Sivas Barosu Başkanı Mustafa Coşkun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi'nin Leyla Şahin davasıyla ilgili olarak açıkladığı kararın yasal ve anayasal düzenleme mahiyetinde olmadığını, mahkemenin asgari ölçüleri ortaya koyabileceğini ve üst sınır çizemeyeceğini öne sürdü.

Sivas Barosu'nda açıklama yapan Coşkun, konuyla ilgili kararın politik olduğunu iddia ederek, "Bu kararı eğitim ve öğrenim özgürlüğüyle ilgili olarak gelinen son nokta olarak değerlendirenler, acele bir yorumla politik yaklaşımlarını sergilemektedirler. Din ve vicdan özgürlüğüyle eğitim hakkı en temel haklardan olup yüzyıllardır insanlığın yaşadığı acı tecrübelerden sonra insan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmelere konu olmuş, teminat altına alınmıştır" dedi. Coşkun, sözlerine şöyle devam etti:

"Yüzyıllardır ülkemizde kadınlarımız davaya konu başörtüsünü veya değişik adlarla ifade edilen benzeri giysileri kullanmaktadır. Yüzyıllardır dünyaya da örnek olduğumuz müsamaha anlayışı çerçevesinde insanlar barış içinde bir arada yaşamışlardır. Tarihimizde başörtüsü nedeniyle meydana gelmiş bir tek olay gösterilemez. Başörtüsünün serbestçe takıldığı 1980'li yıllarda üniversitelerimizde bu sebeple meydana gelmiş bir tek olay gösterilemez."

Açıklamasında, AİHM kararında başörtüsünün kadın-erkek eşitliğine aykırı olduğu gibi anlamsız bir iddiada da bulunduğunu öne süren Coşkun, "Mahkemeler verdikleri kararlarda 'uygunluk', 'yerindelik' denetimi yaparlar. Mahkeme bunun ötesine taşarak politik yorumlar yapmış, açıklanan kararla Avrupa insanının bilinçaltını ele vermiştir. AİHM ve Avrupa ülkelerinin idarecilerinin büyük bir kısmı, Avrupa Birliği ile ilgili tartışmalarda da ortaya çıktığı gibi, Avrupalı büyük düşünürlerin ortaya koyduğu düşüncelerin tersine Türkiye'ye ve İslam dünyasına Ortaçağ'da kalması gereken duygu ve düşünceleriyle yaklaşmaktadırlar.

Bu karar Avrupa kurumlarından insanlık ve insan hak ve hürriyetleri için büyük beklentiler içerisine girmek yerine, gerek kendi birikimimiz, gerekse dünyanın düşünce mirasını değerlendirerek insan haklarına dayalı, iç barışını en üst düzeyde sağlamış bir toplumsal düzeni oluşturmak zorundayız. AİHM verdiği bu son kararla insanlığın düşünce ve hukuk birikiminin çok gerisinde kaldığını ortaya koymuş bulunmaktadır" diye konuştu.

Coşkun, AİHM'in kararı verirken önemli bir konuyu da gözden kaçırdığını öne sürerek, "Avrupa'da şu anda bütün üniversitelerde başörtüsü takılarak eğitim veriliyor. Bu, gözardı edilmiştir. Bu da çifte standardın olduğunu açıkça ortaya koymuştur" dedi.

Yayın Tarihi : 12 Kasım 2005 Cumartesi 01:21:15

Güncelleme :12 Kasım 2005 Cumartesi 01:24:01