Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın meydanlarda konuşmak yerine işi İkitelli'ye verdiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Çorum'da partisinin mitinginde yaptığı konuşmasına, Çorumlular'ı selamlayarak başladı.
Başbakan Erdoğan, Çorum'un yiğidin harman olduğu yer olduğunu belirterek, "Çorum'a teşekkür ediyorum. Zira bugün Ankara'dan bütün hesaplarımızı kışa göre yaptık. Pilotlar bize bu saat uygundur dediler, gel gör ki Yozgat'a ulaşamadık. Boğazkale'de mecburi iniş yaptık. Lapa lapa kar altında Yozgat'ta aynen burada olduğu gibi muhteşem bir miting yaptık. Karadan gecikmeli olarak buraya geldik. Sağanak yağmur altında çorumun yiğit evlatları bekliyor, dediler. Bizi yalnız bırakmadığınızı görmek ayrı bir
mutluluk veriyor.
Hakkınızı helal edin. Çorum'a mahcup olmadık, Allah'ın izniyle bundan sonra da olmayacağız. Bu millete kimse ezilmiş muamelesi yapamaz, dedik. Çorum kadim medeniyetlerin merkezi. Hititler, Selçuklu, Osmanlı tarihine şahitlik yapan Türkiye Cumhuriyeti'nin güzide şehirlerinden biri. Terörle mücadelede çorum kahramanlarıyla anılan bir şehrimiz oldu" dedi.
Bu onurlu milletin karşısında herkesin haddini bileceğini kaydeden Erdoğan, "Herkes ses tonuna dikkat edecek. Türkiye ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye 6,5 sene önceki başı öne eğik halsiz ülke değil. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisine sahip. Avrupa'nın 6. en büyük ekonomisi. 2002 sonunda 79 senede Türkiye'nin ihracatı 36 milyar dolardı. Üzerine 6 senede 96 milyar dolar ilave ettik. 2008 sonu 132 milyar dolarla kapandı ihracat. Bahçeli, Baykal Türkiye çok borçlanıyor diyor.
Bundan önce Baykalburalara geldi mi? Nasıl oldu da şimdi uğradı, yolu mu şaşırdı? Yarın buraya geliyormuş. Sorun bakalım deyin ki ak parti iktidarından önce Türkiye'ye gelen uluslararası yatırım yılda ne kadardı? Bilmez. Çünkü o tarakta bezi yok. Ortalama yılda 1 milyar dolar. 2007 sonu yılda 2 milyar dolara çıkardık. Turizmden elde ettiğimiz gelir 8,5 milyar dolardı. Şimdi 22 milyar dolar oldu. Çorum benim 17. mitingim" diye konuştu.
"SAYIN BAYKAL MEYDANLARDA KONUŞMA YERİNE İŞİ İKİTELLİ'YE VERDİ"
Konuşmasında muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Yatıp kalkıp iftira atıyorlar. IMF, IMF diyorlar. IMF ile alakalı ülkemin menfaatlerine en ufak ters gelen bir anlaşmaya imza koymayız. Kafamıza yatarsa, ülkemin menfaatlerini orada görürsek atarız. İster seçim öncesi, ister sonrası olur. Geçen Mayıs'tan bu yana niye imzalamadık. İşimize gelmiyor da onun için. MHP'nin ortağı olduğu iktidar dünyanın kredisini aldı 30 milyar dolar. Bize 23,5 milyar dolar borçla devrettiler. 8 milyar dolara düştü borç.
AK Partiiktidarı ödedi bu borcu. Merkez Bankası'nın kasasında 26,5 milyar dolar vardı, şimdi 68 milyar dolar var. Bu iktidar yolsuzlukların hortumunu kesen iktidardır. Hortumcuları rahatsız eden iktidardır. Çetenin mafyanın önünü kesen iktidardır. Çetelerin avukatlığına soyunanların önünü kesen iktidardır. Baykal ben çetelerin avukatıyım diyor. Ama şimdi kendine yeni bir mükellef buldu. Bir medya grubunun da avukatlığını üstlendi. O medya grubu da onun taşeronluğunu yapıyor.
Sayın Baykal meydanlarda konuşma yerineişi İkitelli'ye verdi. İkitelli'deki medya grubu götürüyor işi. Televizyona gel diyor, bırak televizyonu, oradan oy çıkmıyor buraya gel. Bugün dünyanın 5 kıtasında Türkiye konuşuluyor, başarıları konuşuluyor. Her bir kardeşim alnı açık, başı dik şekilde dolaşıyor. Türkiye bir dünya devleti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yeter ki hayır dualarınız arkamızda olsun. Allah'ın izniyle ulaşamayacağımız hedef yok. Birileri milletimize olan sevgimizi çekemez oldu. 6 buçuk yıldır bu milletin sevincine ortak
olamadılar. Nihayet tezgahı açtılar ama o tezgahta siz hizmet görebiliyor musunuz? Proje, plan var mı? İşsizliği yok edeceğiz diyor. Sayın Baykal işsizliği nasıl yok edeceğini söyle, ispat et. Eğer ben onu uygulamazsam siyasetten çekilirim. 5 anahtar dağıtacağım diyenler vardı. Onların hiçbirini vatandaşım görmedi. Geldik toplu konutta dağıtıyoruz. Allah aşkına gökte ne kadar yıldız var?gökteki yıldızlar sayılır mı? Ama bunlar sayar. Bunların sözü bu işte. Bunların işsizliği önleyeceğiz ifadesi de bu kadar
doğru.
