Ev hanımıyken eşinin cezaevine girmesiyle birlikte yeni açtıkları köfteci dükkanında ocağın başına geçen Nezahat Usta; yaşam hikayesi, azmi ve hünerleriyle tüm kadınların örnek alması gereken bir iş kadını olarak gösteriliyor.
Sivas'ta 1 yıl önce açtıkları köfteci dükkanını, açılıştan 3 gün sonra eşi cezaevine girdiği için tek başına işletmek zorunda kalan 3 çocuk annesi Nezahat Mazman (32), tezgahın başına geçti ve işinin ustası oldu. Eski Mahkeme Çarşısı'ndaki küçücük dükkanında kendi iş yerinin patronu olan Mazman, Sivas'ın ilk ve tek kadın Sivas köftecisi unvanını elinde bulunduruyor. Yaklaşık 3 ay önce tahliye olan eşi Alparslan Mazman (36) ise eşinin yanında çırak olarak çalışıyor.
Eşi hapisteyken geçirdiği 1 yılı anlatan Nezahat Mazman, büyük bir mutlulukla açtıkları iş yerinde yeni bir başlangıç yaparken açılıştan kısa bir süre sonra eşinin Antalya'daki işletmelerinden çıkan bir nedenden dolayı cezaevine girdiğini belirterek, "Eşim Antalya'ya çalışmaya gitti. Orada 1 yıl boyunca çalıştı. Eşim Antalya'da, biz Sivas'taydık. Sonrasında eşim Sivas'a dönüp geldiğinde oradaki işletmeden dolayı çıkan sorunlar yüzünden cezaevine girdi. Yaklaşık 16 ay önce işsizdik. Sonrasında bir iş yeri açarak kendi iş yerimiz olsun istedik. Tesadüfen bankadan 3 bin 500 TL kredi çıktı. Bir kısmını da arkadaşlar yardımcı oldular, sağ olsunlar. Masamızda, boyamızda, bütün her şeyde arkadaşlar yardımcı oldu ve bu dükkanı 1 hafta gibi kısa bir süre içinde, nasıl oldu ben de bilmiyorum ama açtık.
Nisan ayının 7'siydi dükkanımızın açılışını yaptık. Nisan'ın 9'unda eşim tutuklandı ve cezaevine girdi. Ben dükkanda tek başıma kaldım. Hani dedim ki her şeyde vardır bir hayır. Allah nasip etti, burası bizim ekmek kapımız oldu. Ekmek kapımız, burada biz ekmek yiyeceğiz demek ki diye düşünerek işe devam ettim" dedi.
Eşi cezaevine girdikten sonra zor günler yaşadığını söyleyen Mazman, mesleği öğrenirken büyük sıkıntılar çektiğini belirterek, "Eşim gidince ağlayarak ızgaranın başına geçtim. İşi bilmiyordum. Ne yapacaktım. Hiçbir şey bilmiyorum. Hem ağlıyorum hem ızgaraya bir şeyler atmaya çalışıyorum. İnsanlar yeni açtığımız için tadı, lezzeti millet merak edip geliyordu. Bilmiyordum. Sonra arkadaşlar sağ olsun. İşte insanlar yalvardı. 'Ne olursun birini bulun' diye. Arkadaş bize bir tane usta gönderdi. O sayede burada birlikte çalışmaya başladık. Usta burada ek iş olarak çalıştığı için saat 4 buçuktan sonra gidiyordu. O saatten sonra da ızgaranın başına ben geçiyordum. Öyle böyle derken elim de yatkınmış. Bu işi 16 ay içinde öğrendim. Şu anda kendim yapıyorum" diye konuştu.
Öncesinde lokantaya sadece yemek için gittiğini ancak kocasının cezaevinden çıkmasıyla birlikte ızgarayı ona bırakmadığını ifade eden Mazman, "Eşim geldi ama ızgarayı ona bırakmıyorum çünkü esnaf, vatandaşlar, herkes beni tanıdı. Buraya herkes benim için geliyor. Hiç kimseden şimdiye kadar olumsuz bir tepki almadım. Herkes, 'Burada bir bayan varmış. Mutlaka temizdir' diye geliyorlar. Ben burada köfte yapınca, 'Köfte erkek işidir. Sen nasıl yapıyorsun?' diyorlar. Ben de, 'Her şeyin bir ilki vardır. Bunun da ilki benim' diyorum" dedi.
Köfteci dükkanı sayesinde üç çocuğuna baktığını belirten Mazman, "Eşim cezaevine girdiğinde adli ceza paraları vardı. Hem eşimin cezaevi harçlığını gönderdim hem adli ceza parası ödedim, hem üç tane kızım var, üçü de okula gidiyor onların geçimlerini sağladım, hem de evin ve dükkanın kiralarını, faturalarını ödedim. O kadar çok sıkıntım vardı ki ama Allah'a binlerce kez şükürler olsun. Bu küçücük köfteci dükkanından bir şeyler öğrenip, bir şeyler kazanıp yapmaya devam ettim ve bundan sonra da edeceğim" dedi.
Evlenirken iyi günde ve kötü günde de birlikte olacaklarına dair söz verdiklerini söyleyen Alparslan Mazman ise, "Cezaevinde yattığım süre içerisinde eşim Allah razı olsun benim açmış olduğum dükkanı ayakta tutabilmek için elinden geleni yaptı. Bu sayede de meslek sahibi oldu. Benim erkek kardeşim Gökhan, otoparkçı arkadaşımız Hakkı, burada usta olarak çalışan Hasan Ustamız ve çevredeki esnafın katkılarıyla ortaya çıktı. Biz burayı bir ekmek kapısı olarak gördük. Ben cezaevinde olduğum süre içerinde her gün burayı, eşim ve çocuklarımı düşündüm. Biz eşimle birbirimize destek olduk. Çocuklarımı ve beni hiç yalnız bırakmadı. Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Zaten evlenirken hayat boyunca hep birbirimize destek olacağımıza söz vermiştik. Biz bunun kanıtı olarak bu iş yerinde beraber çalışıyoruz" dedi.
Eşinin kendisine ızgarayı bırakmadığını ve işin patronu olduğunu belirten Alparslan Mazman, "Ben ızgara işine hiç karışmıyorum. Obam Kebap'ta çalışırken eşimin yapmış olduğu işe saygı göstererek elimden geldiği kadar destek oluyorum" diye konuştu.