Çorum ve Kütahya illeri arasında leblebi yüzünden yaşanan gerginliklerin ardı arkası kesilmiyor.
Kütahya Tavşanlı Belediyesi, "Leblebinin anavatanı Tavşanlı'dır. Ünümüzü geri alacağız" adı altında bir çalışma yaptı. Tavşanlı Belediyesi çalışmalar kapsamında 20 sayfalık bülten çıkardı.
Bültende yer alan, "Türkiye'de leblebi denilince akıllara Çorum geliyor. Ancak Çorum'a leblebi Tavşanlı'dan gidiyor. Sadece Çorum değil, Türkiye leblebiyi Tavşanlı'dan yiyor. Hatta Tavşanlı'nın ismini, leblebinin ısınma aşamasındaki tavından aldığı belirtiliyor. Bu tarihsel geçmiş ve üretime rağmen leblebinin Çorum'la özdeşleşmesi Tavşanlı'yı rahatsız ediyor. Yıllardır Çorum'a kaptırdığı bu 'ün'ü geri almak isteyen Tavşanlı, leblebisine sahip çıkmak için tanıtım atağına geçti. Leblebiyi yakmadan
kızartacak bir kavurma sistemi üzerinde de çalışan üretici, Çorum'un pabucunu dama atacak gibi görünüyor. Çorum leblebide ün yapmasına rağmen sadece satıcılığını yapıyor" ifadeleri Çorumluları ayağa kaldırdı.
Tavşanlı Belediyesi'nin hazırladığı bültene sert tepki gösteren Çorumlu üreticiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Tavşanlılı üreticilerle her zaman işbirliğinden yana olduklarını belirttiler.
Leblebinin ana vatanının Çorum olduğunun altını çizen üreticiler, Tavşanlılara bu tür rahatsızlık verici açıklamalara devam etmeleri halinde ambargo uygulayacaklarını söylediler.
TARTIŞMAK YERİNE DAHA LEZİZ LEBLEBİ ÜRETSİNLER
Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Tavşanlı ile Çorum arasında zaman zaman leblebi konusunda tartışmalar yaşandığını belirterek, rekabet piyasasının içerisinde bu tür tartışmaları yadırgamadıklarını söyledi.
Tavşanlı'da nohut üretildiğini, Çorum'da leblebi yapıldığını dile getiren Külcü, "İyi ustanız varsa nohuttan leblebi yapıyorsunuz, iyi ustanız yoksa nohuttan yemek de yapıyorsunuz. Çorumlular olarak iddiamız şudur; Tavşanlılar bunun ekim kısmını iyi yaparlar iyi nohut üretirler, biz de onlardan aldığımız nohudu bütün dünyada rahatlıkla pazarlayabildiğimiz ve Çorum'un haklı bir gururuna zemin hazırlayan leblebi haline getiririz" dedi.
Tavşanlılı üreticilerden bu tür tartışmalar içerisine girmek yerine Çorum'da üretilen ve bütün dünyada tüketilen leblebinin tadından daha leziz insanların damaklarında daha hoş bir tat bırakan leblebi üretmelerini isteyen Külcü, böyle yapıldığı taktirde hem Çorum'un hem Tavşanlı'nın kazanacağını kaydetti. Bu sayede dünyada leblebi ile anılan Türkiye imajı oluşturulacağını ifade eden Külcü, bunun Türk turizmi ve ekonomisinin yanı sıra ticarete de daha ciddi katkı sağlayacağının altını çizdi.
Çorumluların elde ettiği bu haklı gururun ve ünün ardında uzun yıllara dayanan bilgelik, birikim ve ustalığın varolduğunu vurgulayan Külcü, "Bizim leblebicilerimiz leblebi yaparken yanlarında yetiştirdikleri çıraklarla da bunu kuşaktan kuşağa gelenek olarak taşımışlardır. Bundan sonra da taşımaya devam edeceklerdir. Eğer Tavşanlı'da leblebi üreten kardeşlerimiz bu söylediklerimizi dikkate alıp bundan sonraki süreçte tartışmalara girmek yerine kendilerini zenginleştirme yoluna giderlerse daha iş yapmış
olurlar" diye konuştu.
