Niğde Nar Köyü ve Sofular Köyü yakınında bulunan Narlıgöl ve çevresi sağlık turizmi açısından zengin olup, İl Özel Idaresi'nce 4 adet sıcak su sondaj kuyusu açtırılmış bu kaynaklardan 65 derece sıcaklıkta 110 litre/sn lik sıcak su sağlanmıştır.
Suyu kükürtlü olduğundan Acıgöl olarak anılan, daha sonraları Narlıgöl adını alan göl, Narköy’e 3 km. uzaklıktadır, etrafı dağlarla çevrili Narlıgöl tipik bir kraker gölü olup, çeşitli kaynaklardan beslenmektedir. Göl yaklaşık olarak 2.500 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Derinliği 65-70 m yi bulmaktadır. Gölün kenarları çayır ve sazlıklarla kaplıdır.
Narlıgöl’ün oluşumu ile ilgili olarak yörede bir söylence bulunmaktadır. Bu söylenceye göre;
Gölün bulunduğu yerde o dönemde bir köy bulunmakta imiş. Köye bir dilenci gelmiş, dilenmiş ancak, bu köyde hiç kimse sadaka vermemiş, yardım etmemiş. Yalnız bir gelin bu dilenciye bir miktar sadaka vermiş. Dilenci geline “Allah razı olsun” dedikten sonra hiç geriye bakmadan kendisini takip etmesini söylemiş ve bugün gölün olduğu yerden 1 km. uzaklaşmışlar. Gelin içine doğan bir hisle geriye dönüp baktığı zaman köyün bulunduğu yerin büyük bir bölümünün göl haline geldiğini görmüş. Daha sonra ge¬lin hıçkırarak ağlamaya başlamış ve orada ölmüş.
Buradaki sıcak su kaynağının kaynağın gelinin gözyaşları olduğuna inanılmıştır. Ayrıca gelinin mezarının da bu kaynağının yanında bulunduğuna inanılmaktadır
Kaynaklarda toplanan sular gölün tabanından sızarak yaklaşık 3 km. batıdaki Bekârlar Köyü’nde yeniden ortaya çıkmaktadır. Etrafı yüksek dağlarla çevrili olan Narlıgöil oldukça çukurda kaldığı için kışın ılık bir havanın hâkim olduğu ve kar tutmadığı yapılan incelemeler sonucunda anlaşılmıştır.
Bu bölge genel karakteri itibariyle Kapadokya Bölgesi'nin bir uzantısı olup, Ihlara-Derinkuyu Vadisi'nin devamı görünümündedir. Narköy’ün doğu-batı yönlerinde uzanan bu vadi boyunca peri bacaları bulunmaktadır. Peri bacalarının bir kısmı tamamen açıkta olup, bir kısmı yeni ortaya çıkmaktadır. Bunların bir kısmı 2-3, bir kısmı ise 5 kata kadar yükselmektedir. Geç Bizans Devri Sanatı'nın özelliklerini taşıyan kiliseleri ise MS.X.-XII. yüzyılları arasına tarihlemek mümkündür.
Vadi içindeki kiliselerden Narlıgöl’ün güneyinde bulunan kilise içinin freskli olması nedeni ile diğer kiliselerden daha önemli olarak göze çarpmaktadır. Beş katlı olan bu kilisenin özellikle giriş katı özenle yapılmış fresklerle kaplıdır. Ancak diğerleri gibi bu freskler de çok tahrip edilmiştir. Kare plana sahip olan bu kısmın duvarların¬da aziz ve azize resimleri, tavanlarında ise İsa'nın havarileri ayin için sıralanmış bir şekilde resimlenmiştir. Çevrede yapılan incelemelerde Grekçe-Latince yazılıp işlen¬miş mermer ve kalker taşından mezar taşlarına da rastlanılmıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.nigde.gov.tr adresinden alınmıştır.