Bunlar dürüstlüğü hayatlarında görmemişler. Biraz dikkatli atın da kargalar da yesin, onlara da bir şeyler düşsün diyorum. O yanlış medyalarınızla beraber mi kurtaracaksınız? Seçim sandığı görününce boş tezgahla milletin önüne çıkıyorlar. Bu millet bu tezgaha dönüp bakmaz. Çorum atasözü var ya: Kurbağanın vakvağası suyu bulandırmaz. Bunların yalanları suyu bulandırmaz. Bunların iddiaları bizim hizmetlerimizi bulandırmaz. Bunların çamurları bizim kutlu yolculuğumuzu bulandırmaz.
Yozgat'tan Çorum'a karadan geliyorum. Hamdolsun duble yol çalışmalarını gördüm. Kar kış demeden devam ediyor. Yaklaşık 100 kilometre yol duble yol olacak" şeklinde konuştu.
"FARSÇA VE ARAPÇA KANALLAR DA GELECEK"
Çeteler, mafya, hukuksuzluk, karanlık eylemlerin bu ülkenin kaderi olmadığının altını çizen Erdoğan, "Cesaretle üzerine gittik, gidiyoruz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin kirli oyunları tek tek ortaya çıkıyor. Biz bu ülkeyi hep birlikte kurduk, istiklal savaşını da istikbal savaşını da birlikte verdik. Türk, Kürt, Çerkez, Abaza, Alevi, Sünni bu ülke hepimizin. Tüm vatandaşlarımıza aynı samimiyetle yaklaşıyor, her bir ferdin ihtiyacını dinliyoruz, çözüm üretmek için mücadele veriyoruz. 32 sayfa
ayırdık Aleviliğe ders kitaplarına. Alevi aydınlar beğenmiyorsa kendi aralarında komite oluştursun, versin, milli eğitim bakanlığı oraya koymaya hazır. TRT şeş dedik. Diğer partiler memnun olmadı, açıp teşekkür etmedi, hakikaten cesaretle yaptınız diyemediler. Bugüne kadar devlet Güneydoğu'daki vatandaşlara uzaktı, şimdi bunu aştık. Farsça, Arapça başlayacak. Bütün bölgeye Türkiye'nin düşüncelerini aynen yansıtalım. Bizi bizden öğrensinler, bizim kanallarımızdan dinlesinler. 25 eğitim tesisinin açılışınıyapıyoruz. 193 dersliği daha önceden açtık. 4 bin 825 bilgisayar gönderdik Çorum'a. 2006 yılında Hitit Üniversitesi'ni kurduk mu? Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız dedik. Biz söz verdik mi yaparız dedik. 872 olan yurt yatak kapasitesini bin 40'a çıkardık. Bugün merkez devlet ve alaca devlet hastanesinin ek binasının açılışını yapacağız. 89 trilyon harcadık sağlık hizmetleri için Çorum'da" dedi.
Çorum'a yaptıkları hizmetleri anlatan Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Alaca adalet sarayını hizmete açtık. Çorum ve Sungurlu Adalet Sarayları'nı tamamladık. 2160 konutun anahtar teslim törenini yapıyoruz. TOKİ aracılığıyla çorum ve ilçelerinde 2579 konut uygulaması başlattık. 4301 konut yapmış olacağız bütün projelerimiz tamamlandığında. Şu ana kadar yaptığımız sosyal yardım 52 trilyon. Kömür, soba. 40 bin aileye ulaştık. 275 bin ton kömür yardımı yaptık. 9 il Türkiye'de doğalgaz kullanıyordu bizgeldiğimizde. Şimdi 63 il oldu. Çorum'a doğalgazı biz getirdik. Doğalgaz varken bizi niçin mahrum ettiler. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak böyle olur. Bunlar lafçı, biz icraatçı. Fatih ne diyor? Bizim fiilimizin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz.
2002'ye kadar 45 km bölünmüş yol yapılmıştı, 111 km buna bölünmüş yol ilave ettik. 79 yılda yapılanın iki buçuk katını biz yaptık. Ankara samsun bölünmüş yolunu tamamladık. Tarımda çoruma iktidarımız döneminde ne kadar yardım ettik. 397 trilyon destek verdik. Sigortalı sayısı biz gelmeden önce 24 bin 318 kişiydi. Şimdi 41 bin 816 kişi. Yüzde 72 benim vatandaşım sigortalı hale gelmiş oldu.
Bu seçimde çorumda bir bayrak değişimi yapıyoruz. Turan Atlamaz'a şu ana kadar verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz Muzaffer Gülcü kardeşimizle göreve devam ediyoruz. Kendisi avukat. Milletvekilliği tecrübesiyle devleti tanıdı. Şimdi belediye başkanı olarak bu dönemde bu hizmeti devralıyor. İnşallah bayrağı aldığı yerden çok daha güçlü bir şekilde sürdürecek. Belediyecilik bizim işimiz. İstanbul'un belediye başkanlığını yapmış bir başbakanım. İstanbul'u bilen bizi bilir.
Ben İstanbul'u CHPbelediyesinden aldım. O zaman İstanbul'da çöp dağları vardı. Kirli hava vardı, sular akmıyordu. Vatandaşım su kuyruklarındaydı. Küvetlere su dolduruyordu. Biz geldik Terkos'tan Istranca Dağları'ndan dağları Ferhat gibi deldik. Ferhat şirine aşık, biz millete aşığız. CHP denince akla kirlilik, çöp, susuzluk gelir. Bunlar anlamaz belediyecilikten. Belediye başkanı arkadaşlarım 24 saat telefonlarıyla hizmetinizde. Çöp, çukur, çamur bu üç ç'nin kaldırılması var".