MARKA OLDUĞUMUZU KABUL ETMEK ZORUNDALAR
Gülşen Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gülşen ise leblebinin anavatanın neresi olduğu hakkında başlatılan polemiği yersiz bulduğunu belirterek leblebinin kim tarafından meşhur olduğu yönündeki açıklamalardan da rahatsızlık duyduğunu açıkladı.
Özellikle Tavşanlı'nın leblebi konusunda yaptığı çıkışları rahatsız edici bulduğunu belirten Gülşen, "Çünkü günümüzde artık bilindik markalar bile işçilik ve girdilerdeki uygunluktan dolayı başka yerlerde kendi markalarını üreterek satıyorlar. Leblebi konusunda Çorum'un marka olduğunu kabul etmek zorunda diğer üretim yerleri. Sonuçta buralara tedarik yapıyorlarsa bu arkadaşlarımız işin mutfağının ve vitrininin değiştiğini kabullenmek zorundalar. Allah herkese farklı yerden rızk veriyor. Çorum'da satış
yönü gelişmiş. Çorum hassasiyetle leblebi üretiminde kaliteyi yakalamış ve meşhur olmuşsa bu dedelerimizden kalan mirastan kaynaklanıyor. Bu haklı mirasımızı sürdürmemiz gerektiğini düşünüyorum" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çorum leblebisinin ününe yakışır ürünlerin fason olarak alınıp satış yapılmasında garipsenecek bir durum olmadığını kaydeden Mustafa Gülşen, leblebinin nerede yapıldığının pek konuşulmadığına dikkat çekerek, Çorum'a gelen insanların leblebiden memnun olarak bahsetmelerinin önemli olduğuna dikkat çekti.
Tavşanlıların geçimlerini üretimle Çorumluların da satış yönüyle sağladığını anlatan Gülşen, her iki tarafın da birbirini tamamladığını bir ayağın olmayışının diğer tarafı olumsuz yönde etkileyeceğinin altını çizdi.
Leblebi üretim merkezlerinden bindikleri dalı kesmemeleri için çağrıda bulunan Gülşen, "Çorum'da leblebi üretimi vardır. Satışına yeterli oranda değildir. Çorum leblebisine yakışır ürünü de yarı mamul olarak Çorumlu alıp satabilir. Bundan doğal bir şey olmayacaktır. Alan kişi Çorum leblebisinden memnundur. Çorum leblebisinin ününü koruma da Çorum'da yaşayan herkes leblebinin tanıtımında kendini misyoner gibi düşünmekte ve Çorum'dan şehir dışına her adım atışında leblebiyi şehir dışına taşımaktadır"
şeklinde konuştu.
MARKA OLMAK ÇOK ZORDUR
Bir ün varsa bunun kolay kazanılmadığını anlatan Gülşen, "Marka olmak günümüzde çok zordur. Belli süreç ve emek gerekmektedir. Çorum marka olmuştur. Bundan sonra bizlere düşen markayı korumaktır. Bu konuda her Çorumlu fert üzerine düşen görevi yerine getirme derdindedir. Çorumluların bu konuda üzerine düşeni yaptığını düşünüyorum. Diğer leblebi üreticisi arkadaşlarımız bu konuda bir eksiklikleri var da ürünlerini meşhur etme adına haklı olan kalitelerini marka yapma endişesi taşıyorlarsa bu durumlarını
gözden geçirmelerini düşünüyorum. Marka olmak birilerine sataşmakla 'biz oraya şunu gönderiyoruz' demekle olmaz. Bu onları marka yapmayacaktır. Marka olma adına atılması gereken durumlar daha farklı adımlardır. Bu yolu takip etmelerini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
LEBLEBİNİN ANA VATANI ÇORUM
Çorum Ticaret Borsası Başkanı Ömer Güney, leblebi denince akla Çorum, Çorum denince akla leblebi geldiğini belirterek, leblebinin anavatanın Çorum olduğunu söyledi.
Çorum'daki tarım ürünlerinde nohudun belirli bir yerinin bulunduğunu dile getiren Güney, merkez ve ilçelerde ciddi anlamda nohut üretimi yapıldığını, üretilen nohudun hem Çorum'a katma değer hem de ciddi bir gelir kaynağı oluşturduğunu söyledi.
