık işini bir yılda karara bağlamıştır. Böylesine özverili, böylesine becerikli hakim savcıya sadece alkış tutarım.

Topluma derdini anlatanlardan olmadık, her derdi sırtlayanlardan olduk. Biraz derdinizi anlatmaya kalktığınızda 'siyasileştiniz' sözüyle muhatap olduk. Özellikle sözümü yasama ve yürütmeye duyurmak istiyorum. Bizim çocuklarımızın, torunlarımızın dünyası kendi çocuklarınızın ve torunlarınızın dünyasıdır. Çocuklarımız ve torunlarımız böylesine büyük bir yük altında bulunan yargı erkine sahip olmamalılar. Bu hakimler ve savcılar, bu yorgunluğu kendi sağlığını bir tarafa atarak karşılayan ve işlerini yerine getirenlerdir. Yasamayı ve yürütmeyi kendi çocukları ve torunlarının da layık olduğu bir yargı gücüyle birleştirilmesini istiyorum. Adına hüküm kuracağımız ve bugüne kadar hüküm kurmaktan övündüğümüz Yüce Türk milleti böyle bir yargıyı arzulamaktadır.”

“İKTİDAR, KURALLARI MUHALEFETE DÜŞTÜKLERİ ZAMANA GÖRE AYARLASIN”

Şirin, yargıç ve hakimi değiştirmeye gerek olmadığını, bütün sorunlara rağmen Türk yargı erkinin bağımsızlık sevdalısı olmasını sürdüreceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Tüm zamanların doğruları mutlaka bu erke layık görülecektir. Kendini güçlü sayanlar ya da devletin iktidar gücünü elinde tutanlar, yargı erkini güçlerin ellerinde olduğu zamana göre kurallara bağlamasınlar. Kuralları o gücü ellerinden kaybettikleri ve muhalefete düştükleri zamana göre ayarlasınlar. O zaman zayıfın yanında olan ama haklı zayıfın yanında olan yargı, Türkiye'de herkesi mutlu etmeyi sürdürür.”

Şirin, konuşmasının sonunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, başsavcı vekilleri ve savcılara teşekkür ederek, “İyi ki demokratik laik cumhuriyeti son iki yıllık süreçte ortaya çıkan bazı zedeleyici gayretlere karşı korudunuz. Bazı hücumlara uğradınız, ama onlar cılız hücumlardı. Cumhuriyet savcısı ve yargıç onuruyla bunları karşıladınız. Bu yüce millet sizinle beraber oldu ve bu yüce millet ortaya koyduğunuz bu gayretle şekillenen hukuk dünyasının geleceği için de çok pay çıkardı” dedi.

Gelecekte de toplumun hizmetinde olmayı düşündüğünü, demokrasinin tartışma ortamında gelişmesinden mutluluk duyduğunu ifade eden Şirin, konuşmasının sonunda Nazım Hikmet'in “Kavgadan önce Kartal'da bahçıvandı. Kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan...” dizelerini anımsatarak, “bahçıvan olarak başladığı hayatta bahçıvan olarak çalışmaya devam edeceğini” söyledi.

Konuşmaların ardından Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in verdiği “Onur Belgesi” ve çiçeği alan Şirin, Yargıtay üyeleri, tetkik hakimleri ve çalışanlarının tebriklerini kabul etti.

Yargıtay protokol girişinde hatıra fotoğrafı çektiren Şirin'i, Yargıtay Başkanı Gerçeker, Yargıtay üyeleri ve çalışanları aracına kadar uğurladı.

.
Yayın Tarihi : 5 Kasım 2008 Çarşamba 22:10:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?