İç Anadolu Bölgesi’nde, Konya İli’ne bağlı bir ilçe olan Ereğli, doğusunda Ulukışla, kuzeydoğusunda Bor, kuzeyinde Aksaray, kuzeybatısında Karapınar, batısında Ayrancı, güneyinde Halkapınar, Toros Dağları ve İçel ili ile çevrilidir.
İlçenin kuzeyi düzlük, güneyi de oldukça engebelidir. Köylerin bir çoğu Konya Ovası’nın devamı olan düzlükte; bir bölümü ise Toros Dağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur.
İlçenin kuzeyinde 3.254 m.ye ulaşan ve sönmüş bir volkan olan Hasan Dağı, kuzey batısında ise Karacadağ bulunmaktadır. İlçe topraklarını Toros Dağlarının kuzey eteklerinden çıkan Delimahmutlu ve İvriz Çayları sulamaktadır. Akarsu yönünden çok zengindir. Halkapınar ilçesi sınırları içerisinden kaynaklanan İvriz Çayı hem Ereğli ovasında tarım arazisinin sulamasında hem de şehir içme suyu olarak kullanılmaktadır. Bu çay üzerinde sulama amaçlı İvriz Barajı bulunmaktadır. Deniz seviyesinde 1.050 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 2.189 km2 olup, toplam nüfusu 128.106’dır.
Toros Dağlarının İç Anadolu’ya bakan eteklerindeki düzlükte kurulan ilçenin bitki örtüsü; dağlar arasında kalan vadileri kavak ve meyve ağaçları ile kaplıdır.Yer altı sularının bolluğu, ilçeyi yeşil Ereğli adıyla anılmasına neden olmaktadır. Akarsu kıyılarında söğüt, kavak ve çeşitli tabii yeşillikler vardır.
Ereğli İç Anadolu Bölgesine hakim tipik bir kara iklimi görülmektedir. Yazları sıcak ve kurak , kışları soğuk ve kar yağışlıdır.
İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayii, el dokumacılığına dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; arpa, buğday, mercimek, nohut, çavdar, şeker pancarı, yulaf, baklagillerdir. İlçede meyvecilik de hayli gelişmiş durumdadır. Özellikle beyaz kiraz, Napolyon kiraz, vişne, elma olmak üzere çeşitli meyve ağaçları yetiştirilmektedir. Buna bağlı olarak ilçede mevye suyu fabrikaları bulunmaktadır. Sebzecilik de ilçe ekonomisinde önemli yer tutmaktadır.
Hayvancılıkta ise, büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği yapılmakta olup, kümes hayvanları da yetiştirilmektedir. İlçede bulunan belli başlı fabrikalar; süt, yem, şeker, tekstil, meyve suyu, un, tuğla, bulgur, bisküvi fabrikalarıdır. Ayrıca ilçede bazı evlerde el tezgahlarında halı dokuması yapılmaktadır.
Ereğli’nin, geçmiş tarihinin MÖ.3000-2000 yıllarında kadar indiği, günümüze ulaşabilen kalıntı ve kaynaklardan anlaşılmaktadır. Ereğli yakınındaki Canhasan’da, ilçe güneyindeki Torosların eteklerinde, M.Ö. 7000-5000 arasına tarihlenen Neolitik Çağ eserleri ile, MÖ.3500’e ulaşan çanak çömlek, damga mühürler ve çeşitli el aletleri de buna işaret etmektedir.
Ereğli bölgesi, Geç Hitit Krallık Çağında (MÖ.1180-700) önem kazanmış, Orta-Güney Anadolu’da Aramîleşmiş, Geç Hitit yapılarının anıtsal bir örneği olan İvriz kaya kabartmalarında, Fırtına tanrısı Tarhundas ile bölgenin kralı işlenmiştir. Ereğli’nin 17 km. uzağında, İvriz Köyü (bugün Aydınkent) sınırları içerisinde, İvriz Çayı’nın kaynağının kenarında, kaya üzerine yüksek kabartma olarak Geç Hitit Krallık Çağı’nda (MÖ.1180-700) yapılmıştır.
Geç Hitit sanatının en önemli yapıtlarından olan, aynı zamanda Aramî, Asur ve Fryg etkilerinin görüldüğü Tuvana Krallığı’ndan günümüze gelebilmiş bu kabartmada, Fırtına tanrısı Tarhundas ile bölgenin kralı Varpalavas tasvir edilmiştir.
