Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile müzakerelere başlanması beklenilen 3 Ekim öncesinde Avrupa Birliği (AB) liderlerine Çorum'dan sert mesajlar gönderdi.
AB'yi Türkiye'ye karşı dürüst davranmaya davet eden Başbakan, "AB'nin içinde de fanatizm kurbanı, havanda su dövenler var.
Ön yargılarından kurtulamayan ve Türkiye'ye şaşı bakanlar var. Onları Türkiye'ye doğru bakmaya davet ediyorum. Kim bize nasıl bakarsa baksın, neyi niçin istediğimizi gayet iyi biliyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, bazı açılış ve temel atma törenlerini gerçekleştirmek üzere geldiği Çorum'da Saat Kulesi Meydanı'nda halka hitap etti.
Erdoğan, binlerce Çorumlu'nun katıldığı mitingde AB liderlerine 3 Ekim öncesinde sert uyarılarda bulundu. Türkiye'nin AB hedefinde son merhaleye geldiğini ve bütün hedeflerinin Türk insanının yaşam standardını daha yukarıya çıkarmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin tüm şehir ve köylerinin bu sevinci hep birlikte yaşayacağını dile getirdi.
Türkiye'nin artık kabuk kırdığını belirten Erdoğan, AP'nin Türkiye ile ilgili son kararına sert tepki gösterdi. Bugüne kadar olan süreçte Türkiye nasıl dürüst davrandıysa AB'den de aynı dürüstlüğü beklediklerinin altını çizen Erdoğan, "İnanıyorum ki AB, 17 Aralık müzakere kararı ve çerçeve belgesine dürüst davranacaktır.
Eğer burada o beklenen dürüstlüğü görmezsek Türkiye'den bekleyecekleri cevap da bugüne kadar olanın çok çok üzerinde olacaktır. AB'nin içinde fanatizm kurbanı olanlar var. Havanda su dövenler, önyargılarından kurtulamayanlar ve Türkiye'ye şaşı bakanlar var.
Onları Türkiye'ye doğru bakmaya devam ediyorum. Kim bize nasıl bakarsa baksın, neyi niçin istediğini gayet iyi biliyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE AB İÇİN ANAHTARDIR"
AB'nin geleceğinin demokrasi, insan hakları gibi evrensel değerlere nasıl bağlı kalacağına bağlı olduğunu ifade eden Erdoğan, bu değerlerin öncelikli değerler olduğunu söyledi.
Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu, dinamik toplumsal yapısı, açık ve şeffaf demokrasisi, modern birikimi ve insan haklarına verdiği önemiyle AB için muazzam enerji kaynağı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türkiye'nin kimliği, değerleri ve potansiyeli ile bir Avrupa ülkesi oluğunu vurguladı.
Türkiye'nin AB idealleri için bir anahtar olduğunu ve anahtarın bu kapıyı mutlaka açacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Farklılıkların yok edilmeye çalışıldığı bir çağda, biz farklılıkları zengin kabul eden, bir arada yaşama ve uygarlık tecrübesine sahip bir ülkeyiz.
Türkiye'nin gücünü görmeyenler, bir arada yaşamayı hazmedemeyenler ve önyargı ile dünyaya şaşı bakanların hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler, medeniyet yarışında ülkemizi engellemek isteyenler ve 2. Dünya Savaşı sonrasının özlemini çekenler, kör ideolojilerinin gözlüklerinden dünyaya bakmaya devam edebilirler. Ne var ki dünya artık o dünya değil, değişmiştir."
3 Ekim tarihinin Türkiye için tarihi bir gün ve tarihi bir dönüm noktası olacağını kaydeden Erdoğan, bu tarihin AB'nin geleceği için de tarihi bir gün olacağını bildirdi.
Türkiye'nin evrensel barışa katkıda bulunmak için bir yürek haline geldiğini anlatan Erdoğan, hükümetin halkla açık açık konuştuğunu ve halkın bu konudaki hissiyatını taşıdığını söyledi.
"AB'de karar verenler de aynı şekilde dürüst davranmalıdır" diyen Erdoğan, şartlar ne olursa olsun Türkiye'nin yoluna kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. 17 Aralık'tan önce "Olumlu bir karar çıkmazsa Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz" dediklerini hatırlatan Erdoğan, bir şeyin değişmediğini, aynı yolda yollarına devam edeceklerini kaydetti.