Nohudun üretiminden sonraki imalat aşamasında üreticilerin ürettikleri nohutların ya ihraç edildiğini ya da iç piyasada nohut ve leblebi olarak evlere döndüğünü anlatan Güney, "Çorum deyince akla kiremit, tuğla ve leblebi gelmektedir. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin veya diğer ülkelerine gidin leblebi denilince Çorum akla gelmektedir. Biz de bunun önemini bildiğimiz için Ticaret Borsası olarak leblebimizi tescilledik" açıklamasında bulundu.
Sorunun leblebilik nohudun Çorum'da yokmuş gibi bir anlayışın hakim olmasından kaynaklandığını vurgulayan Güney, "Çorum'da üretilen nohutlar paketlenip Denizli, Kütahya'ya gönderildikten sonra oradaki bazı işlemlerin ardından tekrar Çorum'a geliyor. Sonra bu nohutlar leblebi yapılıyor. Leblebicilere düşen en önemli görev nohut imalatı yapıldıktan sonra tüm aşamalarını Çorum'da yapmaları. Bu sayede hem kendileri hem de Çorum açısından önemli. Leblebiceler bunun hazırlığını yapmalı" dedi.
Tavşanlı Belediyesi tarafından bastırılan bülten ve yapılan açıklamalara da tepki gösteren Güney, "Leblebi tescil belgesi Çorum Ticaret Borsası tarafından alındı. Birilerinin ortaya çıkıp da Denizli veya Kütahya'nın patentini geri alması söz konusu değildir. Bu patenti Patent Enstitüsü verdi. Leblebi tartışmalarında kıskançlık var. Leblebi deyince Çorum, Çorum deyince leblebi akla geliyor. Bu markayı kendi kendilerine kazandırmak için onlarda mücadele veriyorlar. Bundan önce olduğu gibi leblebime sahip
çıkacağız var. Leblebinin anavatanı Çorum'dur" diye konuştu.
ÇORUM'UN LEBLEBİCİLİKTE İYİ TERZİLERİ VAR
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal ise, kaliteli kumaşın yeterli olmadığını iyi terziler bulunması gerektiğini belirterek, Çorum'un leblebicilikte iyi terzilerinin varolduğunu belirtti.
Tavşanlılı üreticilerden markalaşma yolunda çalışmalarına devam etmelerini isteyen Başaranhıncal, "Tavşanlı ile Çorum örtüşebileceği nokta nohut alımını aynı bölgeden yapmaktalar. Doğru veya verimli nohutu almak leblebinin kalitesine direkt endeksli değildir. Kavrulması ve üretim aşamasında da meziyet ister. Çorum bu meziyetiyle marka olmuştur. Olmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.
AMBARGO UYGULARSAK BUNUN BEDELİ AĞIR OLUR
Leblebi ustası Seyfettin Damar, son günlerde Tavşanlı'daki idareciler ve üretici firmaların leblebiyi sahiplenmelerinin Çorumluları rahatsız ettiğini belirtti.
Geçmişte de bu tür tartışmalar yaşandığını hatırlatan Seyfettin Damar, "Çorum eski Belediye Başkanı Turhan Kılıççıoğlu ve Leblebiciler Odası'nın aldığı karar ile Tavşanlı'da üretilen ham maddenin Çorum'a girmesi yasaklandı. Bundan Tavşanlı'daki üreticileri olumsuz yönde etkiledi. Tekrar böyle bir ambargoya muhatap olmak isteniyor bunu anlamakta zorlanıyoruz. Gerek Kütahya gerek Denizli'deki üretici arkadaşlarımız bizim meslek kardeşlerimizdir. Onlardan hem ticari hem ekonomik alanda işbirliği yapmaktan
yanayız. Ayrımcılık yapmak isteniyorsa burada en çok zararı Tavşanlı esnafı çekecektir bunun bedeli geçmişte olduğu gibi ağır olur" dedi.
leblebinin ana vatanının Tavşanlı olmadığını bilmeyen varmı ? Taşıma suyla değirmen dönmez, Yunanlılarda baklavamızı tescilledi diye baklava Yunanlıların mı oldu. Bunlara gülüp geçerim doğrusu..