1935 yılında Türkiye'de zamanın en uzun tren yolu tünelini yaptıktan 15 gün sonra tren kazasında hayatını kaybeden baş mühendisin anısına inşa edilen anıt kaderine terk edildi.
1887 yılında Selanik'te doğan tren baş mühendisi Abdullah Tiryaki, uzun süre Hicaz Demiryolu inşaatında çalıştıktan sonra 1928 yılında Çankırı'da görev yapmaya başladı. 1927 yılında başlanan Ankara-Çankırı-Filyos (Zonguldak) tren yolu hattının da baş mühendisliği görevini yürüten Tiryaki, 1930 yılında yapılmaya başlanan Batıbeli Tüneli'nin projesini yürüttü. Dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle 1935 yılında yapımı tamamlanan tünelin ve tren yolunun açılışı, 14 Kasım 1935'te dönemin Bayındırlık Bakanı
Ali Çetinkaya'nın da katıldığı bir törenle gerçekleştirildi. Açıldığı dönemde Türkiye'nin en uzun tren yolu tüneli olan Batıbeli Tüneli, o dönem Zonguldak'ta çıkartılan kömür madeninin ülkenin diğer bölgelerine dağıtılması açısından da önemliydi. Tünelin açılmasında ve tren yolunun yapılmasında çevre illerden de çok sayıda işçi çalıştırılırken, birçok çalışan çeşitli kazalarda hayatını kaybetti. En büyük özelliklerinden biri ise her iki tarafından rampa çıkılırken orta noktaya gelindiğinde 3440 metrelik tünelin her iki ucunun da görülebilmesidir.
Tren yolunun ve dönemin en uzun tünelinin açılış töreninin yapılmasından sonra tünelde sık sık incelemelerde bulunan Abdullah Tiryaki; eşi Behice, kızları İlhan ve Türkan Tiryaki ile birlikte açılıştan 15 gün sonra Çerkeş'ten Çankırı'ya doğru gelirken Batıbeli Tüneli yakınlarında bir tren kazası geçirdi. Kazada Abdullah Tiryaki ile eşi Behice Tiryaki olay yerinde, ağır yaralanan bir mühendis ise olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti. Ağır yaralanan Tiryaki ailesinin kızları Türkan ve İlhan ise Çankırı
Devlet Hastanesi'nde tedavi edildi. Abdullah Tiryaki ve eşi için kazanın meydana geldiği yerde yapılan anıt ise bakımsızlık içinde çürümeye yüz tutmuş halde bekliyor.