Koyun Baba Söylencesi (1)
Koyun babanın asıl adı Seyit Ali’dir. Peygamber soyundan geldiği söylenir. Bursa’da bir süre çobanlık yapar. Ağayla her ikiz kuzudan birini almak üzere anlaşır.Bir süre sonra kırk kuzusu olur. Bunları alarak Osmancık’a yerleşir.Her yirmidört saatte bir ,koyun gşbş mekediğinden adı "koyun baba"kalır.Koyun baba nın ermiş olduĞuna inanılır ve bir çok kerameti anltılır:
Koyun baba’nın üç köpeğivardır.bulara kara,sarı,Ala kadı adu-ı verilir.Bağdat kadısı buna duyar ve Padişah’a şikayet eder.Padişah Koyun Baba’yı çağırır ve nedenini sorar.
Koyun Baba:
-Kadılar haram helal bilmezler benim köpeklerim bilir.İsterseniz deneyelim der.Padişah kabul eder ve 20 si helal 20 si haram 40 kap yemek getirilmesini ister.İstenenler gelince köpekler çağırılır ve yemeklerin helal olanını yer haram olanını bırakırlar.Padişah çok şaşırır ve Koyun Baba’nın gönlünü yapmak ister ve isteğini sorar.Koyun Baba :
-Hazineden birşey istemem.Sarıalan ve Saltukalan’ı köpeklerime yıllık verirseniz yeter.Dileği yerine getirilir.Koyun Baba kendisini Padişah’a şikayet eden Bağdat Kadısına şöyle bir bakar ve Kadı ölür.
Koyun baba söylencesi (2)
Fatih Otlukbeli seferine giderken Koyun Baba’ya uğrar. Hayır Duasını alır.Savaşta düşmanını yenen Fatih Vezirini göndererek Koyun Baba’nın bir isteği olup olmadığını sorar.
Koyun Baba:
-Eğer bir hayır yapmak istiyorsa Kızılırmak üzerine bir köprü yaptırsın kışlık ve yaylak yerlerimizi koyunlarımızı vergiden bağışlasın ki daha iyi ağırlayabilelim der.İstekleri yerine getirilir ama köprü yapılamadan Fatih ölür.Babasının ölüm haberini alan ll.Bayezid,Amasyadan yola çıkar,Osmancık’a geldiğinde Irmak kıyısında sürüsünü yayan Koyun Baba’yı görür.Kendisini karşıya geçirmesini ister.
Koyun Baba:
-Olur ama bu ırmağa bir köprü yaparsa der.Şehzade söz verir.Koyun baba gözlerini kapamasını ve aç demeden açmamasını söyler.Şehzade denileni yapar ve gözlerini açtığında İstanbul’da dır.Koyun Baba da görünmez olmuştur.ll.Bayezid tahta geçtikten sonra bir gece rüyasında Koyun Baba’yı görür.Koyun Baba köprüyü yaptırmasını istemektedir.Ertesi gece yine aynı düşü görür.Bunun üzerine gerekli, malzemeyi gönderip köprü yapımını başlatır.Koyun Baba’nın da geyiklerle taş taşıttığı söylenir.Köprünün adı bu söylenceden gelmektedir.
Başka bir söylenceye göre göre ise;
Osmancıkta bir ejderha köylülerin koyunlarını yemektedir zamanla köylüleri de yemeye başlar halk Koyun Baba dan yardım ister o da o yılan Kızılırmağa su içmeye indiğinde taş olsun der ve yılan Kızılırmaktan su içerken taş olur.
Değirmen Söylencesi
Bir zamanlar Meydan Çayı üzerinde İskilip halkının ekmeklik ununu sağlayan bir değirmen vardır.Değirmenci Ermeni yada Rum dur.Zaman zaman unu pahalılandırdığı için yöredekiler kendisine çok kızarlar.Değirmen yıkılır yerine bir gecede sebze bahçesi yapılır.Değirmenci canını zor kurtarır.Davacılar,halk kadıya başvurur.Orada değirmen değil sebze bahçesi olduğunu ileri sürer.En yaşlı üç kişiyi de tanık gösterir.Kadı olay yerine gelip üç tanığı çağırır.
Mal sahibi değirmenin yöredekilerce yıkılıp yerine sebze bahçesi yapıldığını öne sürer.
Tanıklar :
-Burada değirmen yoktu,olsaydı bir izine rastlanırdı.Biz bildik bileli burası sebze bahçesidir,derler.Kadı yemin edip etmeyeceklerini sorar.Onlarda:
-Başımızdaki şu cana yemin ederiz ki bastığımız toprak ceddimizdir,derler.Kadı değirmene ne olduğunu sorunca da :
-Olumuşu da olcağı da budur,derler.bunu üzerine değirmen davası düşer.
Söylence ye göre üç yaşlı adam yalan yere yemin etmiştir.Sarıklarının arasına ölü bir serçe yavrusu,ayakkabılarının içine kendi tarlalarındantoprak ,sağ göğüslerine olmuş,sol göğüslerine de olmamış bir armut koymuşlarıdır."başımızdaki şu can derken, serçeyi,bastığımız topraklar ceddimizin "derken ayakkabılarının içindeki toprağı "olumuşu " derken sağ göğüslerindeki olgun armudu"olacağı budur" derken ham armutu kasdetmiştir.