Ahi Elvan Camisi |
Ankara Atpazarı ile Samanpazarı ile Koyunpazarı Sokağı’nın başında bulunmaktadır. Ahi Elvan Mehmet Bey (1331-1389) tarafından 1382 yılında yaptırılmıştır. Minber üzerindeki onarım yazıtlarında ise; Mehmet bey’in ismi geçmemektedir. Ahi Elvan Mehmet bey’in 1386 yılında dikkate alınırsa caminin de XIV.yüzyılın ikinci yarısından sonra yaptırıldığı sanılmaktadır.
Selçuklu dönemine ait ahşap direkli cami örneklerinden birisidir. Yapıya üç kademeli bir merdivenle çıkılmaktadır. Tam dikdörtgen olmayan ibadet mekânı üç sıra halinde dörderli ahşap sütunla dört sahna ayrılmıştır. Taş temeller üzerine tuğla ve kerpiç duvarlarında ikişer sıra halinde altı, mihrap duvarında da yine iki sıra halinde dört penceresi bulunmaktadır. Ahşap sütunların üzerlerine yöredeki Bizans ve Roma yapılarından toplanan Dor ve Korinth üslubunda sütun başlıkları yerleştirilmiştir. Bunların taşıdığı üst örtü çatı olup, kiremit örtülüdür. Camiye doğu yönündeki kapıdan girilir. Giriş kapısı taş örgü ve bezemelerle süslenmiştir. Aynı şekilde alçı mihrap ve minber Selçuklu süsleme sanatının örnekleri ile bezelidir. Minberi Harputlu Mehmet Bin Beyazıt kündekâri üslubunda yaptırmıştır. Minberin yan yüzlerinde çokgen ve yıldızlardan oluşan bir bezeme bulunmaktadır. Aynı şekilde pencere ve dolap kapakları da oyma tekniğinde yapılmış Selçuklu bezemesini yansıtmaktadır. 1967 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü’nce yapılan onarımı sırasında bu pencere kapakları yerlerinden sökülerek atılmıştır. Rastlantı sonucu Y.Mimar Yılmaz Önge bunları görmüş, İstanbul’daki Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi’ne göndermiştir. Bu kapaklar Hacı Elvan Mehmet Bin Elhaç Nizamettin tarafından yaptırılmıştır. Burada Anadolu Selçuklularının geliştirip yaygınlaştırdığı oyma tekniği ile kündekâri tekniği uygulanmıştır.
Caminin minaresi kuzeybatı duvarındadır. Kare biçimli taş kaide üzerine tuğladan silindirik gövdeli olup, tek şerefelidir.
Kenthaber Kültür Kurulu