Taş Mescit Medresesi (Darülhadis-Mevlevihane) |
Çankırı’nın güneybatısında Derbent çayı’nın kıyısında bulunan bu yapı Anadolu Selçukluları’nın eyvanlı medrese planında yapılmıştır. Yapının bir bölümü günümüze ulaşabilmiştir. Günümüze gelebilen yapıdan, kendine özgün bir Selçuklu yapısı olduğu anlaşılmaktadır.
Günümüze ulaşabilen kitabesinden 1235 yılında Alaaddin Keykubat Bin Keyhüsrev zamanında Emir Atabey Cemaleddin Ferruh’un hastane (şifahane) olarak yaptırdığı öğrenilmektedir. Buradaki kitabede; “Allah’ın rahmetine muhtaç naçiz kulu Atabey Cemaleddin Ferruh bu darülhadis ve mezarın yapılmasını emretti. Hükümdar namına bina h.633 yılında yaptırıldı” yazılıdır. Ayrıca bu medresenin yanında 1242-1243 tarihlerinde yaptırılmış Darülhadis yapısı bulunmaktadır.
Medresenin İçinden Bir Görünüm |
Yapı oldukça kalın taş duvarlardan yapılmıştır. Darülhadis ve ona bitişik olan türbesi oldukça sağlam durumdadır. Medresenin şifahane kapısı Selçuklu süsleme elemanlarının kendine özgü bir örneğidir. Bu kapı stalaktitli bir niş içerisine alınmıştır. Bu nişler içerisindeki kalıntılardan ilk yapımında çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Buradaki kabarma yılan motifi hekimliğin simgesi olarak tanınmıştır.
Darülhadise de iki yandaki merdivenlerle çıkılmakta olup, buradaki yazıtlı ve mukarnaslı kapısı Selçuklu döneminin en güzel örneklerinden birisidir. Kapının bezemeli kilit taşı düşmüş olmasına rağmen iki yanında yer alan rozetler dikkat çekicidir. Darülhadis pandantiflerin taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. Bunun dışında kalan bölümler beşik tonozlarla örtülüdür. Yapının sağ köşesinde kara kaideli yuvarlak gövdeli bir de gözetleme kulesi bulunmaktadır.
Bu yapı darülhadis, tımarhane ve Mevlevihane olarak da kullanılmıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu