Yerel çaba ve güce dayalı gelişmede iki başarılı ilimiz
Son yirmi yılda Anadolu’nun dönüşümünü simgeleyen, kentsel dönüşümü için sürekli çaba içinde olan ama belki küçük ölçekte bir kentimiz olduğu için hak ettiği ölçüde üzerinde çok durulmayan bir kentimiz var: Çorum. Son on yıldır izlediğimiz ve Orta Anadolu’nun Gaziantep ’i ve Denizli’si olmaya aday gördüğümüz Çorum, ekonomik dinamizm ve yaşanabilirlik için gerekli olan vizyon-irade-çaba iliş-kisini belki de en iyi yaşama geçiren kentlerimizin başında geliyor. Kendini sürekli geliştirmeye çalışıyor ve bu nedenle yerel kalkınmanın önemli bir referans-noktası oluyor. Türkiye’de illere göre ‘Rekabet’ endeksinde, 46. sırada, ‘Yaşanabilirlik’ endeksindeyse, 48. sırada. Bu rakamlar, Çorum’un son yıllarda yaşadığı dönüşümün ürünleri. Yakın gelecekte, hükümetten gerekli katkıları da alırsa ve ekonomik krizden çok olumsuz etkilenmezse, Çorum’un daha da yukarılara tırmanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yerel kalkınma içinde diğer önemli bir örnek kent, 1990’lı yıllardan itibaren hızla yükselen, bu yılların önemli ‘Anadolu Kaplan’larından Denizli’dir. Denizli, ekonomik dinamizmi ve ekonomik dinamizm yoluyla yaşama geçirilen kentsel dönüşümü simgeliyor. Rekabet endeksinde, örneğin Kayseri ve Konya gibi son yılların yükselen yıldızları olarak nitelenen kentler 20. ya da 35. sırada yer alırken, Denizli 17. sırada yer alıyor. Denizli, yaşanabilirlik endeksinde de, 25. sırada yer alıyor. Her ne kadar bugün, özellikle ekonomik kriz ve muhafazakarlaşma temellerinde önemli sorunlar ve geleceğe karşı güvensizlik duygusunu yaşasa da, Denizli , altını çizerek söylememiz gerekir ki, vizyon-irade-çaba ilişkisini yerel ölçekte başarılı bir biçimde yaşama geçirmiş bir diğer kentimiz . Çorum gibi, Denizli’ye de hükümetin önem verip, katkıda bulunması gerekiyor. Yerel ölçekte, kentsel dönüşüm ve ekonomik kalkınmada önemli başarılar elde etmiş olan bu kentlerimiz, yerel seçim sonrası, reel sektör olarak, hükümetin küresel ekonomik krize karşı gerekli tedbirleri almasını istiyorlar. Sadece devletten yardım beklemek ya da sadece devlete dayanmak yerine, vizyon-irade-çaba ile yerel kalkınmayı sağlamak, bu başarıyı kentsel dönüşüm sürecine eklemlemek, ekonomik ve siyasal istikrardan farklılıkların birlikte yaşamasını sağlamaya kadar uzanan bir yelpaze içinde Türkiye’nin yarını ve geleceği için de çok önemli .
Çorum ve Denizli, tüm sorunlara ve güçlüklere rağmen, bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Çorum: Orta Anadolu’nun parlayan yıldızı
Çorum, yerel kalkınma alanında kendi adıyla model olmuş önemli bir örnek. Daha fazla Çorum yaratmak, istikrarlı, ekonomik dinamizm içeren ve birlikte yaşama kültürü güçlenen bir Anadolu ve Türkiye yaratmak olur
Dünyanın en eski medeniyetlerinden Hititlere başkentlik yapan Çorum, son yıllarda ekonomide ürettiği katma değerle, “Orta Anadolu’nun yeni yıldızı” olarak anılıyor. Özellikle 1990’lardan sonra yaptıkları ataklarla gelişen Denizli ve Gaziantep gibi sanayileşme yolunda hızla ilerleyen Çorum, yüksek ihracat rakamları ile öne çıkıyor. Ağustos 2008’de Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Başkanı Kenan Malatyalı ile yapılan görüşmede Malatyalı, Türkiye’de ihracat yönelimli ekonomi politikalarının uygulanması ve Sovyetler’in çöküşüyle, 1990’lı yılların Çorum için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Malatyalı, kentteki ortaklık ve yardımlaşma kültürü ile girişimciliğin birleşmesi nin Çorum’ un bu yıllardaki başarısını getirdiğini ifade ediyor. Böylece sadece leblebisi ile anılan bir esnaf kent olmaktan makine üretip ihraç eden sanayileşmiş bir kent olmaya başlıyor.
