21
Kasım
2024
Perşembe
YOZGAT

Köydeki evini müzeye dönüştürdü

Yozgat'ın Sorgun ilçesi Çayözü köyünde yaşayan 65 yaşındaki Döndü Akdemir, atalarından kalan bazı ev ve bahçe aletleri ile kendi el emeği ürünleri, evinin bir bölümünde oluşturduğu müzede sergiliyor.

Okula gidemeyen ancak, gençlik yıllarında okuma yazma öğrenerek ilkokul diploması alan Akdemir, evinin bahçesinde sebze yetiştiriyor; bir taraftan da arıcılık yapıyor.

Kök boyası kullanarak rengarenk kilim, halı ve heybe dokuyan Akdemir, geleneksel Türk giysileri üç etek, çarık, gelin başlığı, nazarlık gibi nostaljik eşyalar da hazırlıyor. Yaşadığı, gördüğü olaylardan etkilenip, yazdığı şiirleri 14 yıl önce “İçimdekiler” adlı kitapta toplayarak, “Sefil Döndü” mahlasıyla yayınlayan Döndü Akdemir, yeni kitabını yayınlamaya hazırlanıyor. Akdemir'in şiir yarışmalarında kazandığı ödülleri de bulunuyor.
Yörede “Aşık Sefil Döndü” olarak tanınan Akdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu kültürünü ve geleneğini yaşatmak istediğini belirterek, “Bu eserlerin yapımını, imkan verilirse benden sonraki nesillere öğretmek istiyorum” diyerek, il ve ilçe yöneticilerinden destek istedi.

“ÜNİVERSİTELERDEN GELİYORLAR”

Çok sayıda ziyaretçinin ürünlerini görmek için sık sık evine geldiğini ifade eden Akdemir, “Kaldırdığım dokumaları, eşyaları her ziyaretçi geldiğinde ortaya çıkarmak zorunda kalıyordum. Baktım olacak gibi değil, evimin bir bölümünü müzeye dönüştürdüm. Şimdi kapısını açıp, gezdiriyorum. Yurt dışından bile gelenler var. Bir grup üniversite öğrencisi hocalarıyla geldi, dokumalarla ilgili araştırma yaptı, örnekler aldı” diye konuştu.

DESTEK İSTİYOR


Evinde kurduğu müzesinin geliştirilmesini, kurs açabilmesi için imkan tanınmasını bekleyen Akdemir, şunları kaydetti:

“Bu dokuma ürünleri ve el sanatları artık unutulmaya başlandı. Eskiden üzerlik otundan nazarlık yapılır, duvara asılır; eve yaydığı koku yemek, kömür ve diğer kokuları ortadan kaldırırdı. Gelinler üç etek giyer, başlık takardı. Damatların kıyafetleri de özeldi. Duvarlar, yerler için kilim, halı dokunur, heybeler yapılırdı. Çarıklar dikilirdi. Şimdi bunları yapan yok. Ben kendi çapımda yapmaya çalışıyorum ve istiyorum ki yaptıklarım gelecek nesillere miras kalsın. Ama buna gücüm yetmiyor, imkanım yok. Valimiz, kaymakamımız bu imkanı sağlarsa açılacak kursta genç kızlara bu el sanatlarının inceliklerini öğretebilirim.”

 

AA
Yayın Tarihi : 22 Eylül 2007 Cumartesi 14:02:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?