2 sezondur ligin ilk yarısını lider kapatarak şampiyonluk mücadelesi veren 'fakir' Sivasspor'un sırrı bütün kentin birlikte hareket etmesinde yatıyor. Şehir, ekonomiden spora bütün hedeflerini 2023 planında ortaya koydu.
"Bu işletme kentimize önemli bir istihdam sağlayacak" diyor işletme sahibi girişimci. Sonra il müftüsünün okuduğu duanın ardından "Bismillah" denilerek kurdele kesiliyor.
Açılışa, kentin bütün önde gelenlerinin yanı sıra Sivassporlu futbolcular ile başkan ve hocası da katılıyor.
Açılışı yapılan işletmenin adında "saray" adı olsa da hepi topu 200 metrekarelik bir "simitçi". Taş çatlasa 10-15 kişiyi istihdam edecek olan bu yeni işletme, kentin istihdamına önemli bir katkı sağlayacağı coşkusuyla açılıyor.
Bir simitçinin bir kentte bu kadar heyecan yaratması normal mi? Evet söz konusu il Sivas ise normal.
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas, yıllarca kamu sektörünün yatırımlarıyla ayakta kalmış bir kent. 1950'lere kadar Türkiye'nin en büyük 8. kenti olarak sıralamada yer alan Sivas, 60 yıl içinde gerileyerek 52. sıraya kadar gerilemiş durumda.
Kent bugün küçük esnafa dayalı bir ekonomi ile ayakta kalmaya çalışıyor. Global kriz Sivas'ı pek etkilemedi. Çünkü etkilenecek bir ekonomik ortam yok. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Osman Yıldırım, "6 tesis kapandı, 350 kişi işten çıkartıldı. Kent küçük aile işletmelerinin sırtında. Onlar da dayanışmayla ayakta kalıyor. O yüzden krizden bu anlamda büyük darbe yemedik" diyor.
İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı "2007 İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşları" listesine sadece iki şirket girebildi. 184. sıradan Sivas Demir Çelik (SİDEMİR) ve 324. sıradan da Erdemir Madencilik yer aldı bu listede. Halihazırda kentin en büyük potansiyeli yeraltı madenleri. Ancak bu zenginliği ortaya çıkartacak yatırımlar ortada gözükmüyor.
Dünyada 7 milyon Sivaslının olduğu söylenir. Bunun bir anlamı da Sivas çok büyük göç veren bir kent. Nereden bakarsanız Sivas, tam anlamıyla bir "Anadolu bozkırı".
Ancak bu bozkır, makûs talihini yenmek için 2003'te kolları sıvadı. Kentin bütün yapıları bir araya gelerek "Sivas 2023 Stratejik İl Gelişme Planı"nı hazırladı. Ekonomiden kültür sanata, sağlıktan spora kadar bütün alanların analizi yapılarak hedefler belirlendi. Amaç Sivas'ı her alanda kalkındırmak.
Başarının yolu '3 T Modeli'
STSO Başkanı Yıldırım, yola "3 T Modeli" ile çıktıklarını söylüyor: Yani ortak tercih, ortak talep ve ortak takip.
2023 planında en dikkat çeken noktalardan birisi ise futbolda konan hedefler. Daha 2003'te Sivasspor UEFA Kupası'na katılma hedefi koyuyor kendine. Nitekim geçen sene bu hedefe esasen ulaştı ama lig statüsündeki averaj sistemine takıldı.
Bugün Sivas kentinin kendisine gördüğü en büyük çıkış yolu Sivasspor. 2005/2006 sezonunda Süper Lig'e çıkan Sivasspor, küme düşme potasındayken sezonu 8. bitirmeyi başardı. Sonraki sezon 7. olan Sivasspor, geçen sezon büyük bir çıkış yaptı. Ligin ilk yarısını lider kapatan Sivasspor, şampiyonluğu son haftalara kadar kovaladı. Bu başarının bir tesadüf olmadığı da bu sezon kanıtlandı.
Bu sezonun da ilk yarısını lider kapatan Sivasspor, Fortis Türkiye Kupası'nda da Galatasaray'ı eleyerek yarı finale çıktı. Sivasspor'un başarısını araştırmak üzere kente gittik. Galatasaray ile oynanacak lig maçı öncesine denk gelen bu ziyarette gördük ki futbol, kentin can damarı olmuş. Çarşı pazarda turlayıp sorduğumuz Sivaslılar, şampiyon olacaklarına inanırken, futbolun kente büyük bir heyecan getirdiğini söylüyorlar. Geçen sene büyük başarı yakalanmış ama galiba kent biraz geç idrak etmiş olup biteni. O yüzden bu yıl daha bilinçli takip ediyorlar takımı.
Sivasspor'un başarısını özetleyecek tek kelime "uyum"dur. Kentin bütün bileşenleri futbol takımı etrafında kenetlenmiş. "Fakir" ama mağrur bir kent edasıyla kendi dinamiklerine dayanıyor. O yüzden takım otobüsünü de geçen sene "cep telefonu" mesajıyla aldılar.
Her şeye karşın bu başarıda en büyük pay Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz ile Teknik Direktör Bülent Uygun'un. Bu ikili evvela çok yakın iki dost. Bakın Bülent Uygun aralarındaki ilişkiyi nasıl tarif ediyor: "Biz birbirimizin cenazesini kaldıracağız. Ölene kadar birlikteyiz."
Otyakmaz'ın hayali Uygun'u kesmedi
Bülent Uygun, 2. Lig'de mücadele ettiği dönemde Sivasspor'a oyuncu olarak gidiyor ama dönemin hocası Mehmet Şahan, kendisini takımdan gönderiyor.
Mecnun Otyakmaz, Sivasspor'a başkan olunca Uygun'u menajer olarak takıma getiriyor. Fenerbahçe'nin eski hocası Werner Lorant ile Süper Lig mücadelesine giren Sivasspor, kümeye doğru giderken Uygun'u takımın başına getiriyor.
Ve o günden sonra Sivasspor'un kaderi değişiyor ve şampiyonluğa oynayan takım ortaya çıkıyor. Uygun, "Başkanımız beni kulübe çağırdı ve 'Ne yapabiliriz? Bir hayalim var. Sivasspor'u 1. Lig'e çıkarmak' dedi. Ben de 'Sadece bu kadar mı? Ben şampiyonluğa oynayacak bir takım hayal ediyorum' dedim kendisine. Ve böylece 4 büyükler dışında 50 yıldır olmayanı gerçekleştirmek üzere yola çıktık" diyor.
Bülent Uygun, sadece Sivasspor'un teknik direktörü değil. O adeta gayriresmi bir "vali". Öyle ki Sivas Emniyet Müdürlüğü kendisini "Şehrin Entelektüel Lideri" ilan etmiş. İntihar vakasına da yetişiyor, "estetik değerler" üzerine konferans da veriyor, oturup huzurevinden stada kadar çeşitli projeler de hazırlatıyor. Futbolcuların sendikalaşması için girişimlerde bulunurken, futbolda denetim için spor mahkemleri kurulmasını da öneriyor.
Milliyetçi tutumunu saklamayan ve bunu oyunculuğunda attığı golden sonra asker selamı vererek her zaman gösteren Uygun, bugün de "milliyetçi dozu" yüksek şiirler yazıyor. Bunu kendi internet sitesinde kamuoyu ile de paylaşan Uygun'un yazdığı bir şiir bestelendi ve Sivas Stadı'nda maçlardan sonra çalınmaya başladı.
Sivasspor, bugün Sivas'ın en büyük markası oldu. Kent, futbol sayesinde yepyeni bir imaja kavuştu. STSO Başkanı Yıldırım, Sivasspor sayesinde Madımak Olayı'nın yarattığı kötü imajın silinmeye başladığını söylüyor.
Ekonomik anlamda da Sivasspor şehrin önünü açıyor. Yıldırım, "Kriz olmasaydı 100 milyon dolarlık bir yatırım gelecekti. 2003'te 3 bin uçak yolcumuz vardı bugün bu sayı 100 bini buldu. 5 yıldızlı oteller yapıldı. TÜRSAB bizi turizm turu programına aldı. Tarihi eserler restore ediliyor. Göç edip giden Sivaslılar şehirlerine daha sık gelip gitmeye başladı. Bir Sivaslılık bilinci oluştu" diyor. Bülent Uygun da Sivasspor'un şehrin en büyük değeri olduğunu söylüyor.
Tribünde taraftar kültürü eksik
Sivasspor'un yakaldığı başarıya paralel olarak, yavaş yavaş bir futbol taraftarı da oluşmaya başlıyor.
Yeni nesil arasında "Sivassporluyum" diyenlerin sayısı hızla artıyor. Taraftarlar İstanbul başta olmak üzere örgütlenmeye başladı. İstanbul'da kurulan Sivasspor Taraftar Derneği temsilcileri ve Sivas'taki bir grup taraftarla da bir araya geldik. "Henüz seyirci konumundan taraftar konumuna geçmedik. Örneğin maçta ayağa kalkıp tezahürat edilmeye izin verilmiyor. Çoğunluk oturarak maç seyrediyor. Ama arkadan gelen nesil bunu değiştirecek" diyorlar.
Sivasspor, Sivas için bir kurtuluş olarak algılanıyor. Elde edilen başarı tesadüf değil. Planlı ve programlı bir projenin ürünü. Ancak yakalanan rüzgârın daha yıllarca esmesi için de adımlar atılıyor. Yeni stat projesi bunun en büyük adımı. Bülent Uygun, gerekli prosedürün tamamlandığını belirterek TOKİ tarafından 35 milyon dolara 37 bin kişilik bir stat yapacaklarını söylüyor. Ama bu stat şehrin dışında olacak. Mevcut stat TOKİ tarafından alışveriş merkezi başta olmak üzere çeşitli amaçlar için kullanılacak.
Sivasspor, geçmişte şampiyonluk mücadelesi verip sonrasına yitip giden kulüplerin akıbetine uğramamak için geleceği de planlayarak yol alıyor. Yine de kurulan sistemin en önemli ayağının sadece "Mecnun Otyakmaz-Bülent Uygun" ikilisine dayanması bir riski de barındırıyor. "Onlar ayrılırsa ne olur" sorusuna verilen yanıtlarda biraz "endişe" sezmek mümkün...
Bülent Uygun ise kişisel olarak Şampiyonlar Ligi Kupası'nı hedeflediğini belirterek "Ama bu hedefe Sivasspor ile ulaşmanın zor olduğunun bilincindeyim. Bu hedef ancak 4 büyüklerle başarılabilir. Buradaki hedefim lig şampiyonluğu. Bir gün burada tıkandığımı hissedersem ayrılırım. Ama asla para yüzünden gitmem" diyor.
Bülen Uygun-Sivasspor Teknik Direktörü
Şenes Erzik Avrupa'da artık bizim de önümüzü açsın
Ben bir köy çocuğuyum. Bundan gurur duyuyorum. Ağabeylerim sigara almaya 7 kilometre ötedeki köye gönderirlerdi. Öfkemden koşarak gider gelirdim. Futbolculuğumda bunun faydasını çok gördüm.
Bir avuç insan bir şeyi başarma misyonunu yüklendi. İnşallah biz bunu başarırız. Futbolcusundan yönetimine kadar büyük bir azimle çalışıyoruz. Anadolu'dan bir şampiyon çıkacak. 5. şampiyon için atağı başlattık. Geçen sene burada şampiyonluk maçı oynadık. Buna bir 3-4 yıl önce kimse inanamazdı. Türkiye'de sistemsizlik sistem olmuş. Plan yok proje yok. Biz ise sistem kurduk. Gelir-gider dengesini oluşturduk ve ona göre hareket ettik. Bugün 20 milyon liralık bir bütçe ile hareket ediyoruz. Borçlanarak büyümeyeceğiz. Gelirimizle yeni yatırımlar yapacağız.
Kulübün kimseye borcu yok. Reklam, pazarlama, sponsorluk çalışmalarına ağırlık vereceğiz.
Futbolun yönetiminde futbolcular olmalı. Can Bartu gibi başkanlar lazım. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'ten başkaları da UEFA'da yer alabilmeli. Erzik, bunun için bizlerin yolunu açmalı. Tek o mu oralarda yer almalı?
Bizleri onun sürüklemesi; önümüzü açması lazım. 100 milyon euroluk takımlara karşı mücadele ediyoruz. Federasyon gelire göre transfer yaptırmalı. Kim çalıyor çırpıyor bak. Geliri aşan harcama yapılıyorsa yönetici kendi cebinden versin. Spor mahkemeleri lazım. Futbolda hesap sorulmalı.
Osman Yıldırım-Sivas STO Başkanı
Sivasspor'un yaptığını 300 milyon dolarla yapamazdık
Sivas'ta son yıllarda ekonomik ve sportif gelişmenin sırrı "birlikte hareket" etmedir.
2002'de bizim öncülüğümüzde kentin bütün çevrelerinin içinde yer aldığı bir "Dayanışma Kurulu" oluşturuldu. 2006 sonunda birtakım önemli sorunları çözdük. Sivasspor'un başarısının temel nedeni yönetim ve takımda sağlanan süreklilik ve istikrar. Başarının yarısı Bülent Uygun'a aittir. Eğer bir gün kulüpten ayrılırsa ne olur? Yapıyı yıkmadan giderse Sivas yoluna devam eder.
Başkan Mecnun Otyakmaz-Bülent Uygun ikilisi bugün kulüp için büyük avantaj ama aynı zamanda ayrılmaları halinde bir tehdit unsuru. Çünkü onlar giderse yerlerini dolduramama sıkıntısı olabilir. Sivasspor'un Sivas'ın ekonomisi, kültür ve imajına çok büyük katkısı var. Sivas'ın bugün en büyük markası Sivasspor'dur. Futbol sayesinde "Sivaslılık bilinci" gelişti. Sivasspor sayesinde insanlar kentimizi daha yakından tanıdı. Üniversite öğrencileri burayı daha fazla tercih eder oldu. Karabasanı atlattık. 300 milyon dolar harcasaydık Sivasspor'un Sivas'ı tanıttığı kadar tanıtamazdık. Ben eskiden hep Beşiktaş'ı takip ederdim. Ama artık Sivasspor'un peşinden gidiyorum. Beşiktaş'ın kaç puanı var bilmiyorum mesela. Dolayısıyla yeni neslin birinci takımı artık Sivasspor. Ayrıca Sivasspor, diğer Anadolu takımlarına da bir özgüven aşıladı. Geçen sene çevre illerden 10 bin kişi maç izlemek için Sivas'a geldi.
Ancak devlet, üç büyüklere verdiği desteği bize vermiyor.
Taraftar olamadık, henüz seyirciyiz
Sivas'ta üç büyüklerden en çok Fenerbahçe taraftarı var. Ancak yavaş yavaş Sivasspor taraftarı da oluşmaya başladı. Henüz tribünlerde bir "taraftar kültürü" yok. Maç içinde "Sivas, Sivas" veya "İşte taraftar işte şampiyon" diye bağırıyorlar. Kendilerine has özel besteleri ve tezahüratları henüz yok. Bir grup Sivaslı taraftarla Galatasaray maçı öncesi buluşuyoruz. Sivasspor tribününden yükselen sesler şöyle: "Bir taraftar kimliğinin oluşması için yönetim destek vermeli. Bize Fenerbahçe'nin arka bahçesi denilmesi rahatsız edici. Yeni nesil Sivassporlu.
Bülent Uygun ve Mecnun Otyakmaz gitse de Sivasspor yola devam eder. Bize maçı döndürecek taraftar lazım. İlkokulda öğrencilere forma dağıtılsın. Yeni stat aynı yerde yapılsın. Ürün satan mağazalar artırılsın ve bir Sivasspor TIR'ı gezdirilsin. Formalar çok pahalı fiyat indirilsin."
Taraftarlar Kayserispor ile bir sorunları olmadığını belirtirken "Artık bizim derbi maçımız Trabzonspor ile yaptığımız maçtır" diyorlar.
SİVASSPOR NEDEN BAŞARILI
*Daha ikinci ligdeyken kendisine hedefler koydu.
*Kentin bütün unsurları kulüp etrafında birleşti.
*Yönetim ve takımda istikrarı sağladı.
*Harcamalarında bütçe dengesini gözetti.
*Uyum ve dayanışma ile sorunlarına çözüm aradı.
*Kurumsallaşma ve tesisleşme için adımlar attı.
*Kamuoyunun desteğini kazandı ve bu iyi yönlendirildi.
SPORTİF KÜNYE
*1967'de kuruldu.
*1967/68'de 2. Lig'de mücadeleye etmeye başladı.
*2005'te Süper Lig'e yükseldi.
2005/06 sezonunda 8.,
2006/07 sezonunda 7. ve
2007/08 sezonunda da 4. oldu.
*2007/08 ve 2008/09 sezonlarının ilk yarısını lider tamamladı.
*Kulübün bütçesi 20 milyon lira.
*Takımın tahmini değeri 33.7 milyon euro.
Bravo