‘Çorum modeli’
Çorum, Türkiye’de KOBİ’lerin önemli başarı öykülerinin yaşandığı bir kent. Tabii burada Bilsar ve Ravelli gibi markaları anmak gerekiyor. Yılda 31 milyon 400 bin dolarlık ihracat rakamı ile Bilsar, Türkiye’nin önemli ihracatçıları arasında yer almayı başarıyor. Çorum, girişimcilerinin kazandıklarını yine Çorum’da yatırıma dönüştürerek gelişmesi nedeniyle ‘Kalkınmada Çorum Modeli’ olarak anılan ve çevre illere örnek gösterilen bir kent. 400’den fazla Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ile adeta bir KOBİ başkenti olan Çorum, ithalatının beş katı ihracat gerçekleştiren ve bunun yüzde 60’ını makine sanayisi ile yapan bir Anadolu kenti. Kent, 35 milyon dolarlık ithalatına karşılık 88 milyon dolarlık ihracatla, ticaret fazlası veren illerden biri konumunda.
Çorumlu işadamları, Mersin ve İstanbul üzerinden yapılan ticaretle ihracatın 150, ithalatın 100 milyar dolar olduğunu ve ticaret hacminin 250 milyon doları bulduğunu ifade ediyorlar. Şehrin cari açık vermediğini vurgulayan ÇTSO Başkanı Kenan Malatyalı, bu durumu öğrenen Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in “Bütün Türkiye Çorum gibi olsa Çin`i yakalarız” ifadesini sıkça kullanıyor. Ticari büyümesi ile kentsel dönüşüm alanındaki başarılı projeleri, Çorum’un küreselleşme ve Avrupalılaşma dinamiklerini başarı ile yereline yansıtmış bir kent.
Çorum ekonomisinde un üretimi ve yumurtacılık önemli bir yer tutuyor. Sanayisinin belkemiğini ise kiremit, tuğla, un ve bu üretim dallarının makine ve ekipman ihtiyacını karşılamak için kurulmuş makine sektörü oluşturuyor. Bu nedenle, Çorumlu girişimciler tarafından hem yurtiçinde hem de yurtdışında ‘anahtar teslim’ fabrikalar kurmak, son dönemde oldukça kazançlı bir ekonomik aktivite olarak görülüyor. Cezayir, Tunus, Nijerya gibi ülkelerde un, tuğla, kiremit ve yem fabrikalarını yapıp, makinesini koyuyor, çalıştırıyor, teslim edip geliyorlar. Malatyalı bu modelin Çorum’a özgü olduğunu ve amacın makine satmak olduğunu belirtiyor. 2007 yılında, 71 firma yurtdışında anahtar teslim tesis kurmuş ve her gün kentten 1200 kamyonluk ürün aktarımı yapılmış.
Çorum’ un bir marka kent haline gelmesi için sanayisinin yanısıra UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Hattuşaş üzerinden Boğazköy-Hattuşaş, Alacahöyük ve Ortaköy-Şapinuva olmak üzere turizm canlandırılıyor. Bu yönde, kentte kongre ve fuar turizmi oluşturma çabası giderek artıyor. Çorum’a gittiği zaman insan, güzel, temiz ve hızlı dönüşen bir mekan ile karşılaşıyor; önce şaşırıyor, sonra bu duygu takdire dönüşüyor. Çorum kentinin dönüşümünü izlemekse, takdir duygusunu pekiştiriyor. Yerel kalkınma alanında önemli bir örnek olan bu kentimizi ekonomik kriz nedeniyle kaybetmeyelim; daha fazla Çorum örneği, daha istikrarlı, ekonomik dinamizm içeren ve birlikte yaşama kültürü güçlenen bir Anadolu ve de Türkiye demektir.
E. Fuat Keyman: Koç Üniversitesi / Berrin Koyuncu Lorasdağı: Hacettepe Üniversitesi