27
Aralık
2024
Cuma
ÇORUM

Kamu çalışanlarına 'KKKA' anlatıldı

Çorum'da çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personele yönelik olarak Sağlık İl Müdürlüğü organizasyonunda bir seminer düzenlendi. Seminerde kamu çalışanları, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ve bu hastalığa sebep olan 'kene' hakkında detaylı şekilde bilgilendirildi. 

Devlet Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İl Sağlık Müdürü Fikret Purtul, Tarım İl Müdürü Ali Lek, Bayındırlık ve İskan İl Müdürü Ömer Abuhanoğlu, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Oruç ve çok sayıda kamu çalışanı katıldı. Bilgilendirme toplantısına konuşmacı olarak ise Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Levent Doğancı, Yrd. Doç. Dr. Nuriye Taşdelen Fışgın, Prof. Dr. Necla Tülek ve Yrd. Doç. Dr. Esra Tanyel katıldı. 

Toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Sağlık İl Müdürü Fikret Purtul, kısa bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Purtul, Sağlık İl Müdürlüğü bünyesindeki ekiplerin, KKKA hakkında köylerdeki eğitim çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Öncelikle hastalığın görüldüğü köyler olmak üzere bütün köylerimizde bilgilendirme çalışmaları yapan ekipler, bugüne kadar toplam 35 bin bilgilendirici broşür ve afiş dağıttı" diye konuştu. KKKA hastalığı şüphesiyle bugüne kadar sağlık kuruluşlarına müracaat eden toplam 53 kişiden 30'unun taburcu edildiğini kaydeden Purtul, hastalık yüzünden 2006 yılında 3 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. 

Daha sonra sırasıyla Prof. Dr. Levent Doğancı, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı nedir, nasıl bulaşır?", Yrd. Doç. Dr. Nuriye Taşdelen Fışgın "Hastalığın klinik özellikleri nelerdir?", Prof. Dr. Necla Tülek "Hastalığın tanısı ve tedavi süreci nelerdir?", son olarak da Doç. Dr. Esra Tanyel "Hastalıktan nasıl korunmalıyız?" konularında sinevizyon eşliğinde katılımcılara bilgi verdi. 

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Levent Doğancı, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının "Kırım'dan gelirim, adım ateştir benim" olarak bilindiğine dikkat çekti.

"KENE HER ZAMAN CİDDİYE ALINMALI"
KKKA hakkında kesinlikle yanlış bilgilendirme yapılmaması gerektiğini belirten Doğancı, en önemli silahlarının 'açıklık' olduğunu kaydetti. Toplumu paniğe sokacağız diye hiçbir açıklama yapılmamasının doğru olmadığını belirten Doğancı, hastalık hakkında toplumu aydınlatmanın, bilgilendirmenin kamu görevi olduğunu dile getirdi. 

KKKA hastalığının kene ile bulaştığını ve kenelerin Türkiye'ye göçmen kuşlarla geldiğini ifade eden Doğancı, 850 çeşit kene bulunduğunu ve bunlardan sadece 35'inin ölümcül virüsü taşıdığını söyledi. Kenenin ağaçta yaşamadığını vurgulayan Doğancı, bilinçsizce ağaçların ilaçlandığını ve ağaçlarda yaşayan ve kenelerle beslenen birçok kanatlının bu ilaçların etkisi altında kalarak öldüğüne dikkat çekti.
Doğancı, bugüne kadar Türkiye genelinde 36 kişinin ölümüne neden olan hastalığın, kuş gribi ve batıl nil hastalıkları ile birlikte dünyada yeniden önem kazanan hastalıklar arasında yer aldığını söyledi. Bugüne kadar Türkiye'de yaklaşık 680 kişinin hastalık şüphesiyle sağlık kuruluşlarına müracaat ettiğini ve bunlardan 36'sının hayatını kaybettiğini anlatan Doğancı, hastalığın 25 ilde görüldüğünü ve ölüm hızı oranının da yüzde 5 olduğunu ifade etti. 

"Hastalığın atlatılması durumunda ömür boyu bağışıklık kazanılır'' diyen Doğancı, hastalığın yayılmasında başlıca etken olan kene türünün, Türkiye'de de, İç Anadolu Bölgesi'nde yaygın olduğunu kaydetti. 

Hastalık şüphesiyle hastanelere başvuranların büyük bölümünün tarım kesiminde çalışanlar olduğuna dikkat çeken Doğancı, "2002 yılında, Türkiye'nin çevresindeki tüm ülkelerde hastalığı risk varken, 'Bizim ülkemiz neden risk altında değil?' sorusu sorulmalıydı'' diye konuştu. 

Kenelerin sadece sıcak havalarda etkili olduğuna dikkat çeken Doğancı, "Keneler, kış aylarında kendisine sıcak yer aramak için ortadan kaybolur. Tarım çalışanları başta olmak üzere, çobanlar, kasaplar, veterinerler, askerler, sağlık personelleri, kamp yapanlar ve deri fabrikasında çalışanlar risk altındadır. Keneyi her zaman ciddiye almalıyız. 'Biz Türk'üz, bize bulaşmaz' dememeliyiz. Baş ağrısı, karın ağrısı, ishal, aşırı halsizlik, kanama gibi hallerde vakit geçirilmeden doktora başvurulması gerekir" ifadelerini kullandı.

.
Yayın Tarihi : 29 Haziran 2006 Perşembe 22:57:39
Güncelleme :30 Haziran 2006 Cuma 00:31:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?