22
Aralık
2024
Pazar
ÇANKIRI

Çankırı 'elmas'ı Kanada'yı aydınlatıyor

Çankırı’nın tozu, tuzu ve kızı meşhur derler. Kenti ziyaret ettiğimiz sırada, tozuna rastlayamadık. Çankırı’nın kızı, medar-ı iftiharı Süreyya Ayhan ise sıkıntılı günler yaşıyor. Ancak şehrin tuzu hâlâ kuru. Hatta parlak ışıklar saçıyor.

Çankırılı girişimci Cihat Yavuz (34), şehrin kaya tuzundan yaptığı lambaları dünyaya satıyor. Huzur verdiği, solunumu rahatlattığı iddia edilen tuz lambalarının hikâyesini dinlemek için Çankırı’nın 20 kilometre doğusundaki tuz ocağına doğru sallantılı bir yolculuğa çıkıyoruz. Yavuz, gözlüğünün tuz kristaline benzeyen kalın camlarının ardından, “Tuz lambalarını Kanada’ya kadar satıyoruz. Çankırı’ya anlatamıyoruz” diyor.

Yağ tuzunun peşinde...
2003’te TEKEL’e ait Çankırı Tuzlası’nın işletmesini alan Çan-Kaya şirketinin ortakları arasında Cihat Yavuz’un ailesi de var. Hisseleri çok değil. Ancak Cihat Yavuz, ocaktan çıkan tuzu farklı bir şekilde kullanmaya karar vermiş. Kendi şirketini kurmuş.
Fantastik bir çizgi romandan fırlamış gibi duran tuz ocağının yeşilimsi duvarları Hititler’den beri kazılıyor. O gün elle, bugün dinamitle. Mağaranın labirentlerinde dolaşırken Yavuz, anlatıyor:
“Buradan çıkan tuzun rengi yeşil. İşlenerek beyazlar, çoğu sofra tuzu olur. Benim peşinde olduğum tuzun kendisi beyaz. Ona yağ tuzu diyoruz. Yeşil tuzun içinde bir damar şeklinde olur. Bin tonda 100 kilo yağ tuzu çıkar. Ayda ortalama 2.5 - 3 ton bulunur. O yüzden değerlidir. Tuzun tonu 15 YTL, ben yağ tuzunun kilosuna 2.5 YTL veriyorum.”

Erdoğan’a lamba gitmiş
Sofra tuzu, yol tuzu, hayvanlar için yalama tuzu üretmek varken tuz lambası yapmak Yavuz’un aklına nasıl gelmiş? Yavuz, anlatıyor: “Bizim gezip görme şansımız yok. Çankırı dışına pek çıkmayız. Sıkılıyoruz. Çankırılı bir hanım ablamız İstanbul’da bir mağazada Pakistan malı ithal tuz lambası görmüş. Fikri o verdi, ilginç geldi, Acem Tuz Lambası markasıyla bir buçuk sene önce üretime başladık.”
O günden beri tuz lambası öyle ilgi görmüş ki, Ankara’ya yolu düşen hemen herkes Çankırı’ya uğrayıp hediyelik bir tuz lambası almış. Hemen her siyasinin, hatta Başbakan ve ana muhalefet liderinin makamına bile bir tuz lambası gitmiş. İnternet sitesi ve broşürler yoluyla lambaların ünü dünyayı tutmuş.
Avrupa’dan, hatta 400 YTL’lik kargo ücretine aldırmadan Kanada’dan bile sipariş gelmeye başlamış. Tuz lambaları doğal görünümde satıldığı gibi, Atatürk büstünden, takım logosu ve parti amblemine dek her düzenleme yapılıyor. Yavuz, Sevgililer Günü’nde kalp şeklinde yaptığı lambaları Çankırılı gençlerin kapış kapış aldığını anlatıyor.
Yavuz’un sattığı lamba 10 bini, bu işten kârı da kısa zamanda 200 bin YTL’yi aşmış. Eskiden turşuda kullanılan yağ tuzu Yavuz sayesinde artık çalışma masalarına, yatak odalarına ışık veriyor. Cihat Yavuz’un başarı öyküsü, yaratıcı fikirlerin zor bir coğrafyadan bile kolayca çıkabileceğini gösteriyor.

Mağarayı yalayan da çıktı
Cihat Yavuz, “Çankırı’ya yeni yeni turist geliyor. Tuz mağarasına da bir stant açtık. Özellikle Japonlar tuza çok meraklı. Hatta mağaranın duvarını yalayanlar bile çıkıyor. Lamba işini büyütmek istiyoruz. Ama hammaddeye bağlıyız. Şimdi dükkânı genişleteceğiz. Çankırı’da Yaren Tuz diye bir de tatlı rakibimiz çıktı. Onlara da tuzu biz veriyoruz. Lambalar sırf süs için değil, sağlık için de tercih ediliyor. Lamba havadaki nemi emerek, hava kalitesini artırıyor. Yorgunluk, stres, astım ve bronşit için rahatlatıcı olabiliyor” diyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 16 Nisan 2008 Çarşamba 11:32:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?