Ereğli, Tuvana Krallığı’nın yıkılmasından sonra M.Ö.742-710’da Asurluların, daha sonra Perslerin (M.Ö.546-533), Büyük İskender’in (M.Ö.334-323) ölümünden sonra da, Seleukosların egemenliği altına girmiştir.
Büyük İskender döneminde Helenistik Çağda (M.Ö.330-M.S.30) Ereğli’de Kybiratis adlı bir kentin varlığından söz edilmişse de, yörede yeterli araştırma yapılmadığından, kentin nerede olduğu bilinmemektedir. Ancak, Ereğli müzesinde bulunan ve bu döneme tarihlenen, üzeri bezemeli kap kacaklar, siyah figürlü lekitoslar ve sikkeler bulunmaktadır.
Roma Egemenliği döneminde, Bugünkü Ulu Caminin bulunduğu yerde, Herakleia kenti kurulmuştur. Bu dönemde, Roma’nın Kappadokia eyaletinin bir kenti olmuştur. İvriz Çayının tüm ovaya yayılışından, yerleşim yığma tepeler üzerine yapılmış ve bunların etrafı surlarla çevrilmiştir. 395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma (Bizanslılar) İmparatorluğunun sınırları içerisinde kalmıştır.
Bizans döneminde, bu yerleşim, İmparator Herakleias tarafından daha korumalı bir konuma getirilmiştir. Arapların Bizans İmparatoru Herakleias’ı yendikleri Yermük Savaşından sonra Adana ve Tarsus ‘tan Toroslara kadar ilerleyen Hz.Ömer, Bizans akınlarına karşılık İç Anadolu’ya yapılan akınlar sırasında Ereğli ‘nin gelirinin Beytül Mal’a gönderilmesini Bizans’a kabul ettirmiştir. Abbasi Devletinin zayıflamasıyla yeniden Bizans hakimiyetine geçen Ereğli’yi Bizanslılar bir üst olarak kullanmışlardır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra 1077’de Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Anadolu Selçuklularının topraklarına katılmıştır.
Karamanoğlu Mehmet Bey, 1276 yılında Konya’yı alarak Karamanoğulları Beyliğini başkent yapmış, Ereğli bu Beyliğe bağlanmıştır. 1398‘de Osmanlı topraklarına katılmışsa da daha sonra Karamanoğulları ile Osmanlılar arasında sık sık el değiştirmiştir.1457 yılında kesin olarak Osmanlı yönetimine girmiştir. Osmanlılar zamanında buraya bir çok vakıf, cami, kervansaray ve türbe yapılmıştır.
Milli Mücadele yıllarında Adana ve çevresini işgal eden Fransızlar, Akdeniz’i Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde bulunan Ereğli‘yi işgal etmeyi planlamışlar, Ereğli Guvarnörlük‘üne yazılan bir mektubun Ereğli postanesinde ele geçirilmesiyle işgal planı anlaşılmıştır. Niğde’de bulunan 126. Alay Komutanı Alb. Rüştü Bey Ereğli‘de Kuva-i Milliye’yi kurmuş, Ereğli’yi işgale gelen bir Fransız Yüzbaşısı ve emrindeki askerlere bu fırsatı vermemiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra Konya iline bağlı bir ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Ulu Cami, Ali Efendi Mescidi, Şeyh Şehabüddin Şuhreverdi Camisi, Ebu Derda Türbesi, Ahi Zekeriya Türbesi, Mustafa Bey Türbesi, Karabaş Veli Külliyesi, Şeyh Şehabeddin-i Şuhreverdi Zaviyesi, Eski Hamam (Şifa Hamamı), Yeni Hamam, Roma Hamamı, Tont, Mindos, Aydos Kalesi, Aziz Yahya Manastırı, Bayburtlu Köprüsü, Divle Köprüsü, Hortu (Sazgeçit) Köprüsü, İvriz Köprüsü, Akhöyük Köprüsü, Şeyh Şehabüddin Köprüsü, Cağaloğlu Bedesteni, Rüstem Paşa Kervansatayı, Bayrampaşa Kervansarayı, Ereğli Müzesi ve Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu