Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin organize ettiği Doğu-Batı İlişkisinin Entelektüel Boyutu-Uluslararası İbn Rüşd Sempozyumu'na katılmak üzere Sivas'a gelen Ali Bardakoğlu, Vali Veysel Dalmaz'ı makamında ziyaret etti.

Valilik şeref defterini imzaladıktan sonra Dalmaz'ın takdim ettiği gümüş işlemeli Selçuklu armasının üzerinde bulunduğu plaketi alan Bardakoğlu, Vali Dalmaz'a Diyanet Yayınları'nın hazırladığı 8 ciltlik Aleviliği ve dervişleri anlatan kitap ile Atatürk, Din, İlim ve İslam adlı kitabı hediye etti.

Bardakoğlu, Alevilik ve Bektaşilik kültürünün iyi bilinmesi gerektiğini kaydederek bu eserin 21 cilt olarak hazırlanacağını belirtti. Sivas'ın önemli bir kent olduğunu ve bugüne kadar gelememesinin mahcubiyetini yaşadığını ifade eden Bardakoğlu, "Bildiğiniz gibi bizim milletimizin tarihinde hep birlik vardır, insan sevgisi vardır. İnancı, dindarlığı, hayat tarzı, etnik kökeni ne olursa olsun insanı insan olarak sevebilme vardır. Biz de Cumhuriyetimizin temel kurumlarından Diyanet İşleri Başkanlığı olarak herkesin diyaneti olma gayreti içerisindeyiz. Herkese eşit mesafede ve eşit yakınlıkta durmayı hem insani hem dini hem ahlaki bir
görev sayıyoruz" dedi.

Milletin her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, "Bu günlerde birliğe beraberliğe büyük ihtiyacımız var. Dün yine şehitlerimizin acı haberiyle yüreklerimiz dağlandı. Allah bütün şehitlerimizin kabirlerini nur, makamlarını cennet eylesin. Onların üzerimizdeki haklarını bizim helal ettirmemiz lazım. Yani bizim onlara haklarımızı helal etmemizden ziyade, onların bize haklarını helal etmesi onun için de bizim onlara layık olmamız, onların bize bıraktığı birlik mesajını, beraberlik mesajını iyi algılamamız gerekiyor. İnşallah bu acıları bir daha yaşamayız. Aramıza fitne ateşi yakmak isteyenlere, milletimizin birlik ve beraberliği en iyi mesaj olarak verilecektir. O yüzden devir kardeşlik, birbirimizi sevme, birbirimize sarılma, birbirimizin kusurlarını örterek, birbirimizin eksikliğini tamamlayarak aynı ülkede eskiden olduğu gibi birlik ve dirlik içinde kardeşçe yaşayabilme devridir" dedi.

Bardakoğlu, insanların huzurunu kaçırmak isteyen gruplara da mesaj göndererek, "Yüce rabbim dünyayı cennet olarak yaratmış, bize vermiş, nimetlerini vermiş. İnsanoğlu aslında paylaşmayı bilse, sevmeyi bilse bu dünyada cennette gibi yaşar. Ama kendi elimizle birbirimizin boğazını sıkıyoruz. Kendi elimizle dünyayı huzursuz hale getiriyoruz. Gerçi bizim medeniyetimiz bunlara en güzel örnek oldu" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Ülkede misyonerlik faaliyetlerine karşı ne gibi çalışma yapılıyor?" sorusuna ise Bardakoğlu, "Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sözleşmeliler dahil 103 bin personel var. 103 bin diyanet personelinin olduğu bir yerde, yurt dışından gelmiş misyonerlerin faaliyetinden şikayet etmek yerine kendi görevimizi en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisindeyiz. Doğru, bizim birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, kültürümüze, bizi birbirimize bağlayan manevi bağlara karşı bir art niyet varsa onun karşısında uyanık olmak zorundayız. Ama bu uyanıklığın önemli bir parçası, kendi görevimizi yapmaktan geçiyor. Biz kendi işimizi en iyi şekilde yapabilirsek, insanımıza sahip çıkabilirsek, çocuklarımızı zamanında ve doğru şekilde milli-manevi değerlerimizle eğitebilirsek, Güney Kore'den veya Kuzey Amerika'dan gelmiş insanların aramızda faaliyet göstermesinden şikayetçi olacak noktadan uzaklaşırız. Önemli olan kendi boşluklarımızı doldurmamız ve aramızda ayrılık otlarının yeşermesine fırsat vermeyecek güzellikleri egemen kılmamızdır" şeklinde cevap verdi.

Bardakoğlu, basına kapalı devam eden toplantı sonrasında Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi'nde yapılacak olan sempozyuma geçti.

İHA

Yayın Tarihi : 9 Ekim 2008 Perşembe 11:40:15